Hayal kırıklıkları, yaşadığımız kötü olayların etkisi bazen günlerce bazen de aylarca üstümüzden geçmez. Bir şeylerden keyif almak ve umut dolu hissetmek böyle zamanlarda çok uzaklarda gibi görünebilir. Peki zaman zaman hepimizin yaşadığı hayal kırıklığı ile kolayca başa çıkmanın bir yöntemi var mıdır?
Amerikalı pedagog Helen Keller’a göre, hayatta her şey bolluk bereket ve mutluluk içinde ilerlerse hiçbir zaman gerçek anlamda sabretmeyi ve cesur olmayı öğrenemeyiz. Bardağın dolu tarafından bakmak gerekirse aslında hayal kırıklıkları, bizleri bir sonraki deneyimler için bir adım daha öteye taşıyarak güçlü bireyler haline dönüştürür.
İşte yaşanılan hayal kırıklığı ile hayatımıza dahil olan tüm olumsuzlukları pozitif sonuçlara çevirebilmek için bizlere motivasyon aşılayacak yöntemler!
Hayal kırıklığı ile baş etmenin 5 yolu
1. Yaşanan her şeyi bir deneyim olarak kabul etmek
Yolumuza çıkan her unsur, tanıştığımız her insan, içinde bulunduğumuz her olay bizler için birer deneyim. Bu noktada bakmamız gereken şey onlardan ne öğrendiğimiz, bize ne kattıkları, bir sonraki aşamada bakış açımızın nasıl olacağı.
Leonard Cohen’in dediği gibi: “Her şeyin içinde bir kırık vardır. Kırık olmasa içeri gün ışığı giremez.” Anlamalı, kabullenmeli, ders çıkarmalı ve hatta affetmeyi öğrenmeliyiz.
2. Sorgulamak
Bazen yüksek beklentiler her şeyin önüne geçebiliyor. Yeni bir olay karşısında, henüz her şeyin başındayken beklentileri sınırlamak çoğu hayal kırıklığının önlenmesine yardımcı oluyor. Kulaklarımız iç sesimize daima açık olmalı. Ne istediğimizi, ne beklediğimizi, ne ile karşı karşıya olduğumuzu ölçüp tartmak ve realist olmak bizi pek çok yükten kurtarır.
Hayal kırıklığınız ile baş edebilmek için ilk aşamada kendinize şu soruları sorabilirsiniz:
- “Ne?”: Odaklandığınız şey ne?
- “Kim?”: Beklenti içinde olduğunuz kişi/kişiler kim? Beklentinizi karşılayabilmek için doğru insanlar mı?
- “Ne zaman?”: Beklediğiniz şey için doğru zaman mı?
- “Nasıl?”: İzlemek istediğiniz rota ve sahip olduğunuz rota aynı mı?
3. Duyguları kontrol edebilmek
Bizler düşünen ve hisseden varlıklarız. Kalbimizi kıran bir durum karşısında öfkelenmemiz, üzülmemiz ve kendimizi ya da başkalarını suçlamamız çok doğal. Çünkü aşırıya kaçmadığı müddetçe acı çekmek, sinirlenmek ve ağlamak pek çok başlangıcın ve bitişin sonuçlarını oluşturur. Ama esas önemli olan bu duygusallığın bilincinde olarak hisleri yönetmeyi öğrenmek.
4. Aksiyon almak
Hissettiklerimizi kabullendikten sonra artık bize iyi gelecek yöntemler için çaba göstermeye hazır hissedebiliriz. Negatif duyguları pozitif duygulara çevirmek, bize yardım etmek isteyen insanlarla vakit geçirmek, farklı etkinlikler yapmak, uzaklaşmak, dinlenmek, dinginleşmek… Kısacası ihtiyacımız olan iyi ruh hali için ne gerekiyorsa onu elde etmek için harekete geçmek!
Gerekirse yazarak, çizerek, sanatla ilgilenerek, meditasyon yaparak, anlatarak ya da susarak rahatlamayı amaç edinmek duyguların mantık önüne tamamen geçmesine engel olmaya yardımcı olur.
5. Kontrol aşaması
Çabalarımız sonuç veriyor mu? Artık daha az üzgün olduğumuzu fark ediyor ve bir sonraki deneyimler için kendimizi hazır hissediyor muyuz? Bu sorulara cevabımız henüz hayırsa bir üst maddedeki aksiyon aşamasına daha çok yoğunlaşmak ve hayatımızda bir fark yaratabilmek için biraz daha gayret göstermek gerekiyor olabilir.