Ergenlikte akne problemi yaşayan kişiler bilir; akne için her zaman “Büyünce geçecek.” denilir. Peki ya geçmiyorsa? Yapılan bir araştırmaya göre 20’li yaşlarda kadınların neredeyse yarısı akne problemi yaşamaya devam ediyor. 30’lu yaşlara geçtiğimizde bu oran üçte bir olarak görülürken 50’li yaşlarda kadınların yüzde 15’i hala akne sorunu yaşadıklarını belirtiyor. Özetle, akne ergenliğe has bir cilt problemi olmaktan çıkıyor. Yetişkinlik aknesi veya hormonal akne olarak da bilinen ileri yaş aknesi hormonal dengesizliklerden ötürü ortaya çıkabiliyor ve yaşam tarzı seçimlerinden çokça etkileniyor. Peki hormonal akne nasıl tedavi edilebiliyor ve önlenebiliyor?
Hormonal akne nedir?
20’li yaşlardan itibaren beliren -veya kötüleşen- enflamatuar akneye hormonal akne deniyor. Her cinsel kimlikten kişiyi etkileyebilen hormonal akne en yaygın olarak yetişkin kadınlarda görülüyor. Hormonal değişimler sonucu cildin daha fazla sebum (yağ) üretmeye başlaması gözeneklerin tıkanmasına yol açıyor. Aynı zamanda cildin kendi kendini yenileme yetisini; ölü deriyi atmasını da yavaşlatan hormonal değişimler fazla sebum ve ölü derinin cildin altında hapsolmasına neden oluyor. Bu da cildin enflamasyon seviyesini yükseltiyor, hormonal aknenin kendini yaygın olarak kistik bir yapıda göstermesini açıklıyor.
Yetişkinlik aknesi ve hormonal akne aynı mı?
Ergenlikten sonra 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşlarda, özellikle kadınlarda görülen akne tipine hormonal akne deniyor. İleri yaş grubu ile ilişkilendirildiği için hormonal akneye aynı zamanda yetişkinlik aknesi de denebiliyor. Çoğu tip aknenin çıkış nedeninde hormonlar belirli bir rol oynasa da yetişkinlik aknesinin belirgin özelliği tamamen hormon kaynaklı olmasında gizleniyor. Bu da bir bakıma ergenlikte herhangi bir sivilce problemi yaşamamış bir kişinin ileriki yaşlarda yetişkinlik aknesi yaşayabileceği anlamına geliyor.
Hormonal akne neden olur?
Hormonal akne temel olarak hormonal dengesizlikler sonucu ortaya çıkıyor. Peki hangi durumlar hormonal dengesizlikleri tetikliyor?
- Değişken seks hormonları: Hormonal akne regl dönemlerinden önce, testosteron seviyesinin en yüksek olduğu dönemlerde görülebiliyor. Buna ek olarak neredeyse bütün hormonların değişim gösterdiği hamilelik dönemlerinde de hormonal akne yaşanabiliyor. Kadınların geçirdiği en büyük hormonal değişimlerden olan menopoz döneminde cilt mikrobiyotası da büyük bir değişimden geçtiği için yetişkinlik aknesi tetiklenebiliyor.
- PKOS: Polikistik Over Sendromu olarak bilinen PKOS üreme çağında olan birçok kadında görülüyor ve hormonların sağlıklı salgısını değiştirebiliyor. Bu nedenle PKOS’a sahip kadınlar hormonal akne yaşamaya da daha yatkın oluyor.
- Stres: Stres seviyeleri yükseldiğinde bedendeki kortizol hormonunun seviyesi de yükseliyor. Birbirleri ile sürekli iletişim halinde olan hormonlar yükselen kortizol karşısında dengelerini yitirebiliyor. Araştırmalar stresin cildi daha fazla sebum üretmeye ittiğini de gösteriyor. Kronik stres aynı zamanda bedensel enflamasyonun yükselmesi ile de ilişkilendiriliyor. Tüm bu faktörler birleştiğinde hormonal aknenin oluşması için ideal altyapı hazırlanmış oluyor.
- Yanlış beslenme: Hormonal akne yüksek glisemik endeksi olan gıdaların çok tüketilmesi sonucu da ortaya çıkabiliyor. Tüketildiğinde kandaki insülin hormonunun aniden fırlamasına neden rafine şeker gibi gıdalar seks hormonu olan androjenin de yükselmesine neden oluyor. Yükselen androjen de cildin daha fazla sebum üretmesini tetikliyor.
- İlaç kullanımı: İçerisinde hormon bulunan ilaçlar, steroidler, testesteron tedavisi veya doğum kontrol hapına başlamak veya bırakmak, hormonal akneye neden olabiliyor.
Hormonal akne belirtileri neler?
