
In partnership with Wings
Eminim, uzun yaşam konusuyla ilgilenen herkes İngilizce “health span” kelimesini yani Türkçe çevirisi ile “sağlıklı yaşam süresi”ni duymuştur. Longevity çalışmalarının da odağı olan sağlıklı yaşam süresi bir insanın fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığını koruyarak en çok kaç yaşına kadar yaşabileceğini ifade ediyor. Bugün yapılan yaşam tarzı değişimleri ile ileri yaşlarda öncelikli olarak fiziksel ve zihinsel sağlığın korunması için çabalanıyor. Bu durumda da en az diğerleri kadar önemli bir unsur ikinci plana atılıyor: ruhsal sağlığımız. Bunu ilk kez uzmanlığı gereği çalıştığı ileri yaş hastaları üzerinde geriatri doktoru, eğitmen ve yazar Dr. Kerry Burnight fark ediyor. Fiziksel sağlığımız kadar duygusal durumumuzun da bir “sağlıklı yaşam ömrü” olması gerektiğini düşünüyor. Buna da “joyspan” ismini veriyor. “Uzun ve sağlıklı yaşamak kadar, yaşadığımız hayatı sevmemiz de gerek.“ cümlesi ile yola çıkıyor ve joyspan nedir, nasıl uzatılabilir sorularını cevaplayan, bilimsel araştırmalarla dolu bir kitap yazıyor. İşte Dr. Kerry Burnight’a göre yaşam boyu neşemizi korumanın yolları!
Joyspan nedir?
İlk defa geriatri uzmanı, yazar ve profesör Dr. Kerry Burnight tarafından kitabı Joyspan: The Art and Science of Thriving in Life’s Second Half içinde kullanılan “joyspan” kelimesi, özellikle hayatın ileri evrelerinde hala neşeli olabilmeyi, yaşanılan hayatı sevebilmeyi simgeliyor. Dr. Burnight için çok yaşamak sadece fiziksel olarak sağlıklı olmakla bitmiyor. Ona göre en önemlisi yaşadığın hayatı tüm zorluklara, engellere rağmen sevebilmek ve dayanıklılığını kaybetmemek.
Joyspan Türkçeye “neşe ömrü”, “neşeli ömür” gibi çevrilse de aslında sadece kaç yaşımıza kadar mutlu hissettiğimizi kast etmiyor. Aksine ileri yaşlarda karşılaştığımız tüm zorluklar karşısında nasıl bir tutumda olduğumuz acı mı çekeceğiz yoksa daha da mı gelişip büyüyeceğiz konusunu belirliyor. Dr. Burnight buna örnek olarak ileri yaşların bir “yeni normali” olan sevdiğin bir arkadaşını kaybetmeyi veya kronik bir rahatsızlığa yakalanmayı veriyor. Danışanlarının bazısı başlarına gelen kötü olaylar karşısında neredeyse donakalırken bazıları ise tüm bu acı ve zorluklarla başa çıkmanın, onları aşmanın yaratıcı yollarını buluyor. Bu ikinci grubun joyspan yani neşe ömrü ilk gruptan çok daha uzun oluyor.
Joyspan zihinsel sağlığı ve dayanıklılığı nasıl etkiler?
Günümüz dünyasında yaşlanmak bir ayrıcalık değil neredeyse bir lanetmiş gibi değerlendiriliyor. Nitekim bu düşünce ileri yaşlarda mutlu kalabilmemizin, neşeli olabilmemizin önüne geçerek ruhsal ve zihinsel dayanıklılığımızı zayıflatıyor. Hayatın ilk yarısına oranla kronik hastalıklar, sevdiklerin vefatı gibi daha farklı ve sarsıcı zorluklarla karşılaşılan bu dönemde acılara ve korkulara teslim olmamak daha büyük bir önem kazanıyor. Joyspan bu nedenle ileri yaşlarda mutlu hissetmekten ibaret değil. Yaşanılan tüm bu zorluklara rağmen hayatı sevebilmeyi, toplumsal yaşlılık rollerine teslim olmamayı, zihinsel ve ruhsal dayanıklılığımızı geliştirmeyi bizlere öğretiyor.
Joyspan yani neşe ömrü nasıl uzatılır?
Dr. Burnight’a göre her gün aldığımız kararlarla hemen bugünden, yaşımızdan veya fiziksel sağlığımızdan bağımsız olarak joyspan’imizi uzatmamız mümkün. Yaptığı araştırmalara göre aşağıdaki 4 temel davranış uzun bir joyspan’in vazgeçilmezleri oluyor:
Büyü
Büyümeye devam etmek her yaşta öğrenmeye, gelişmeye istek duymayı, içimizde her daim bir merak hissinin kalmasını ifade ediyor. Bu dürtüler özellikle ileri yaşlarda zihinsel fonksiyonların ve ruh sağlığının korunmasını sağlıyor. Peki okul ve iş hayatı bittikten çok sonra bile merak duygusu nasıl korunabiliyor? Dr. Burnight bu yaşa kadar ilgimizi çekmiş her şeyi, ne kadar ilginç ve alakasız olsalar bile bir kağıda yazmamızı istiyor. Daha sonra listeden bazılarını sırasıyla yapmamızı; gerekiyorsa bir kursa yazılmamızı, okula geri dönmemizi, evde kendi kendimize çabalamayı veya festivallere katılmamızı öneriyor.
Adapte ol
Uzun ve neşeli bir hayatın ikinci temeli ileri yaşın getirdiği yeni normallere yaratıcı yollardan adapte olabilmekten geçiyor. Bunun için de yaşanılan yaşam tarzı değişimlerine “insan olma deneyiminin normal bir parçası” olarak bakmak yani yaşlılığa lanet okumamak gerekiyor! Dr. Burnight’a göre eğer bu yeni koşullar, örneğin artık araba kullanamamak, sevdiğimiz sporu yapamamak, ağırlık kaldıramamak, çok ağır geliyorsa yaşımızın ilerlemesinin bize getirdiği güzellikleri listelememizi istiyor. Belki artık daha az başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğünü umursuyoruz veya karşılaştığımız problemleri artık daha büyük bir bilgelikle çözebiliyoruz. Yapamadıklarımızdansa daha iyi yapmaya başladıklarımıza odaklanmak yeni koşullarımıza daha iyi adapte olmamızı sağlıyor.
Ver
Uzun bir joyspan’ini olan insanlar yaşamları boyunca başkalarına iyilik yapmanın, ellerindekini paylaşmanın bir yolunu hep buluyor. Bunun için de düşünce yapılarını “Sen bana nasıl yardım edebilirsin?”den “Ben sana nasıl yardım edebilirim?”e çeviriyorlar. Maddi durumdan bağımsız olarak hepimizin başkalarına karşılık beklemeden verebileceği bir artısı bulunuyor. Bu bazen dikkatimiz, bazen zamanımız, bazen şefkatimiz, bazen bilgi birikimimiz, bazense sadece fiziksel olarak birinin yanında olmak oluyor. Bunun için Dr. Burnight, iyi olduğumuz konularda hep başkalarına destek sunmanın yollarını aramamızı öneriyor.
Bağlan
Araştırmalar gösteriyor ki güçlü sosyal bağlara sahip olmak ileri yaşlarda sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenin temelini oluşturuyor. Tam aksine sosyal izolasyonsa fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığa ciddi oranda zarar verebiliyor. Bu nedenle Dr. Burnight, özellikle yaşımız ilerledikçe var olan ilişkilerimize efor ve emek harcamayı, mümkünse yeni sosyal bağlar kurmayı şiddetle öneriyor. Yaşımız ilerledikçe yeni arkadaşlar bulmak veya sosyal kalmak daha zorlaşsa bile uzaktaki akrabalarımızla Zoom üzerinden buluşmak, bir kursa yazılmak, komşuluk ilişkilerine zaman ayırmak yeni bağlar kurmanın bazı yollarını oluşturuyor.
Joyspan nasıl ölçülür?
Peki joyspan’imizin ne kadar uzun olduğunu yaşımızdan bağımsız olarak ölçmemizin bir yolu bulunuyor mu? Aşağıdaki soruları dürüstçe, bir deftere yazarak cevaplamak gündelik hayatta nelerin neşemizin önünü kestiğini, mutluluğumuzu azalttığını bulmamıza yardımcı oluyor. Tetikleyicilerimizi bilmek de hayat boyu daha bilinçli kararlar vermemizi sağlıyor.
- Yaşadığınız olumlu bir durumdan sonra ne kadar süre kendinizi iyi hissetmeye devam ediyorsunuz?
- Neşe hissettiğiniz en son zamanı detaylı bir şekilde anlatın.
- Hayatınızdaki herhangi birinin daha neşeli olması için ona nasıl yardım ederdiniz?
- Gündelik yaşamda yapılması gereken işler, kötü haber akışları, fazla düşünme gibi aklınıza gelen hangi düşünceler sizi aniden iyi bir ruh halinden kötü bir ruh haline çekebiliyor?
Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz!