Kavurucu sıcakların bizleri terlettiği yaz aylarında vücudumuzdaki su kaybına dikkat etmemiz gerektiğini sıklıkla duyuyoruz fakat sıvı kaybı sadece yaz mevsimine özgü bir durum değil. Kış mevsimiyle gelen kuru ve soğuk hava ile birlikte vücudumuzun susuz kaldığını hissetmiyoruz bile! Peki kışın sıvı kaybı yaşadığımızı nasıl anlayabiliriz? Kış mevsiminde sıvı kaybı kendini nasıl gösterir ve bunu önlemek için neler yapabiliriz sorularını sizler için yanıtladık.
Kış mevsiminde sıvı kaybı neden yaşanıyor?
Susuzluğun genellikle yaz mevsimine ve çok terlediğimiz durumlara özgü olması yanılgısı maalesef soğuk havalarda yeterince su tüketmeyerek sıvı kaybı yaşamamıza sebep oluyor. Soğuk havalarda vücut sıcaklığını koruyan bir mekanizma olan soğuk kaynaklı diürez gerçekleşiyor. Kan akışımız hayati organların etrafında yoğunlaşıyor. Böbreklerimizde değişen kan akışı ile birlikte idrar üretimimiz artıyor. Bu daha çok idrara çıkma dürtüsü anında susuzluk hissi uyandırmasa da vücuttaki sıvı kaybını etkileyen faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Bunun yanında soğuk havanın kendisi de su içme isteğimizi azaltabiliyor. Meydana gelen fizyolojik değişimlerle sıvı kaybı yaşandığını anlamamız zorlaşıyor. Özellikle ısıtma sistemlerinin oda sıcaklığını artırdığı iç mekanlarda kuru bir hava oluşuyor. Bu ortamlardaki kuru havaya uzun süre maruz kalmak vücutta sıvı kaybına neden olabiliyor.
Soğuk havalarda kalın kıyafetler giymeyi tercih etmemiz de sıvı kaybına yol açabiliyor. Kış mevsiminde dışarı aşırı kalın giysilerle çıkmamız daha çok terlememize neden olarak daha çok sıvı kaybetmemize sebep olabiliyor.
Günlük ne kadar sıvıya ihtiyacımız var?
Günlük ortalama su ihtiyacı her insanda yaş, cinsiyet, aktivite düzeyi, hava koşulları ve genel sağlık gibi bireysel faktörlere göre değişiyor. Günlük minimum sıvı ihtiyacınızı kilonuzun yarısını litre cinsinden hesaplayarak bulabilirsiniz. Örneğin, 65-70 kg olan bir kişinin günde en az 2-2.5 litre su tüketmesi tavsiye edilir. Günlük yeterli su tüketmiş olsanız bile aşırı terleme, uzun süreli egzersiz veya ateş gibi faktörler de vücudunuzun dengesini etkileyebilir.
Kışın sıvı kaybı yaşadığınızın göstergeleri nelerdir?
Kış aylarında farkına varamadığımız şekilde sıvı kaybı yaşamamız birçok şekilde kendini gösterebiliyor. Artan su içme isteğinin başında geldiği diğer semptomları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Kuru cilt: Soğuk ve kuru havalar ciltteki nemi azaltarak sıvı kaybına yol açıyor.
- Baş ağrısı: Vücudunuza yeterli sıvı almamak migren için bir tetikleyici oluyor. Eğer vücudunuz aşırı su kaybettiyse baş ağrısı yaşamanız olası bir hale geliyor.
- Sürekli idrara çıkma: Organlarımızı soğuktan korumak için vücudumuz kan akışını yoğunlaştırıyor. Böbreklerimizdeki akış hızlandığında daha fazla idrara çıkıyoruz ve su kaybediyoruz.
- Konsantrasyon sorunları: Bir araştırmaya göre, sıvı kaybı koordinasyonumuzu ve işlevlerimizi etkileyerek konsantrasyon sorunlarına neden olabiliyor.
- Koyu renk idrar.
- Yorgunluk ve sersemlik.
- Baş dönmesi.
- Sürekli çatlayan dudaklar.
- Fiziksel aktivite yapılmasına rağmen terlememek.
Eğer bu semptomların olduğunu fark ettiyseniz sıvı alımınıza öncelik vermeniz gerekiyor demektir.
Kış mevsiminde sıvı kaybı nasıl önlenebilir?
Bol su ve sıvı tüketin
Kış mevsiminde karşılaştığımız soğuk hava ile susuzluğumuzun kendini göstermesini beklemeden gün içerisinde yeterli su tüketimi sağlamamız gerekiyor. Kendinize bir hedef oluşturabilirsiniz veya su içmenizi hatırlatacak uyarılar kurabilirsiniz. Sıcak içecekler tüketmek vücuttaki ısı seviyesini düzenleyerek kan akışının dengelenmesine de yardımcı olur. Bağışıklığınızı destekleyecek sıcak içeceklerle hem vücudunuzdaki sistem sağlığına katkı sağlayabilir hem de sıvı ihtiyacınızı giderebilirsiniz.
Sıvı içeren sebzeler ve meyveler tüketin
Sıvı alımınıza destek olmak için sadece su içmek yetmiyor! Sıvı açısından zengin besinleri beslenme alışkanlıklarınıza dahil ederek de sıvı kaybının önüne geçebiliyorsunuz. Marul, salatalık, kabak ve kereviz gibi sebzeler en çok sıvı içeren yiyeceklerin başında geliyor. Bunun yanında domates, greyfurt, portakal, erik, elma gibi meyveleri tüketerek de vücudunuzun su ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
Mineralli içecekler tüketin
Mineraller vücudumuzda birçok organda, kanda ve vücut sıvılarında bulunan elektrolit dengesinin kurulması için çok büyük önem taşır. Mineral açısından zengin içecekler ise genellikle soğuk tüketildiği için kış mevsiminde çok tercih edilmiyor fakat soğuk havalarda aşırı kaçmayarak bu soğuk mineralli içecekleri sıvı kaybının önüne geçmek için tüketebilirsiniz. İçeceklerin sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi elektrolitleri içermesine dikkat etmelisiniz. İçerisinde bol mineral bulunan içecekler arasında Hindistan cevizi suyu, süt, mineralli su bulunuyor. Bu içecekleri tüketirken içerisine limon, salatalık, portakal gibi meyveleri de ekleyerek sıvı alımınızı artırabilirsiniz.
Nefes alan kıyafetler tercih edin
Soğuk havalarda sıcak kalmaya tabii ki öncelik veriyoruz fakat bunu yaparken vücudunuzun sıvı dengesini gözden kaçırmamalısınız. Kışlık kıyafet seçimlerinizde vücudunuzun nefes almasını engellemeyen içerikte giysiler tercih etmeye özen gösterebilirsiniz. Naylon ve poliüretan kumaşlar cildin nefes almasının önüne geçer ve sizi daha çok terleterek sıvı kaybına neden olur. Bunlar yerine pamuk kumaş gibi nefes alabilen kumaşları kat kat giyinerek bedeninizdeki sıcaklık ve sıvı dengesini sağlayabilirsiniz.