Kendimizi ve toplumumuzu gündemdeki virüs salgınından korumak adına evlerimizde zaman geçirdiğimiz bu günleri verimli hale getirmenin yollarını arıyoruz. Farklı hobiler edinmek ve yeni yaklaşımları keşfetmek için fazlaca zamanımız varken elimizden geldiği kadar yaratıcı olmak istiyoruz. Esas olarak yıllar önce adını duyursa da sosyal anlamda kabuğumuza çekildiğimiz bu günlerde yeniden gündeme gelen no poo akımı yani şampuansız saç yıkama birçok yeni takipçi kazanıyor.
Siz de “no poo” akımını denemek ve kimyasal içeriğiyle göz korkutan şampuanlar yerine doğal olan içeriklerle saçlarınızı temizlemek istiyorsanız bu yazıya bir göz atmanızı öneririm!
İlginizi çekebilir: Kemik İliği Maskesi ile Saç Bakımı
No poo nedir?
Öncelikle no poo yani şampuansız saç yıkama akımını tercih edilmesinin altında farklı nedenler yatıyor. Saçlardaki aşırı yağlanmayı engellemek, günlük rutine dahil olan kimyasalları azaltmak veya sadece insanların eskiden yaptığı gibi saçlarını arındırırken daha doğal yöntemler tercih etmek isteyenlerin yöneldiği şampuansız saç yıkama akımının tek bir doğrusu yok. Daha çok deneme yanılma yoluyla ilerleyen, saçı arındırma sıklığına ve metoduna kişisel deneyimleri baz alan bir uygulama.
No poo metodunu uygulayan kişiler genellikle saçlarını haftada 1 veya 2 kere tamamen doğal olan sabunlar veya içeriklerle yıkamayı tercih ediyorlar. Zeytinyağlı sabun, defne sabunu, Hindistan cevizi yağı, sirke ve karbonat tercih edilen içerikler arasında en popüler olanları.
Bu akımı daha uç noktalarda sürdüren kişiler ise saçlarını sadece suyla arındırmayı ve bunu 2 haftada 1 ve hatta ayda 1 uygulamayı tercih ediyorlar. Fakat bu kadar uç noktada no poo akımı uygulamak için, hava kirliliğinin büyük şehirlere göre çok daha az oluğu ve musluk suyunun da kireçsiz ve nispeten daha temiz olduğu bölgeleri tercih etmek hem hijyen hem de saç sağlığı açısından daha uygun olabilir.
Saç yağlanması
Sağlıklı bir kafa derisi, rutin olarak saç diplerinden sebum adı verilen yağ benzeri bir madde salgılar. Saçlar için oldukça besleyici ve sağlıklı olan bu yağ, sık yıkama ve zararlı kimyasallarla sürekli olarak kafa derisinden arındırıldığı zaman daha hızlı üretilmeye başlar. Sonuç olarak da kafa derisinin yağ dengesi bozulmuş olur, saçlar hızlı ve aşırı yağlanmaya başlar.
No poo’nun temelinde yatan mantık, saçları kimyasal içeren şampuanlar yerine daha doğal bir alternatifle ve daha az sıklıkta yıkayarak oluşabilecek hasarı ve şampuan ihtiyacını en aza indirmektir.
No poo’nun potansiyel faydaları
Daha önce de belirttiğim gibi tamamen saçın tipine ve ihtiyaçlarına göre bireysel deneyimlerle şekillenen bu süreçte faydalar ve zararlar da bireysel boyutta oluyor. Fakat yine de saç derisinden salgılanan sebumu kimyasal yağlarla arındırmayı bırakmanın birkaç tane potansiyel faydası var.
- Saç derisinde oluşan sebumun dengelenmesi (aşırı yağlanmanın ortadan kalkması)
- Saçın volümünün artması
- Saçın dokusunun iyileşmesi ve daha kolay şekle girmesi
- Kafa derisinin pH dengesini kendi kendine ayarlaması
- Çevreye daha az zarar vermesi
No poo denemelerinden en fazla faydayı genellikle kıvırcık ve kalın telli saçlar görüyor. Kafa derisinin ürettiği yağ, saçların şekillenmesine ve daha az elektriklenmesine yardımcı oluyor.
İlginizi çekebilir: Saç Bakımında Arı Ürünleri
No Poo deneyimim
Bu güne kadar saçlarımla alakalı bir problem hiç yaşamamış olsam da bu daha iyi olamayacakları anlamına gelmiyordu.
Yeni yaklaşımlar denemeye karşı duyduğum heyecanla no poo akımını 2019’un son aylarında yaklaşık 1 buçuk ay kadar sürdürdüm. Bu sürece başlamadan önce internetten araştırmalar yapmıştım ve başıma gelebilecek her şeye hazırlıklı olduğuma emindim. Normal şartlarda 2 günde 1 şampuanladığım saçlarımı sadece suyla arındırdığım 1 haftalık detoks süresine sokup daha sonra bulduğum doğal temizleyicilerle (sirke, karbonat, doğal sabun) arındırmaya başlayacaktım.
Benim için işler pek de beklediğim gibi gitmedi ve deneme yanılma yoluyla saçımın zamanla kaybettiği “yağ dengesi”ni yerine getirmeye çalışırken saç derimi kuruttum. Saçlarımın tüm dengesini altüst ettiğimi fark ettiğim anda geleneksel şampuan yöntemine dönmüş olsam da pek bir gelişme kaydedemedim. Saçlarımı yıkama sıklığımı 2 günden 4-5 güne yükseltmeyi hedeflerken, 10 gün boyunca yıkamasam bile yağlanmayan saçlarım ve kuruluktan kaşınıp dökülen saç derimle baş başa kalmıştım. Hemen bir doktora gittim ve bana önerdiği şampuan sayesinde kendi kendime yarattığım tüm bu sorunlardan kurtuldum.
Sonuç olarak;
- Saçlarınızı yıkama aralığınızı uzatmak istiyorsanız bunu yavaş yavaş yapmanızı öneririm.
- Bu süreçte kafa derinizin pH’ına zarar vermemek adına kullandığınız doğal temizleyicileri seyrelterek uygulamanız kafa derinizde herhangi bir iritasyon oluşturma riskinizi azaltacaktır.
- Süreci kesinlikle kendi deneyimlerinize göre yavaş yavaş deneyerek şekillendirin, internette yazanlar sizin için doğru olmayabilir.
İlginizi çekebilir: Saç Dökülmesi Sorununa 3 Etkili Çözüm Önerisi