YAZAN: BURCU ERBAŞ

Yüzümüz bedensel ve ruhsal sağlığımızın bir aynası olabiliyor. Sadece antik tıp anlayışları olan Ayurveda ve Geleneksel Çin Tıbbı’nda değil modern tıpta da sağlık sorunlarının bir habercisi olarak değerlendirilen yüz, bedenimizde nerelerde işlerin yolunda gitmediğine işaret edebiliyor. İyi bir yüz okuyucusu bunun da ötesinde kişinin ruhsal sağlığını hatta enerji bedeninin durumunu dahi sadece yüze bakarak anlayabiliyor! Birçok farklı yüz okuma tekniği bulunsa da en geçerli olanı Geleneksel Çin Tıbbı içerisinde kullanılan duygu, organ, enerji eşleşmeleri üzerinden yapılıyor. Yüzünüze bakarak bütünsel sağlığınızı anlamlandırmanız için “Yüz okuması nedir ve nasıl yapılır?” sorularının cevabını sizin için yazdık!


Yüz okuması nedir?

Geleneksel yüz okuması -gerçek ismi ile “mian xiang”– Çin tarihinde neredeyse 2600 yıldan beri uygulanan, kişinin yüz özelliklerinden karakterini, geleceğini, şansını ve eş seçimini öngörmek için kullanılan bir gelenektir. Öte yandan bu “geleceği tayin etme” inancının altında bir gerçeklik payı da bulunuyor. Kişinin cilt sağlığını iç dünyasının iyiliği ve bedeninin sağlığı olarak değerlendiren Çin yüz okuması günümüzde dermatolojik olarak da desteklenebiliyor. Öte yandan Çin yüz okuması mantığında temel bir bilim olmadığını da vurgulamak gerekiyor. Özünde bu teknik yüzyıllara yayılmış bir deneyime, gözleme ve bedende yaşam enerjisi olarak bilinen Çi’nin aktığı inancına dayanıyor.

Alın

Alın bölgesi ince bağırsak ile ilişkilendiriliyor. Bu bölgede yaşanan cilt problemleri; akne ve tıkalı gözenekler sindirimin iyi gerçekleşmediğini ve potansiyel olarak besin değeri eksikliklerinin yaşandığını gösteriyor. Öte yandan uykusuzluk ve kronik stres de kendini ilk önce alında gösteriyor. Bu durum akne veya siyah noktalardan çok kendini yaşın gerekliliğinden önce yaşanan ince çizgiler ve kırışıklıklarla belli ediyor.

Kaşların arası

Geleneksel Çin Tıbbı’na göre kaşların arası karaciğer ile ilişkilendiriliyor. Kanın detoksifikasyonundan sorumlu organ olan karaciğer bedene sızan tüm çevresel toksinleri, fazla salgılanan hormonları temizliyor. Aynı zamanda kolesterol dengesini de sağlıyor. Eğer bu işlevlerde bir problem varsa, karaciğerin yükü çok fazlaysa veya daha yavaş çalışmaya başlamışssa yüz okuma pratiğine göre kaşların arasında akne problemi yaşanabiliyor. Kaşların arasında görülen derin kırışıklıklarsa öfke problemi ile ilişkilendiriliyor.

Göz çevresi

Göz ve çevresi böbrekler ile ilişkilendiriliyor. Gözle ilgili yaşanan en temel sorunlar olan şişkinlik ve morluklar böbreklerin yeterince çalışmadığına, bedendeki elektrolit ve su dengesinin iyi şekilde sağlanamadığına işaret edebiliyor. Böbreklerin yavaşlamasının bir nedeni de kronik stres ve tükenmişlik olarak görülüyor. Mor göz altları aynı zamanda demir eksikliğinin de bir semptomu olarak sayılıyor. Öte yandan göz çevresindeki kırışıklıklar da yönlerine göre yukarı doğru mutluluk, aşağı doğru hüzün duygularının bir yansıması olarak kabul ediliyor.

Yanaklar

Yanaklar mide ve akciğer ile ilişkilendiriliyor. Mide ile ilgili problemler yanaklarda ekstra kızarıklık, hassasiyet, kılcal damar artışına sebebiyet verebiliyor. Öte yandan solunum yollarını etkileyen alerjiler de kendini yanaklarda gösterebiliyor. Eğer yanaklarda döküntü yaşanıyorsa akciğerlerin ve bağışıklık sisteminin zorlandığı bir alerjik durum olduğu düşünülüyor.

Burun

Kızarık ve kılcal damarların belirgin olduğu bir burun dolaşım sisteminde problemler yaşandığına işaret edebiliyor. Yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları, fazla alkol tüketimi ve yüksek bedensel enflamasyon kendini burun çevresindeki sorunlarla gösterebiliyor. Burnun yanındaki kıvrımlar -gülme çizgileri- kalın bağırsakla ilişkilendiriliyor. Bu kıvrımlar ne kadar belirginse kalın bağırsağın işlevini o denli zor yaptığı; boşaltımın düzensiz ve yetersiz olduğu tahmin ediliyor. Kalın bağırsağın işlevini yerine getirememesi uzun vadede hormonal dengesizliklere de yol açıyor.

Çene

Çene hormonal denge ve üreme organları ile ilişkilendiriliyor. Bu bölgede görülen cilt problemleri seks hormonlarında bir dengesizlik yaşandığına işaret edebiliyor. Özellikle regl öncesi dönemde çene ve çevresinde görülen akneler de hormonal akne olarak değerlendiriliyor ve yüksek androjen seviyeleri sonucu yaşanabiliyor.

Geleneksel Çin Tıbbı yüz okuması inançları

  • Çin inancına göre yüzün sol kısmı gerçek karakterimizi gösterirken sağ kısmı dünyaya sunduğumuz kişiliğimizi gösteriyor. Yüzü simetrik olan kişilerin dengeli bir karaktere sahip olduğu düşünülüyor. Nitekim çoğunlukla yüzlerimizin sol tarafı sağa göre daha kalkık ve uyanık görünüyor. Bu durum gerçek benliklerimizin daha açık ve şefkatli, dış dünyaya yansıttığımız karakterimizinse daha korunmacı, kapalı, kendini savunmaya hazır olduğu şeklinde yorumlanıyor.
  • Yüzün en dominant bölgesi kişinin yeteneklerine işaret edebiliyor. Dominant bir alın pratik zekanın, mantığın, analiz ve araştırma yapma yetisinin güçlü olduğunu işaret ediyor. Gözleri ve burnu öne çıkan bir kişininse yaratıcılığının, dayanıklılığının ve adaptasyon gücünün yüksek olduğuna inanılıyor. Ağzı ve çenesi ön planda olan kişiler içgüdüleri ile hareket eden, duygusal, sezgizel ve spontane karakterler olarak görülüyor.
  • Çenede gamzeye sahip olmak yüksek yaratıcılığın ve iyi bir şansın işaretçisi olabiliyor. Gıdıya sahip olmaksa kişinin enerjisinin bittiğinin, tükenmişlik yaşadığının bir semptomu olarak görülüyor.
  • Büyük bir ağız cömertlikle ilişkilendirilirken ağız çevresinde yoğunlaşan kırışıklıklar kendinden çok başkalarını memnun etmeye çalışan kişilerde gözlemleniyor!


Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP