YAZAN: ALEYNA TEPE
In partnership with Wings

İnsanlık, tarih boyunca hayatı anlamlandırmak için bilgelik aramıştır. Zamandan ve mekandan bağımsız, insanın bu anlam arayışına cevap niteliğinde birçok öğreti günümüze kadar ulaşmıştır. Hayata dair bir rehber niteliğindeki bu öğretilerden bir tanesi de “İnsan Olmanın 9 Kuralı” olarak bilinen Sanskrit öğretidir. Bu kadim prensipler, insan varoluşuna derin bir içgörü sunarak farkındalıklı, dengeli ve huzur dolu bir hayat yaşamayı teşvik eder. Kesin kökenleri zaman aşımına uğramış ve net olarak bilinemiyor olsa da bu kurallar Vedik felsefe ve çeşitli spiritüel geleneklerde bulunan zamansız gerçekleri yansıtır. İnsan olmanın en temel noktalarına değinen 9 Sanskrit kuralı ve hayat yolculuğunuzu nasıl aydınlatabileceklerini sizin için araştırdık!


1. Yalnızca bir bedene sahip olacaksınız.

Sanskrit öğretiye göre bedeniniz, dünyayı deneyimlediğiniz bir araçtır. Onu sevseniz de, ondan nefret etseniz de, bedeniniz hayatınız boyunca sizinle kalacak bir yoldaştır. Beden, sadece fiziksel bir varlık değil, ruhunuzu barındıran kutsal bir tapınaktır. İlk kural, bedeninize saygı ve özen göstermenizi hatırlatır; bedeniniz size özeldir ve hayatınız boyunca size eşlik eder. Görünüşlere takıntılı bir dünyada, bu kural kendinizi kabul etmenizi ve fiziksel varoluşunuza dair daha derin bir anlayış geliştirmenizi teşvik etmeyi amaçlar. Bedeninizi kucaklayın çünkü yaşamı, öğrenmeyi ve büyümeyi bu bedende deneyimleyeceksiniz.

2. Hayattan dersler çıkaracaksınız.

Yaşam, devam eden bir öğrenme sürecidir. İlk nefesinizi aldığınız andan son nefesinize kadar, hayat deneyimler aracılığıyla size birçok ders öğretir. İster neşe, ister acı dolu olsun, her deneyim bir ders sunar. Bu dersler, kitaplara ya da yazılı kurallara bağlı değildir; günlük karşılaşmalardan, zorluklardan ve ilişkilerden beslenir. Bu kural, hayatı bir öğrenciymiş gibi yaşamanızı ve her deneyimin getirdiği bilgeliğe açık olmanızı tavsiye eder. Yaşadığınız olayları tıpkı hayatın size anlatmaya çalıştığı bir ders konusu gibi değerlendirin, inceleyin, düşünün, hatta belki tekrar edin. Bu sayede, her zaman merak ve öğrenme isteği ile hayattan sayısız ders çıkarabilirsiniz.

3. Hata yok, sadece öğrendikleriniz var.

Yaşam yolunuzda mükemmelliği ararken, sık sık hata yapmaktan korkabilirsiniz. Ancak, bu kural bakış açınızı değiştirmeyi ve size hataların başarısızlık olmadığını, aksine yolculuğunuzun önemli adımları olduğunu hatırlatmayı amaçlar. Büyüme, bir nevi deneme yanılma sürecidir ve “başarısız” deneyimler de başarılı olanlar kadar değerlidir. Bu kural, mükemmel olmayanı da kucaklamanızı ve her aksiliği bir öğrenme fırsatı olarak görmenizi teşvik eder. Başarısızlık korkusunu bıraktığınızda, kendinizi keşfetmek, yenilik yapmak ve evrilmek için özgürlüğünüze kavuşursunuz.

4. Siz öğrenene kadar hayatın dersleri devam eder.

Hayat, siz onun mesajını alana, anlatmak istediği dersi tam olarak anlayana kadar size aynı zorlukları tekrar tekrar sunar. Daha önce hiç, ilişkilerinizde veya yaşam koşullarınızda tekrar eden kalıplar fark ettiniz mi? Bu tekrarlar tesadüf değil, hayatın sizi büyümeye yönlendirme yoludur. Ardındaki dersi kavrayana kadar aynı deneyimler tekrarlanır. Bu kural, şöyle bir durup kendinizi gözlemlemenizi ve hayatın size sunduğu derslere dikkat etmenizi hatırlatır. Hayatın size sunduğu dersi aldığınızda ise yeni zorluklar ve öğrenme fırsatları için hayat devam eder.

