Ülkemizde yaptıkları önemli çalışmalarla öne çıkan çevresel farkındalık aktörleri ile buluşuyor; iklim aktivizmleri üzerine konuşuyor, karşılaştıkları engelleri, ilham kaynaklarını, motivasyonlarını, alınması gereken aksiyonları soruyoruz. İklim mücadelesinde ön sırada olan ikinci ismimiz Türkiye’nin ilk iklim grevi duyurularından birisini 11 yaşındayken yapan, aktivist, İklim Kuşağı Konuşuyor programın yapımcısı ve sunucusu Atlas Sarrafoğlu. Ona göre iklim krizinden çıkış yolumuz mümkün olduğunca bilgi edinmekten, çevremize yaymaktan ama her şeyden öte harekete geçmekten geçiyor.


Çevreyle ilgili birçok faaliyetin içerisinde yer alıyorsun, seni ilk harekete geçiren ne oldu? İklim savunuculuğuna/çevre aktivistliğine nasıl başladın?

Aslında ben Greta Thunberg’i duyup onun yaptığı şeyi çok cesur bularak başladım aktivistliğe. Greta küresel iklim grevini duyurduğunda ben de grevlere katılmak istemiştim ama Türkiye’de uzun süre beklememe rağmen hiçbir iklim grevi duyurusu olmayınca ben bu duyuruyu yapmaya karar verdim. Tabii bu süreç çok uzundu aslında. Greta’nın sesini duymamdan aşağı yukarı 5-6 ay sonra buna karar verdim. O zaman 11 yaşımdaydım. Annemden ve Greta’nın sesini duyduğum Açık Radyo’dan çok destek aldım. İklim krizinin ne kadar büyük ve kesişimsel bir sorun olduğunu kavramam biraz zaman aldı. Ben evde belgesel seyrederek büyüdüm. Bu yüzden iklim değişikliğinin ne olduğunu bildiğimi zannediyordum ama sonradan insanların sebep olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım.

Çevre aktivisti olarak karşılaştığın engelleri aşmana neler yardımcı oluyor? İlhamını ve motivasyonunu nereden alıyorsun?

Küresel iklim hareketinin içinde yer alan ve özellikle pandemi döneminde çevrim içi toplantılarda arkadaş olduğum uluslararası aktivistlerden çok etkilendim ve onlardan ilham alıyorum. İklim krizi gibi büyük bir kriz içinde sağlıklı mücadele edebilmem için bana umudu aşılamaları benim için en önemli kazanım oldu. Ayrıca iklim krizinin pandemi sırasında bile durmadığını gördük. Bilim bize bu krizi durdurabileceğimizi ama bugün harekete geçmemiz gerektiğini söylüyor. Herkesin bunu anlayabilmesi ve harekete geçmesi için enerjimi yüksek tutuyorum.

Farkındalığı yaymak için ne gibi çalışmalar yapıyor, nasıl aktivitelere katılıyorsun?

Aslında elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. 2019 Mart ayından bu yana cuma günleri grevlerim için sokağa çıkıyorum. Grev organizasyonlarında yer alıyorum; okullara, gruplara, şirketlere ve siyasi partilere iklim krizini ve harekete geçmemiz gerektiğini anlatıyorum. Tanıştığım iklim aktivistleri ile röportajlar yapıyorum. Bugüne kadar 30’un üzerinde farklı ülkeden iklim aktivisti ile röportaj yaptım. Bu röportajlarım Yeşil Gazete’de yayımlanıyor. Onlara kendi ülkelerinde yaşadıkları iklim krizini, grevlerini, hükümetlerinin iklim krizi karşısındaki tutumlarını soruyorum. Amacım her ülkeden iklim aktivisti ile konuşabilmek. Ayrıca Açık Radyo’da her cuma günü yayımlanan İklim Kuşağı Konuşuyor isimli bir programın yapımcısı ve sunucusuyum. Genelde programlarımda güncel haberler üzerinden iklim aktivistlerinin taleplerini vurgulamaya çalışıyorum.

Günlük yaşamında en çok dikkat ettiğin çevresel unsurlar nedir?

Sanırım tüketimin bir parçası olmamaya dikkat ediyorum en çok. Tabii zaman içinde öğrendim bunu. İnsanlar kaynakları sınırlı dünyamızda, sınırsızmış gibi yaşıyorlar ve bu dünyanın artık bu yükü taşıyamayacağı bir noktaya getirmiş. Dünyaya iyi davranmak gerekiyor.

Gelecek için hayalin ve dileğin nedir? Oraya sence nasıl varabiliriz?

Geleceğim için mücadele vermek zorunda kalmayacağım bir dünyada yaşamak istiyorum. Aslında çözüm çok kolay; fosil yakıtların kullanımını durdurarak bunu başarabiliriz. Sadece karar vericilerin ve büyük şirketlerin kâr etmek yerine insanları önceliğe aldığı bir sisteme geçilmesi gerekiyor. Bugüne kadar yapılan büyük zirvelerde ve kongrelerde hep boş sözler vardı. Bu yüzden demokratik vatandaşlık haklarımızı kullanarak, sokaklarda taleplerimizi dile getirerek bunu başarabileceğimizi düşünüyorum.

İnsanların dikkatini iklim krizine çekmek için ne gerekir?

Bu sorunun cevabını bilmeyi gerçekten ben de isterdim. Anlamadığım bir şekilde insanlar iklim krizini ve sonuçlarını bilse de harekete geçmekte gecikiyorlar. Gerçekten benim için kabullenmesi zor bir durum bu.

Küresel olarak iklim krizi sorununun çözebileceği konusunda iyimser misin? Öyleyse nasıl iyimser kalabiliyorsun? En hızlı iyileştirilmesi gereken alanlar neresi?

İyimserlik derken nasıl baktığınız çok önemli. Şu anda o kadar çok farklı yerde büyük felaketler yaşanıyor ki iyimser olmak mümkün değil. İnsanların ve diğer canlıların ölümüne duyarsız kalan çoğunluk olduğu sürece, hayır, iyimser olamıyorum ama bizim gibi iklim krizinin farkında olanlar olduğu sürece de umudum hep var. Dünyanın başka bir yerinde iklim kriziyle karşı karşıya olanlar için umudumu yüksek tutmalıyım. Yapılması gereken ilk ve en önemli şeyin atmosferdeki karbon oranını düşürmek olduğunu düşünüyorum ama iklim adaletini de unutmamak gerekiyor.

Değişimin bir parçası olmak isteyen ancak nasıl bir fark yaratabileceğini bilmeyen birine ne tavsiye edersin?

Bol bol iklim değişikliği hakkında yazı okuyun, belgesel seyredin ve öğrendiklerinizi çevrenize yayın. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Böylelikle hiç bilmeyenlerle de paylaşmış oluyoruz bu bilgiyi. Aynı zamanda iklim aktivisti olmak isteyenler de bizimle iletişime geçebilir. Herkesin yapabileceği bir şey olduğuna inanıyorum.

Bu krizin ortasında kendini beslemek ve gücünü yeniden toplamak için ne yapıyorsun? Nasıl rahatlıyorsun, kendini merkezinde nasıl tutuyorsun?

Kendime zaman ayırıyorum, en çok da spor yaparak akıl ve beden sağlığımı korumaya çalışıyorum. Haftalık rutinlerim ve çalışmam gereken konular oluyor. Okul ile birlikte çok zor bir süreç aslında. Spor yaparak, fırsatım oldukça doğaya çıkarak, arkadaşlarımla ve ailemle kaliteli zaman geçirerek rahatlayabiliyorum. 






BLOOM SHOP