Toplum içinde yetişkin sayılabileceğimiz bir yaşta olmamız gerçekten her olayda yetişkin gibi davrandığımızı göstermez. Bunun sebebi ise hepimizin içinde yaralı bir çocuk olmasıdır. Çoğu zaman varlığından haberdar olmadığımız ve haberdar olmamak için kendimizi sürekli meşgul ettiğimiz bir hayat yaşarız. Evet, hepimizin içinde bir çocuk mevcuttur. Bu çocuk yaratıcı ve eğlenceli tarafımızı ortaya çıkarmamızı ister ve destekler. Aynı zamanda büyürken edindiğimiz yaralarımızı da taşır. Bu çocuğun yetişkinlik yıllarımızda bizi geride tutmaması için kendi kendimizin ebeveyni olmamız gerekebilir. Peki nasıl?
İçimizdeki “yaralı” çocuk
Hayata geldiğimiz andan itibaren yaralar almaya başlarız. Karşılaştığımız zorluklar ve karşılanmayan ihtiyaçlarımız pekiştikçe bir iz bırakır. Derinleştikçe yaralara dönüşür. Kimilerimiz taciz, şiddet, hastalık, zorbalık, kayıp gibi ağır travmatik olaylarla hayatımızı etkileyecek yaralar alır. Kimilerimiz ise baskıcı veya ilgisiz ebeveynlerle büyür, ihtiyaçları karşılanmaz, oldukları gibi var olmalarına saygı ve alan tanınmaz. Tüm bu durumlar çocukta bir yaraya dönüşebilir. Lakin özünde tüm yaralar insanı güçlendiren deneyimlerdir. Yaralarımızı bizi büyütecek fırsatlar olarak görmeye başladığımızda ve farkında olduklarımıza dönüp yeniden bakabildiğimizde bize hizmet etmeyen tüm döngüleri kırmamıza imkân tanıyacak bir durum oluşur.
Kendi kendinin ebeveyni olmak nedir?
Dünyanın en iyi ebeveynlerine de sahip olsak ellerinde olmayan sebeplerden her ebeveyn bir yerlerde bir şeyleri yanlış yapabilir. Sahip olduğumuz yaralara dönüp bakmaya başladığımızda ve bu yaralardan dolayı kendi ebeveynlerimizi suçlamayı bıraktığımız anda artık kendimizin ebeveyni olmaya başlamış oluruz ve o an şifa başlar.
İçsel çocuk Jung’un bir arketipidir ve her insanın pisişesinde mevcuttur. Yetişkin yaşta olsak da yaralı kalmaya devam eden içsel çocuğumuzu iyileştirmediğimiz sürece o beklenmedik zamanlarda direksiyona geçip sonradan pişman olacağımız ve duruma hizmet etmeyen davranışları bize yaptırmaya devam eder. Mantıklı zihnimizle anlam veremediğimiz davranışlarımızın kaynağı içimizdeki yaralı çocuktur. Bu yaralara bakma cesaretini göstermek ve içimizdeki çocuğu şifalandırmak kendi özümüzle bağlantı kurmamızı ve bu hayata yaşamaya geldiğimiz potansiyelimizi yaşamamızı sağlar. Çünkü yaralanan ve geride kalan her parça şifalandıkça bir araya gelir, bize tam ve bütün olduğumuzu hatırlatır.
Yaralarımız benzerdir; değersizlik, yetersizlik, sevilmeme, reddedilme, terk edilme gibi. Bu yaraların sonucunda bir inanç kalıbı geliştiririz. İyi haber şu ki artık işe yaramayan bu inanç kalıpları istediğimiz zaman değişebilir yapıdadır. İçimizdeki çocuğun ebeveyni olduğumuzda hem yaralarımızı sarar hem de hizmet etmeyen inanç kalıplarımızı değiştirmiş oluruz. Lakin bunun için önce bu yaralara bakmaya gönüllü olmaya ve yaraların yaratmış olduğu zor duygularla yüzleşmeye cesaret etmeye ihtiyacımız vardır. Bu ilk başta zorlu bir adım gibi gözükse de bir süre sonra bu sürecin şifasının, ızdırabından büyük olduğunu fark ederiz.
İçimizdeki çocuğun ebeveyni olmak tam anlamı ile yetişkin olmak demektir. Etrafınızda sürekli başkalarını suçlayan veya kendini her an kurban rolüne sokan yetişkin bedenlerinde çocukları görmüşsünüzdür. Maalesef ki onlar, çoğu zaman, o an yaralarından konuştuklarının farkına varmazlar. Bu sebeple hiçbir zaman kendi davranışları hakkında tam olarak sorumluluk alamazlar çünkü ya kendilerini aşırı suçlarlar ya da etraflarını. İkisi de onları değişim gerektirecek adıma götürmez; sadece oldukları yerde takılı bırakır. Değişim gerektirecek adım, kendi gücünü eline almaktır.