Hormonal aknenin ayırt edici özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabiliyor:
- Genellikle dudak, çene ve boyun çevresinde ve kaşların arasında görülüyor.
- Cildin dışında görülen klasik beyaz veya siyah noktalı akne gibi değil, cildin altında şiş, kırmızı ve üzerine basınca acı veya ağrı veriyor.
- İyileştikten sonra bile arkasında leke bırakmaya daha yatkın oluyor.
- Regl olmadan önceki dönemlerde ortaya çıkıyor veye şiddetleniyor, regl başlayınca veya bitince sakinleşiyor.
- Stresin yükseldiği dönemlerde yaşanıyor veya alevleniyor.
- Kötü beslenilen dönemlerde görülüyor veya şiddetleniyor.
Hormonal akne tedavisi
Hormanal dengesizlikler sonucu ortaya çıkan yetişkinlik aknesi, hormonların dengelenmesi ile tedavi edilebiliyor. Birçok çevresel faktöre bağlı olan hormonal dengeyi kurmak için de nasıl beslendiğimizden stres seviyelerimize kadar birçok yaşam tarzı değişimine gitmemiz gerekebiliyor. Uzun vadede hormonal aknenin önlenmesi stabil bir hormon dengesine bağlansa da dermatolojik çözümler, doğru cilt bakımı ürünleri ve yaşam tarzı değişimleri hormonal aknenin tedavisinde büyük başarı gösteriyor.
1. Doğru etken maddeler kullanın
Özellikle hormonal akne için öne çıkan etken maddeler aşağıdaki gibi sıralanıyor:
- Retinol: Hormonal akne tedavisinde kullanılan en iyi etken maddelerin başında retinol geliyor. Hücresel yenilenme hızını yükselttiği için hormonal değişimlerin neden olduğu gözenek tıkanmasını engelleyebiliyor. Halihazırda tıkalı gözeneklerin de açılmasını sağlıyor. Aynı zamanda aknenin iyileşme periyodunu kısaltıyor ve leke kalmasına neden olan melanin pigmenti sentezini yavaşlatıyor. Retinol diğer etken maddeler olan benzoil peroksit ve salisilik asit ile tepkimeye girebildiği için tek başına, iyi bir nemlendirici ile beraber kullanılması gerekiyor.
- Bakuchiol: Retinolün bitki bazlı alternatifi olan bakuchiol retinol ile benzer etkiler gösteriyor. Daha hafif bir yapısı olduğu için cildi retinol kadar tahriş etmiyor veya kurutmuyor.
- Benzoil peroksit: En iyi gözenek temizleyicilerden birisi olan benzoil peroksit antibiyotik özelliği sayesinde akneye sebep olan tüm bakterileri öldürebiliyor.
- Salisilik asit: Salisilik asit, yağda çözünen yapısı ile fazla sebumu temizlemeye ve sebum üretimini kontrol altında tutmaya yarıyor.
2. Enflamasyonu bütünsel olarak aşağıya çekin
Çevresel faktörler hormonal dengemiz üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olabiliyor. Yüksek ve kronik stres, uykusuzluk, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik tek başına bile hormonal dengesizliğe yol açabiliyor. Bu da kendini cilt üzerinde hormonal akne de dahil birçok farklı sorun ile gösterebiliyor. Tam da bu nedenle hormonal akne tedavisinin aşağıda gibi bütünsel bir açıdan ilerletilmesi büyük önem taşıyor:
- Stres seviyelerinin mindfulness pratikleri ile azaltılması.
- Kaliteli ve yeterli bir uyku düzenine sahip olmak.
- Hormonal akne ile ilişkilendirilen yüksek glisemik indeksli gıdaların minimize edildiği gerçek gıdalardan oluşan antioksidan ve antienflamatuar bir beslenme izlemek.
- Düzenli olarak hareket etmek.
3. Dermatoloğu ziyaret edin
Hepimiz birbirimizden farklıyız. Bu nedenle yaşadığımız akne problemlerinin nedeni de tedavisi de birbirinden farklı olabiliyor. Bu yüzden birine iyi gelen bir tedavi bize iyi gelmediğinde panik olmamıza hiç gerek yok! Cilt sağlığı konusunda uzmanlaşmış dermatologlar, yaşadığımız aknenin tetikleyici nedenini bulma konusunda yardım ederken bizim için en iyi tedavi planının da ne olduğunu belirleyebiliyorlar. Dermatoloğunuzun yönlendirmesi ile yaptıracağınız basit bir kan testi hormon seviyelerinizin kontrol edilmesini ve doğru bir tedavi planının çizilmesini sağlıyor.
Bununla birlikte dermatolog gözetiminde başvurulabilen hormonal akne tedavileri aşağıdaki gibi sıralanıyor:
- İlaç tedavisi
- Reçeteli kremler
- Lazer tedavileri