5. Öğrenme yolculuğu hiçbir zaman bitmez.

Kaç yaşınızda veya hayatın hangi aşamasında olursanız olun, öğrenme süreci asla sona ermez. Yaşadığınız sürece öğrenecek bir şeyler hep vardır. Bu kural, hayat yolculuğunun sürekli bir büyüme süreci olduğunu ve öğrenmeyi bırakmanın ilerlemenin düşmanı olduğunu hatırlatır. Gözünüzü açtığınız her gün, karşınıza yeni bir ders çıkarır. Bu dersler her zaman aynı şiddette, aynı büyüklükte ya da aynı hislerle dolu olmasa da her biri oldukça önemlidir. Öğrenmeye istekli ve meraklı kalarak kendinizi ve çevrenizdeki dünyayı derinlemesine anlamaya devam edersiniz.

6. “Orası” ya da “o zaman” buradan ve şimdiden daha iyi değil.

Gelecek hedeflerinizin peşinden koşarken, mutluluğun ya da tatmin duygusunun “orada” ya da “o zamanda”, henüz tam olarak elinizin uzanamayacağı bir yerde olduğuna inanabilirsiniz. Ancak bu kural, size şimdiki anın, “şimdi ve burada” ihtiyacınız olan her şeyi barındırdığını öğretir. Hayallerinizi süsleyen, o ulaşılması güç “orada”ya nihayet ulaştığınızda, o an sadece yeni “şimdi”niz olur ve arzu döngüsü yeniden başlar. Gerçek huzur ve tatmin, anı kucaklamaktan; yaşamın bir varış noktası değil, bir yolculuk olduğunu kabul etmekten gelir. “Şimdi ve burada”ya şükrederek attığınız her adımda mutluluğu bulabilirsiniz.

7. Çevrenizdekiler sizin yansımanızdır.

Hayatta karşılaştığınız insanlar aslında sizin yansımanızdır. Başkalarında hayranlık duyduğunuz veya nefret ettiğiniz şeyler, genellikle sizin iç dünyanızın su yüzüne çıkmasıdır. Bu kural, çevrenizdekileri benliğinizden ayrı varlıklar olarak değil, hem olumlu hem de olumsuz yanlarınızı yansıtan aynalar olarak görmenizi sağlar. Birine karşı sevgi, hayranlık veya hayal kırıklığı hissettiğinizde, bu duyguları kendinizde keşfetme fırsatı doğar. Bunu anladığınızda, hayatı daha fazla şefkat, empati ve öz farkındalıkla yaşayabilirsiniz.

8. Hayatla ne yapacağınız size bağlı.

Herkes, hayatını şekillendirmek için gerekli araç ve kaynaklara sahiptir. Dış koşulları kontrol edemeseniz de tepkilerinizi ve eylemlerinizi seçme gücüne sahipsiniz. Bu kural, hayatınızın sorumluluğunu almanızı ve kendi hayatınızın mimarı olduğunuzu kabul etmenizi sağlar. Dış faktörlerden yakınmak, hayal ettiğiniz şeylere ulaşamadığınız için çevrenizde olup bitenleri suçlamak kolay yoldur. Sanskrit kurallar ihtiyacınız olan her şeyin aslında sizin içinizde halihazırda var olduğunu söyler. Bu gerçeği kucaklayarak mağduriyetin ötesine geçebilir ve yaratıcı potansiyelinizi açığa çıkarabilirsiniz.

9. Aradığınız cevaplar içinizde gizli.

Gürültülü ve dikkat dağıtıcı etkenlerle dolu bir dünyada, cevapları dışarıda aramak doğal ve kolaydır. Ancak bu kural, hayatla ilgili aradığınız cevapların içinizde olduğunu nazikçe hatırlatır. İçsel bilgeliğinize yönelerek, ihtiyaç duyduğunuz rehberliği bulabilirsiniz. Bu kurala uymak, zaman zaman sürece güvenmeyi ve sezgilerinizi dinlemeye istekli olmayı gerektirir. Meraklı ve iç sesinizi dinlemeye istekli olduğunuzda aradığınız bilginin ve içgörünün zaten kendi içinizde olduğunu keşfedersiniz.


Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!



Aleyna Tepe

1997 yılında İstanbul’da doğan Aleyna, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimine Bahçeşehir Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında devam ediyor. Çocukluğundan beri duygu ve düşüncelerini yazarak ifade eden Aleyna, iyi yaşam konseptine duyduğu ilgiyi yazma tutkusuyla birleştirerek Live to Bloom’da editör olarak çalışıyor. Akademik ve deneyimsel olarak kendini...



BLOOM SHOP