YAZAN: BURCU ERBAŞ

Gün içerisinde tadınızı en çok ne kaçırıyor? Uzun trafikler, kasa kuyrukları, eleştirel iş arkadaşınız, unutkan partneriniz, önünüzde yavaş yürüyen kişi, sizi hafta sonu buluşmaya davet etmeyi “unutmuş” arkadaşlarınız mı? Birçoğumuzu dengeli, sakin ve mutlu halinden bir anda sinirli, gergin, üzgün ruh haline atan olaylar çoğunlukla kontrol edemediğimiz kişiler veya durumlar sonucu yaşanıyor. Başkalarının davranışları üzerine ne kadar düşünsek, endişelensek, nedenini bulmaya çalışsak da aslında sonuç hiçbir zaman değişmiyor. Peki çevremizdeki kişi ve olaylara takılı kalmak, onları kontrol etmeye çalışmak yerine ne yapacağız? Herkesi ve her şeyi bırakacağız! Dünyanın en ünlü motivasyon konuşmacısı ve kişisel gelişim yazarlarından Mel Robbins‘in ortaya attığı “Bırak Yapsınlar Teorisi” odağımızı dışarıdan içeriye çekmeye, daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürmeye yardımcı oluyor. Sizin için Robbins’in dünyayı kasıp kavuran teorisi nedir, nasıl uygulanır ve faydaları nelerdir sorularını araştırdık.


Mel Robbins kimdir?

Melanie Lee Robbins, daha bilinen ismi ile Mel Robbins çok başarılı bir yazar, podcast sunucusu ve avukattır. Davranış değiştirme alanında bir dünya lideri olarak görülen Robbins araştırmaları ve oluşturduğu teorileri ile milyonlarca insanın kendinden şüphe etme, erteleme, anksiyete, öz güvensizlik gibi engellerini aşmalarına yardımcı olmuştur.

Çok satanlar listesine oturan dünyaca ünlü 5 Saniye Kuralı kitabının da yazarı olan Robbins, yakın zamanda kızı Sawyer Robbins ile beraber kaleme aldığı The Let Them Theory yani Bırak Yapsınlar Teorisi kitabını da yayınladı. Sadece 6 ay içerisinde 6 milyon adet satılan yeni kitabında Robbins, başka insanların düşünce, drama ve eleştirilerinden kendimizi nasıl koruyabileceğimizi, hayatımızın kontrolünü nasıl elimize alabileceğimizi adım adım anlatıyor.

Bırak Yapsınlar Teorisi nedir?

Günümüzde hepimiz etrafımızda olan bitenleri, çevremizdeki insanları kontrol etmeye çalışıyor, kendimizi bitmek bilmeyen bir kısır döngü içine hapsederek yorgun düşüyor, tükenmişliğe sürükleniyor, kendimizi kendi mutluluğumuzdan alıkoyuyoruz. Robbins’e göre bizi her daim hezeyana ve yorgunluğa sürükleyen bu kontrol illüzyonundan kurtulmanın çok basit bir yolu bulunuyor: Bırakın.

Robbins’in yeni kitabı, isminden de anlaşıldığı gibi, bu çok basit gibi görünen cümlenin gücünü bize kanıtlamaya çalışıyor. Kontrol takıntımızın bizi nasıl daha tatminsiz, mutsuz, stres dolu yaşamlara sürüklediğini de açıkça gösteriyor. Kökenlerini Budizm ve Stoizm gibi antik inanç ve düşünce biçimlerinden alan “Bırak Yapsınlar Teorisi” radikal kabullenme ile el ele yürüyor. En basit şeklinde bir şeyi yargılamadan; olduğu gibi ve tamamıyla kabul etmenin kişisel mutluluğu ve tatmini arttırdığı felsefesinden ortaya çıkıyor.

Bırak Yapsınlar Teorisi nasıl uygulanıyor?

En sade halinde Robbins bize başkalarının ne düşündüğü veya ne yapacaklarını düşünmeden, kontrolümüz dışındaki olaylara kaygılanmadan yaşamımızı sürdürmemizi öğütlüyor. Söylemesi kolay ama yapması zor değil mi? Neyse ki Robbins teorisini gündelik hayata nasıl adapte edebileceğimizin yolunu da çiziyor.

İki etaba ayrılan Bırak Yapsınlar Teorisi’nde ilk adım ne zaman kendimizi bir kişi veya bir durum için sinirli, stresli, endişeli hissederken bulursak zihnimizden “Bırak” ifadesini geçirmekten oluşuyor. Bu cümleyi dedikten sonra başkalarının ne düşündüğü, ne hissettiği, neye inandığı artık bizim kontrolümüzden çıkmış oluyor. Fiziksel ve zihinsel enerjimiz aslında kontrol edemeyeceğimiz bir şeyi kontrol etmek için harcanmış olmuyor.

İkinci adımda ise bu kez kendimize “Bana izin ver” dememiz gerekiyor. Bu cümle ile amaç kendimize neyin gerçekten bizim kontrolümüzde olduğunu hatırlatmak oluyor. Belki olaylar veya kişiler değil ama tepkilerimiz yani bir kişi veya bir durum hakkında ne düşündüğümüz, nasıl tepki verdiğimiz, duygularımız şiddetlendiğinde ne yaptığımız tamamen bizim kontrolümüzde gerçekleşiyor.

“Bırak” ifadesi kendimizle dünya arasında bir sınır çizerken “Bana izin ver” ifadesi ise etrafa yaydığımız enerjiyi kendimize geri döndürmemize yarıyor. İkisi bir arada öz sevgimizi güçlendirmemize, enerjimizi korumamıza, kendimizi önceliklendirmemize yardımcı oluyor.

Bırak Yapsınlar Teorisi nasıl daha mutlu bir yaşam sunabiliyor?

Teorinin faydalarını daha somut bir örnekte inceleyecek olursak kendinizi bir market kuyruğunda sırada hayal edin. Önünüzde yer alan bir müşteri arkadaki uzun kuyruğu umursamadan çok yavaş hareket ediyor, akışı yavaşlatıyor. Herkes gibi tabii ki siz de bu duruma sinirleniyor; içinizden söylenmeye başlıyor, durumu hızlandırmanın, kasiyere veya müşteriye müdahale etmenin yollarını arıyorsunuz.

Tam da bu anda Robbins, “Bırak Yapsınlar Teorisi”ni uygulamanızı istiyor. Şu an içinizde hissettiğiniz öfkenin tamamen kontrol duygusundan kaynakladığını ve yanlış kişiye yani önünüzdeki yavaş müşteriye zihninizi odakladığınızı söylüyor. Bu anda mental enerjinizi korumak için öfkeyi bir kenara bırakıp o kişinin yavaş hareket etmesine, zaman harcamasına, istediğini yapmasına sadece izin vermenizi söylüyor. O esnada sizin kendinize her an sıradan çıkıp gidebileceğinizi, beklerken podcast veya müzik dinleyebileceğinizi, uzun zamandır konuşmadığınız bir kişiyi arayabileceğinizi, gözünüzü kapatıp 1-2 dakika meditasyon yapabileceğinizi hatırlatmanız yani kendinize izin vermeniz gerekiyor.

Bu basit örnek aslında hayatın her alanında; uzun trafiklerde, kötü bir ruh halinde uyanmış iş vereninizde, seçimlerinizi eleştiren annenizde, sizi çağırmadan buluşan arkadaşlarınızda, dediğiniz her şeyi unutan partnerinizde kısaca sizi kızdıran, üzen, geren tüm insan ve durumlarda kullanılabiliyor. Günün sonunda siz ne kadar kızsanız, endişelenseniz, üzülseniz de başka kişilerin davranış ve düşüncelerini gerçek anlamda kontrol edemiyorsunuz. Bu kontrol isteğiniz sadece sizin mutluluğunuzdan götürüyor.


Gitmek istiyorlarsa, bırakın gitsinler.
Başka birini seçerlerse, bırakın gitsinler.
Sizi desteklemezlerse, bırakın gitsinler.
Sizi davet etmezlerse, bırakın gitsinler.

İnsanları kontrol etmeye veya değiştirmeye çalışarak enerjinizi boşa harcamayın. Size gerçekte kim olduklarını göstermelerine izin verin. Sonra SİZ ne yapacağınıza karar verebilirsiniz.

Mel ROBBINS


Teorinin faydaları neler?

Özetle bu teorinin en önemli getirisi kişinin ruh hali üzerinde oluyor. Başkalarına ve kontrol dışı durumlara “Bırak” diyen bir kişi daha az endişe, öfke, hayal kırıklığı duymaya başlıyor. Stres seviyeleri yerini rahatlığa bırakıyor. Zaman içinde zihinsel ve ruhsal dayanıklılık güçleniyor. Bırakmak; zihinsel yükü ve yorgunluğu azaltıyor, daha sağlıklı bir düşünce yapısının oluşmasını destekliyor. Kişi bu kez başkalarına değil kendine; istek, hayal ve ihtiyaçlarına odaklanabiliyor, kişisel gelişimini ilerletebiliyor.

Kağıt üzerinde çok basit bir uygulama gibi görünse de bir daha kontrolünüz dışında gelişen olaylar veya çevrenizdeki insanlar sizi çileden çıkarmaya yakınlaştığı zaman Robbins’in “Bırak Yapsınlar Teorisi”ne bir şans verin. Bakarsınız sonunda sizi yavaş yavaş tüketen o kontrol isteğiniz yerini pozitif bir umursamazlığa bırakır!


Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!



Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP