Migren, tedavi olup atlatılacak veya ilaçlarla hafifletilecek hastalıklar arasında yer almıyor maalesef. Migreni tetikleyen nedenlerden, atak dönemlerinde yapılması ya da uzak durulması gereken şeylere kadar herkes için farklılık gösteren bir hastalık. Östrojen hormonuyla ilişkili olan bu rahatsızlık kadınlarda daha çok rastlanıyor; özellikle menstrual dönemlerde ve hamilelikte migren atağı kendini gösteriyor. Genel olarak yoğun ve ağır kokunun, stresin, yorgunluğun, depresyonun, hormon ve sakinleştirici ilaçların, mevsim geçişlerinin ve dengesiz beslenmenin migreni tetiklediği gözlemleniyor.

Migren nedir?

Bir nörolojik bozukluk olan migren çok şiddetli baş ağrılarına yol açar. Atak haline gelen bu baş ağrılarına mide bulantısı, kusma ve ışık hassasiyeti de eşlik edebilir.

Migren belirtileri nelerdir?

Migren atakları başlamadan önceki saatler veya günlerde migrene sahip kişilerin yüzde 60’ında görülen aşağıdaki semptomlar atağın bir habercisi olabilir.

  • Koku, ışık ve sese karşı artan hassasiyet
  • Yorgunluk
  • İştah kaybı
  • Ruh hali değişimleri
  • Şiddetli susuma
  • Şişkinlik, kabızlık, ishal gibi sindirim bozuklukları

Migrenin aşamaları

Yukarıdaki ön belirtilerden sonra migrenin aura ismi verilen türü kendini göstermeye başlar. Kademe kademe başlayan 5-20 dakika boyunca süren aşağıdaki semptomlar sinir sistemini ve görme yetisi etkiler.

  • Siyah noktalar, ışık huzmeleri, dalgalanmalar hatta halüsinasyon görmek
  • Çok az veya hiç görememek
  • Bedenin sadece bir tarafında uyuşukluk veya karıncalanma hissetme
  • Rahat ve akıcı şekilde konuşamama
  • Kol ve bacaklarda ağırlık hissetme
  • Kulak çınlaması
  • Tat ve koku alma duyularının sekteye uğraması

Aura etabından sonra ise migren atağı başlar. Bu aşamada ilk önce sızı şeklinde başlayan daha sonra giderek şiddetlenen baş ağrısı ile bilinir. Acı başın bir yanından diğerine geçebilir, ön tarafında baskın olabilir veya tüm baş boyunca hissedilebilir. Migren atağına yüzde 80 oranında mide bulantısı ve kusma da eşlik eder. Ortalama 4 saat boyunca süren bu atak kısmı 3-4 güne kadar uzayabilir. Kimi kişi ayda 2-4 kere migren atağı geçirirken diğerleri 2 günde bir atak yaşayabilir veya yılda 1-2 kere deneyimleyebilir.

Migren atağının bitmesinden sonra da 1-2 gün bazı yan etkiler görülmeye devam edebilir.

  • Bitik düşmek, aşırı yorgunluk
  • Düşük ruh hali, mutsuzluk
  • Kas ağrıları, güçsüzlük hali
  • Gıda aşermeleri
  • İştah düşüşü

Migren neden olur?

Migrenin neden olduğuna klinik olarak tam net bir cevap verilemese de genetik yatkınlığın ve hormonal dengenin büyük rol oynadığı düşünülüyor. Nitekim aşağıdaki faktörler migren geliştirme riskinin yükselmesine katkıda bulunuyor.

  • Cinsel kimlik: Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla migren görülüyor.
  • Yaş: Migrenin en şiddetli hissedildiği yaş aralığı 10-40 olarak kabul ediliyor.
  • Aile geçmişi: Çekirdek ailesinde bir migrene sahip ebeveyni olan bireyin migren riski yüzde 50’ye iki tane olanınsa yüzde 75’e çıkıyor. Migrene sahip kişilerin beşte dördünün ailesinde de migren geçmişi bulunuyor.
  • Tetikleyici hastalıklar: Depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları ve epilepsi migren riskini yükseltiyor.

Migreni neler tetikleyebiliyor?

  • Hormonal değişimler: Regl başlangıçı, hamilelik, doğum, perimenopoz, menopoz
  • Kronik stres
  • Tetikleyici gıdalar: Alkol, eskitilmiş peynir, paketli, işlenmiş, Çin tuzu (MSG) bulunan gıdalar
  • Öğünleri atlamak
  • Kafein: Aşırı kahve, çay tüketimi
  • Hava durumu: Nem ve basıncın değiştiği fırtınalı, yağmurlu havalar
  • Yüksek irtifalara çıkmak
  • Şiddetli sese, kokuya maruz kalmak
  • Çok fazla fiziksel aktivite yapmak
  • Sigara kullanımı
  • Uyku problemleri

Migren ağrısını önemli ölçüde azaltabilmenin yolları nelerdir?

Kendi kendimize alacağınız birtakım önlemler ile bu hastalığı ciddi oranda engelleyebiliriz.

Atmosfer değişimi

Migren kendini göstermeye başladığı zaman semptomları hafifletmenin en etkili yollarından birisi de içerisinde bulunulan atmosferi değiştirmekte yatıyor. Karanlık, sessiz ve sıcak olmayan bir odada gözleri kapatarak dinlenmek, alna soğuk kompress yapmak için buz koymak ve bol miktarda su içmek anlık ağrıları dindirmeye yardımcı oluyor.

Takviyeler

Bazı vitamin, mineral ve bitki özleri migren ataklarını önlemede başarı gösteriyor. Bunlar; B2 (riboflavin) vitamini, Coenzim Q10 ve melatonin olarak sıralanıyor.

Biofeedback

Migren ataklarını tetikleyen stresli durumları takip edebilmek için biofeedback sisteminden faylanılabiliyor. Bizim kontrolümüzde olan fizyolojik fonksiyonların anlık veri takibi ve öğrenilen davranışlar aracılığıyla yeniden düzenlenmesi anlamına gelen biofeedback uzmanlar eşliğinde yapılabiliyor.

Yeme günlüğü tutun

Yediklerinizi ve içtiklerinizi tek tek not edin. Böylelikle atak geçirdiğiniz günlerde hangi yiyeceğin buna sebep olduğunu görebilirsiniz. Örnek olarak, kafein herkeste farklı etkiler gösteriyor. Kafeinli kahve içerek migren atağı geçiren de, ataklarını hafifletmek için sert bir kahve içen de var. Yiyecekler, içecekler ve ilaçlar herkeste farklı etkiler gösterdiği için size iyi geleni ve sizi hasta edeni ancak kendinizi gözlemleyerek bulabilirsiniz. Bu anlamda günlükler sizin için ciddi bir kaynak oluşturacaktır.

Düzenli egzersiz yapın

Zihin sağlığını korumanın en önemli faktörü düzenli egzersiz yapmak. Egzersiz esnasında nabzın yükselmesi ile birlikte kan dolaşımı artıyor ve böylece bütün hücrelere temiz oksijen ve besin daha hızlı iletiliyor. Hızlı kan pompalanması ve düzenli akış nedeniyle, baş damarları daha az genişleyip daralacağı için krizlerin önüne geçilmiş oluyor. Ancak çok ağır ve zorlayıcı, özellikle de kalp ritmini gereğinden fazla yükseltecek sporlardan kaçınmanız gerekir. Yürüyüş, yoga ve yüzme gibi sporlar size iyi gelebilir.

Düzenli uyku uyuyun

Uykusuzluk migrenin en büyük tetikleyicisidir. Yeterli ve kaliteli bir uyku; dinlenmiş bir zihin, yenilenmiş hücreler ve enerji depolamış bir vücut demektir. Bu nedenle, uykularınızı düzene sokarak, yorgunluğun ve uykusuzluğun tetiklediği migren ataklarından kurtulabilirsiniz. Uyumakta zorluk çekiyorsanız, odanıza küçük bir buhurdanlık koyup içine bir iki damla, sizi rahatsız etmeyecek kadar lavanta yağı damlatıp rahat bir uyku uyuyabilirsiniz.

Aromaterapik yağlardan faydalanın

Aromaterapinin sayısız tedavi yöntemlerin biri de migren ağrılarını azaltmaktır. Başta belirtmiş olduğumuz gibi tedavisi henüz bulunamadığı için sadece atak sayısını azaltıp, krizleri hafifletebilirsiniz. Nane yağı ya da ylang ylang yağı kurtarıcınız olabilir! Nane yağını da buhurdanlığa dökerek yatak odanıza koyabilir, atak esnasında koklayarak daralmış veya genişlemiş baş damarlarınızın normale dönmesine yardımcı olabilirsiniz. Bir diğer uygulama yöntemi olarak, bir baz yağının içine (tercihen Hindistan cevizi yağı olabilir, ağrıdan kasılmış olan derinizi yumuşatmaya yardımcı olur) birkaç damla damlatarak alnınıza sürüp ağrılarınızı biraz hafifletebilirsiniz.

Migreni nasıl engelleyebiliriz?

  • Tetikleyici durum ve gıdalardan kaçınarak
  • Kronik stres ile başa çıkarak
  • Öğünlerimizi düzenli olarak yiyerek
  • Gün içerisinde bol miktarda su içerek
  • Düzenli ve orta şiddette bir egzersiz rutini izleyerek
  • Uzman kontrolünde – istek üzerine – bir ilaç tedavi izleyerek

Kaynak: American Migraine Foundation, Medical News Today, Healthline





BLOOM SHOP