YAZAN: BURCU ERBAŞ

Evimiz ne kadar temiz olursa bizler de o kadar mikroplardan korunur ve sağlıklı oluruz değil mi? Tam olarak öyle değil! Toplumsal inancımızın aksine çoğu bakteri ve mikroorganizma bizim düşmanımız değil, dostumuz. İnsan bedeni neredeyse 40 trilyon mikroorganizmaya ev sahipliği yapıyor. Bu da neredeyse bedenimizin yüzde 80’i bakteri demek oluyor! Bu nedenle aslında kendimizi ne kadar çok ve çeşitli bakteriye maruz bırakırsak bütünsel sağlığımızın, daha temelinde de bağırsak sağlığımızın güçlenmesine yardımcı oluyoruz. Amacı yaşam alanlarındaki her tür -kötü ve iyi- bakteriyi yok etmek olan geleneksel temizleyiciler de bu nedenle bağırsak sağlığımızın zayıflamasına neden olabiliyor. Bu konu üzerinde yıllar boyunca araştırmalar yürüten immünolojist Dr. Cezmi Akdiş, mikrobiyom dostu ev temizliğinin mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Dr. Akdiş’in bağırsak sağlığını koruyan ve destekleyen yaşam alanı önerilerini sizin için derledik!


Dr. Cezmi Akdiş kimdir?

Dr. Cezmi Akdiş immünoloji bilim dalında bir tıbbi araştırmacı ve dokturdur. Şu anda
Swiss Institute of Allergy and Asthma Research’ün direktörü olarak Davos, İsviçre’de yaşamaktadır. Aynı zamanda alerji ve immünoloji alanlarında makaleler yayımlayan Allergy isimli tıp dergisinin editörüdür. Alanında 650’den fazla makale yayımlamış ve 80.000’den fazla kez alıntılanmıştır.

Dr. Akdiş’in uzmanlaştığı alan immünoloji ise bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığına odaklanan bir tıp ve biyoloji dalıdır. Sağlığın ilk koruyucusu olan bağışıklık sistemi çeşitli yollarla bedeni enfeksiyonlara karşı korur. Bağışıklık sisteminin zayıflaması bu nedenle hastalıklara, alerjilere hatta kansere yol açabilir. Yakın geçmişte yürütülen çalışmalar, zamanında bağışıklık sağlığı ile ilişkilendirilmeyen metabolik, kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıkların bile bedenin bağışıklık cevabı ile alakalı olduğunu göstermektedir. Bağırsak sağlığı, daha doğrusu mikrobiyom sağlığının bağışıklık sistemi ile sıkı sıkıya bir ilişkisi vardır. Büyüme ve gelişme çağında bağırsaklarımızda çoğalmaya başlayan ilk bakteriler bağışıklık hücrelerinin gelişiminde ve güçlenmesinde de büyük rol oynar.

Yanlış ev temizliği nasıl bağırsak sağlığımızı aşağıya çekebilir?

Bağırsak sağlığının temelinde iyi ve kötü bakterilerden oluşan bakteri ekosistemi yani mikrobiyom bulunuyor. Mikrobiyomumuz ne kadar zengin, dengede ve çeşitli olursa bağırsaklarımız da o denli sağlıklı oluyor. Doğum anımızdan yaşadığımız yerlere, yediğimiz yemeklerden kullandığımız bakım ve temizlik ürünlerine kadar sayısız çevresel faktör mikrobiyomu şekillendiriyor. Bu faktörler arasında evimizi nasıl temizlediğimiz de bulunuyor.

“Kayıp Arkadaş” ismi ile tanınan Microbiome Depletion teorisine göre yaşam alanlarımızda yaptığımız geleneksel temizlik, özellikle gelişme çağında olan mikrobiyomun daha zayıf gelişmesine yol açabiliyor. Kullanılan deterjanlar, antibiyotikli temizlik ürünleri mikropları ve kötü bakterileri yok ederken beraberinde iyi bakterileri de götürüyor. Bu da yaşam alanlarımızda bulunan bakteri miktarı ve çeşitliliğini aşağıya çekiyor. Mikrobiyomun maruz kaldığı bakteriler azalıyor. Bağırsak ekosistemi daha tek tip gelişmeye başlıyor. Bu da uzun vadede bağırsak sağlığını aşağıya çekiyor.

Bunun yanı sıra geleneksel ev temizliğinde kullanılan ürünler içerdikleri sayısız kimyasal ile bağırsak duvarlarının incelmesine neden oluyor. Bu da bedene giren toksinlerin normal şartlarda kana karışmadan atılmasını sağlayan bağırsak duvarlarından içeri sızmasına ve bedende enflamatuar cevap uyandırmasına yol açabiliyor. Zayıf gelişen bir mikrobiyom ile duvarları incelen bağırsaklar birleştirdiğinde de ortaya astım, alerjiler ve otoiümmün hastalıklar için en iyi reçete çıkıyor.

Mikrobiyom dostu ev temizliği nedir?

Dr. Akdiş’e göre yaşam alanlarının temizliğinden emin olurken bağırsak sağlığımızı korumanın yolu temizlik anlayışımızı değiştirmekten geçiyor. Ortalığı toplamak ve temizlemek, dezenfekte ve sterilize etmek ile aynı anlamı taşımıyor. Yaşam alanlarının temizliği bütünsel sağlığımız için çok önemli iken bu alanları endüstriyel kimyasallar içeren güçlü temizlik ürünleri ile sterilize etmek faydadan çok zarara yol açabiliyor. Örneğin evde biriken toz aslında çok zengin bir mikrobiyom kaynağı oluşturuyor. Hatta Akdiş yapılan bir araştırmaya göre ev tozuna daha çok maruz kalan kişilerde genetik alerjilerin ortaya çıkma ihtimalinin daha düşük olduğuna dikkat çekiyor. Aslında inanılanın tam aksine biraz toza maruz kalmak bağışıklık sistemimizin daha güçlü olmasına yardımcı olabiliyor! Bunun askine temizlik sırasında çok sık çamaşır suyu kullanan kadınların alerjik olmayan astıma ve kronik öksürüğe yakalanma olasılıklarının çok daha yüksek olduğu çalışmalarca kanıtlanıyor.

Peki evlerimizdeki iyi huylu bakterileri öldürmeden nasıl kendimiz, ailemiz ve evcil hayvanlarımız için yeterince temiz ve sağlıklı bir yaşam alanı yaratabiliriz?

Mikrobiyom dostu bir ev için neler yapmamız gerekiyor?

Dr. Akdiş, “organik”, “doğal”, “yeşil” sıfatları ile etiketlenen sürdürülebilir temizlik ürünlerinin bile mikrobiyomumuza iyi gelmeyebileceğini hatta bağırsak duvarlarımızı inceltebilecek aktif maddeler bulundurabileceğini söylüyor. Gündelik yaşamımızda sıklıkla kullandığımız ürünlerde bağırsak duvarını zedeleyebilen maddeler aşağıdaki gibi sıralanıyor:

  • Sodyum dodesil sülfat (SDS), sodyum lauril sülfat (SLS), sodyum lauril eter sülfat (SLES) ve amonyum lauril sülfat (ALS) gibi anyonik deterjanlar ve yüzey aktif maddeler.
  • Alkol etoksilatlar gibi iyonik olmayan yüzey aktif maddeler.
  • Kokamidopropil betain gibi hafif amfoterik yüzey aktif maddeler.
  • Formaldehit.
  • Koruyucu olarak kullanılan ve vücuttaki hormonları taklit edebilen parabenler.
  • Klor.
  • Triklosan, antimikrobiyal bir madde.
  • Endokrin sisteme müdahale edebilecek ftalat içerebilen yapay kokular.

Bir başka deyişle Akdiş, içerisinde çamaşır suyu bulunduran her tür güçlü temizleyiciden uzak durmayı, bu temizleyicileri kullanacaksak da mutlaka cildimizi korumamızı, eldiven takmamızı ve odayı havalandırmamız gerektiğini söylüyor.

Peki tüm bu kimyasalları içeren temizlik ürünlerinin yerine Dr. Akdiş ne öneriyor? Her tür yüzey temizliği için Akdiş su, sirke ve karbonattan oluşan basit bir karışımı kullanıyor! Halı temizliği içinse süpürge geçmeden önce halıya karbonat döküp biraz beklemeyi öneriyor.

Peki çamaşırlar ve bulaşıklar için ne yapmamız gerekiyor? Akdiş ve ekibinin yürüttüğü araştırmalara göre piyasada bulunan neredeyse tüm temizleyiciler gerisinde kalıntı bırakıyor. Bu kalıntılar da soluma yolu ile bedene girerek beyin-kan bariyerini aşabilecek seviyelere gelebiliyor. Akdiş, bu gibi temizleyicilerin zararlı etkilerini minimize etmek için önerilen kullanım ölçüsünden daha az kullanmayı, yumuşatıcı kullanmamayı, kalıntı miktarını azaltmak için çamaşır ve bulaşık makinelerine bir tur daha çalkalama/yıkama programı eklemeyi öneriyor.

Dr. Akdiş ev temizleyicilerinin dışında evimizin, dolayısıyla bağırsaklarımızın mikrobiyom zenginliğini arttırmak için aşağıdakileri öneriyor:

  • Evinizde daha çok bitkiye yer açın: Bitki toprağının sadece 1 cm3‘ü bile dünya nüfusundan daha fazla bakteri içeriyor!
  • Hayvan sahiplenin: Evde evcil hayvanlarla büyüyen çocukların mikrobiyom zenginlikleri sayesinde ileri yaşlarda alerji yaşama riski çok daha düşük oluyor.
  • Camlarınızı daha çok açın: Yaşam alanlarımızı daha sık havalandırmak zararlı bakterilerin rüzgar ile evimizden uzaklaşmasına, çeşitli diğer bakterilerin ise ev ortamımıza girmesine yardımcı olarak mikrobiyomumuzu zenginleştiriyor.


Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP