Türkiye Diyetisyenler Derneği, Türk Kardiyoloji Derneği ve Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği üyesi olan Yeşim Temel Özcan’a GAPS diyeti hakkında merak edilen soruları yönelttik.
GAPS Diyeti nedir?
Bağırsak ve psikoloji sendromu için doğal bir tedavi yöntemi olan GAPS Diyeti ile bağırsak florasını koruyarak, sindirim sisteminin sağlıklı çalışması amaçlanıyor.
Bağırsak sağlığı için ilk ve en temel nokta, bağırsak florasının bakteri dengesini sağlamak. Sağlıklı bir bağırsakta probiyotik adı verilen faydalı bakterilerin oranının yüksek, hastalık yapıcı patojen bakterilerin ve mantarların oranının düşük olması gerekiyor. GAPS hastalarında ise patojenik flora oranı yüksekken, bağırsak flora anormalliği bulunuyor.
Bağırsağın hasarlı olma durumunu ifade eden bu tablo nedeniyle, GAPS beslenmesinde probiyotik sağlayan fermente gıdalar ile hazır probiyotikler büyük önem taşıyor.
GAPS Diyeti kimler tarafından uygulanmalıdır?
Bağırsak flora anormalliği sonucu oluşan rahatsızlıklar, beyin toksinlenmesine bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerle kendini gösteriyor. Anksiyete, otizm, şizofreni, epilepsi, depresyon, bipolar ve obsesif-kompulsif bozukluk, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi rahatsızlıkların varlığında GAPS tedavisine başvuruluyor.
Ayrıca fizyolojik ve otoimmün hastalıklar arasında yer alan akne, alerji, anemi, demir eksikliği, bellek problemleri, çölyak, glüten intoleransına bağlı bozukluklar, diyabet, egzama, eklem ağrıları, MS, migren, Parkinson, romatoid artrit, sedef ve sistitte de bu beslenme protokolü sayesinde semptomlar en aza indiriliyor ve hatta ilaca bağımlılık dahi ortadan kalkabiliyor.
Bağırsak florası nasıl bozulur, bozulan floranın vücut sağlığına ve bütünlüğüne etkisi nedir?
Florayı bozucu etkenlerin başında kontrolsüz ilaç kullanımı geliyor. Uzun süredir kullanılan ağrı kesici, steroid, doğum kontrol hapları, uyku ilaçları, antidepresan ve antiasit içeren ilaçlar bağırsak florasını olumsuz etkiliyor. Antibiyotikler, bağırsak florasını doğrudan sıfırlıyor. Çünkü adı üstünde “anti” biyotik yani hiçbir biyotiğe izin vermiyor.
Bir başka neden de kötü beslenme. Hipokrat, M.Ö. 450 yılında “Besinler şifanız olsun, ne yiyorsanız osunuz” demiş. Ancak bugünkü sistem halkı işlenmiş, şekerli karbonhidrat tüketimine zorluyor.
Son olarak da viral ve bakteriyel enfeksiyonlar ve kişinin yönetemediği psikolojik baskılar da bağırsak florasına çok ciddi zarar veriyor. Floradaki dengenin bozulmasıyla hastalıklar karşımıza çıkıyor.
GAPS Diyeti nasıl yapılır?
Geçirgen bağırsak sendromunda, organın astarındaki yırtıktan dolayı bölgeden bakteri, mantar, virüs, ağır metal, toksin gibi birçok zararlı madde geçiyor. Dolayısıyla o hattın güçlendirilmesi gerekiyor.
İlk olarak kemik suyunun içerdiği sağlıklı aminoasitler, doğal yağlar, vitamin ve mineraller o bölgeyi onarıyor. İkinci olarak da ev yapımı yoğurda geri dönmek gerekiyor. Ev yapımı yoğurt hem probiyotik öğelerin yaşamasını sağlıyor hem de prebiyotik bileşenlere sahip olduğu için önem taşıyor.
Bu noktada dikkat çekilmesi gereken nokta, yalnız probiyotik değil, prebiyotik tüketiminin de önemli olduğu. Toplumda probiyotik tüketme konusunda yoğun bir çaba varken, aynı durum prebiyotikler için geçerli değil. Oysa probiyotiklerin beslenmesi için prebiyotiğe ihtiyaç duyuluyor. Prebiyotik olmadan probiyotiğin varlığını sürdüremeyeceğinin unutulmaması gerekiyor.
Fermente sebzeler, yani turşular da bu diyetin vazgeçilmezi ancak bugün evinde turşu yapanlar fermantasyon için sirke kullanıyor. Oysa sirke de fermente bir gıda. Bırakın turşunuz kendi kendine fermente olsun. Böylece probiyotik içeriği de çok yükselir.
Hindistan cevizi yağı da bağırsak florasını onaran besinlerden biri. Hem orta zincirli yağ asidi içeriği nedeniyle bağırsak hastalıklarına iyi geliyor hem de kaprik asit denilen antibakteriyel, antiviral ve antifungal yani mantar kovucu özelliğe sahip. Bir besinde bu üç özelliği aynı anda bulmak çok zor.
Ayrıca avokado, tatlı patates, balkabağı, kırmızı pancar ve yer elmasına da beslenmede yer vermek büyük önem taşıyor.
Tahıllar, kurubaklagiller, früktoz ve her türlü endüstriyel besin ise yasaklar listesini oluşturuyor.
GAPS Diyetinin zayıflamak için uygulanması doğru mu?
Şişmanlık diye bir hastalık yok. Şişmanlık, hastalıkların yan etkisi olarak alınan kilo nedeniyle ortaya çıkıyor. Unutulmaması gereken, GAPS Diyetinin yeni bir zayıflama akımı değil, tedavi yöntemi olduğu. GAPS Diyeti, hasta insanlara şifa olmak amacıyla yapılıyor. Bu diyetle metabolizmanın düzenlenmesi, kişilerin sağlıklı kilo kaybına da yardımcı oluyor.
GAPS Diyeti uygulamanın herhangi bir riski var mı?
Diyet öncesinde mutlaka biyokimyasal ve fizyolojik bir muayene hekim ile birlikte yapılıyor, diyetle uyumlu olamayacak kişiler böylelikle farklı beslenme tedavilerine yönlendiriliyor. Ayrıca “Hasta yoktur, hastalık vardır.” prensibi ile GAPS Diyeti de hastaya özel kişiselleşiyor. Örneğin kalp damar hastalıklarına yatkın metabolizmadaki kişilerin beslenme programları beyaz et ağırlıklı düzenlenerek kişinin risk faktörleri dengeleniyor.
GAPS Diyetinde alınması gereken besin takviyeleri var mı?
Bağırsak geçirgenliği olan hastalarda vitamin ve minerallerin emiliminin bozulduğunu sıklıkla görüyoruz. Metabolik iyileşmeyi sağlamak için ise bu eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Program öncesinde mutlaka tetkikler ile vitamin ve mineral durumunun değerlendiriliyor. Eksiklik varsa giderilmesine yönelik besin takviyelerinin kullanılması isteniyor.
GAPS Diyeti ile zihin sağlığını iyileştirmek mümkün mü?
Her şeyi doğru beslenmeyle çözeriz demek yanlış, bu bilime karşı çıkmak olur. Ancak hastalıkların iyileşmesinde, doğru beslenmenin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Çünkü mutluluk hormonu serotoninin yüzde 95’i bağırsak florasında sentezleniyor.
Bir diğer konu ise B grubu vitaminler. Bağırsak, B grubu vitaminleri sentezlemediğinde kişinin sağlıklı bir sinir sistemine sahip olması mümkün değil. Aynı şekilde D vitaminini eksikliği de kişide şiddetli bir tükenmişlik sendromuna yol açıyor.
Vegan veya vejetaryen beslenen kişiler GAPS Diyeti uygulayabilir mi?
GAPS diyeti büyük oranda hayvansal ürün bazlı bir beslenme programı olduğu vegan veya vejetaryen bireyler tarafından uygulanması daha güç. Ancak kişiler GAPS semptomları gösteriyor ise düzenli vitamin, mineral ve birtakım başka besin takviyelerinin de desteği ile GAPS Diyetinin, vegan veya vejetaryen beslenmeye adapte edilmesi ve bu programdan olumlu sonuçların alınması mümkün.