Kendi gücünü eline almak ne demektir?
Kendi gücünü eline almak; önce kendimize karşı olan sorumluluklarımızı fark etmek, sahiplenmek, değişimin sadece bize bağlı olduğunu kabul etmek ve bu yönde adım atmak demektir. Durumun kabul hali direncin ve savaşın bitmesini sağlar. Kabul etmek boyun eğmek veya hak vermek değildir. Kabul, güçlü ve aktif bir duruş içerir. İçimizdeki çocuğun varlığını ve yaralarını yargısızca kabul ettikten sonra onu şifalandırmanın gücünün bizde olduğunu da kabul edebiliriz.
Kendi kendinin ebeveyni olmanın faydaları
Bazılarımız hayatın getirdikleri yüzünden ufak yaşta içindeki çocukla ilişkisini sonlandırmak zorunda kalabiliyor. Ancak bu ilişki, yaşımız kaç olursa olsun yeniden sağlıklı bir şekilde kurulabilir. İçimizdeki çocuk ile kurduğumuz sağlıklı ilişki, bizi çevremizdekilerle daha sağlıklı ilişkiler deneyimleyen bir yetişkine dönüştürür. İçsel çocuğun yaralarını iyileştirmek aynı zamanda bize onun güçlü yönlerini de hayatımızda kullanabilme becerisini kazandırır. Bunlar eğlence, keyif, yaratıcılık, spontanlık, doğallık gibi çocuksu özelliklerdir. İçsel çocuğu ile temasını koparan yetişkinlerin çok aşırı ciddileşerek hayattan zevk almaktan uzaklaştıklarını görebiliriz. İçimizdeki çocuğun yapıcı taraflarını kullanabilmek için yaralara bakmaya ve onları iyileştirmeye gönüllü olmalıyız.
Nasıl kendi kendinin ebeveyni olunabilir?
İçimizdeki çocuğun varlığının farkında olmak ve bize seslendiğinde onu dinleyen bir ebeveyn olmamız çoğu zaman başlangıç için yeterlidir. Duyulmadığında dikkati çekmek isteyen çocuklar gibi davranan içimizdeki çocuğu dinlemeye vakit ayırmalıyız. Yaraları iyileştirme yolculuğu çoğu zaman bir uzman eşliğinde yapılırsa daha güvenli ortamlarda gerçekleşir ve daha hızlı fayda sağlanabilir. İşin en zor kısmı gölgede kalan taraflarımızla çalışmaktır. Çoğumuzun gölgede kalan ve varlığından haberdar olmadığı ışık ve karanlık gölgeleri vardır. Bunları sahiplenmeden içsel çocuğun tam olarak iyileşmesi pek mümkün olmaz. Aşağıdaki bilgiler doğrultusunda bu yolculuğa kendi başınıza da çıkabilirsiniz.
Kendinin ebeveyni olmaya başlamanın ilk 3 adımı:
- İçindeki çocuğun varlığını görmek ve onunla düzenli bağlantı kurmak.
- Onu yargısızca dinlemek ve duygularını yaşaması için anlayışlı olmak. Ona bu duyguları deneyimlemesi için güvenli bir alan açmak.
- Onun ihtiyacını fark etmek ve bu ihtiyacın duruma ve zamana uygun şekilde giderilmesine destek olmak.
İçsel çocuğumla nasıl bağlantı kurarım?
- İçsel çocuk meditasyonu yapabilirsiniz.
- Kendi çocukluğunuzdan bir fotoğrafı karşınıza koyarak onunla konuşabilirsiniz.
- İçsel çocuğunuza bir mektup yazabilirsiniz.
- Çocukken ebeveynlerinizden beklediğiniz ama bir türlü alamadıklarınızı yazabilirsiniz. Ebeveynlerinize yapabildiklerinin en iyisini yaptıkları için teşekkür edebilirsiniz.
- Bu ihtiyaçları kendinize vermenin yollarını araştırabilirsiniz.
- Kendi çocukluğunuz hakkında yakın çevrenizden bilgi toplayabilirsiniz.
- Bir uzmanla çalışabilirsiniz.
Nefes, meditasyon, farkındalık yani mindfulness temelli çalışmalar, bu yaraları iyileştirecek içsel gücümüzü hatırlamamızı, kendimizle bağlantımızı güçlendirip merhemin içimizdeki kaynaklardan gelebileceğini bizlere deneyimletir. Şifa sadece ve önce kendimizle kurduğumuz bağlantı ile başlar.
Yenilenen Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!