Son yıllarda yapılan birçok araştırma, vejeteryan beslenmenin sağlık için daha iyi bir beslenme şekli olduğunu ortaya koyuyor. Peki ya balık tüketmekten vazgeçmek istemiyorsanız? O zaman pesketaryen beslenme ile tanışmalısınız!
İtalyanca balık anlamına gelen “pesce” ile vejetaryen kelimelerinin bir araya gelmesinden meydana gelen pesketaryen beslenme biçiminde ana fikir, vejetaryen beslenirken aynı zamanda deniz ürünlerini de tüketebilmektir.
Bu beslenme tercihi, her iki beslenme türünün en iyi yönlerini uygulamanıza olanak sağlar. Bir yandan bol sebze tüketip bitkisel bazlı bir diyet uygularken diğer yandan yeterli miktarda protein tüketebilmenizi destekler. Pesketaryen beslenme ile daha sağlıklı bir kardiyovasküler sisteme sahip olabilir; diyabet, kanser ve Alzheimer hastalığı risklerini en aza indirgeyebilirsiniz.
Pesketaryen beslenmenin 7 faydası
1. Omega 3 takviyesi sağlar
Bitki kökenli beslenme türünü tercih eden pesketaryenler, bitkilerden aldıkları faydaların yanına yüksek oranda Omega 3 ve Omega 6 içeren balık ve deniz ürünlerini eklediklerinde çok daha kaliteli bir sağlıklı seviyesine ulaşabilirler. Çünkü tükettikleri deniz ürünlerine ait asitler ve yağlar; beyin sağlığını destekleyici, anti enflamatuar, düşük tiroid seviyelerini düzenleyici, hormon dengeleyici etkilere sahiptir.
2. Enflamasyon riskini azaltır
Balıkta bulunan Omega 3’ün kanser, diyabet, kalp hastalıkları ve kronik rahatsızlıklara neden olan enflamasyonla mücadele ettiği bilinmektedir. Yalnızca Omega 3 de değil, bol miktardaki doymamış yağ asitlerinin de hormon dengeleyici, hücre onarıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici pozitif özellikleri vardır.
3. Kalp sağlığını korur
Deniz ürünlerinde ve bitki kökenli beslenmede yer alan faydalı besin içerikleri; kalp ritminin düzenlenmesine, kan basıncını ve kolesterol seviyesinin kontrol altına alınmasına, damar tıkanıklığı ve çeşitli kalp hastalıklarının önlenmesine katkıda bulunur. Pesketaryen beslenenler et tüketmeyi tercih edenlere göre, %22 daha az kalp hastalığı geçirme riski taşımaktadır.
4. Bilişsel zayıflamaya karşı savaşır
Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bilişsel zayıflama ve hafıza problemleri, özellikle balık tüketimi sayesinde kontrol altına alınabilmektedir. Zihinsel sağlığa katkıda bulunan Omega 3, demans ve Alzheimer gibi hastalıkların önlenmesine yardımcı olmaktadır.
5. Kansere karşı koruma sağlar
B12, selenyum, fosfor, magnezyum, çinko, iyot, demir gibi pek çok vitamin ve mineral içeren pesketaryen beslenme türünde bağışıklık sistemi güç kazanır. Güçlü bir bağışıklık sistemi de kanser gibi ciddi sağlık sorunları karşısında güçlü bir duruş sergilemektedir. Vejetaryen ve vegan beslenmeye göre pesketaryen beslenmenin kanser riskini çok daha aza indirdiği bazı araştırmalarca kanıtlanmıştır.
6. Enerji verir
Zihin sağlığını destekleyen pesketaryen besleme, stres yönetimine yardımcı olur. Hormon düzenleme özelliği sayesinde de daha sağlıklı ve mutlu bir psikolojinin önünü açar. Böylece kendinizi hem sağlıklı bir bedenin verdiği enerjiyle dinç, hem de sağlıklı bir psikolojinin verdiği mutlulukla pozitif hissedebilirsiniz.
7. Kilo vermeyi destekler
Yapılan araştırmalar, bitki kökenli beslenmenin daha az kalorili ve bol lifli bir tercih olması nedeniyle kilo vermeye destek olduğunu kanıtlamaktadır. Bol sebzeli, meyveli, sağlıklı protein ve yağ içerikli bir diyet türü ile vücudunuzun ihtiyacı olan doğru kilo seviyesine ulaşmanız mümkündür.
Pesketaryenler ne yer?
- Tohum ve tahıl içeren tüm gıdalar
- Baklagiller
- Fındık ve kuruyemişler
- Chia, keten tohumu, kenevir tohumu gibi gıdalar
- Süt, yoğurt, peynir gibi süt ve süt ürünleri
- Sebzeler
- Meyveler
- Balık ve deniz ürünleri
- Yumurta
Pesketaryenler ne yemez?
- Sığır eti
- Koyun eti
- Kuzu eti
- Hindi eti
- Tavuk eti
- Balık ve deniz ürünü dışındaki her türlü hayvan eti
Somonlu pesketaryen salata tarifi
Hem lezzetli hem faydalı hem de oldukça pratik bir pesketaryen öğün arayışındaysanız bu tarif tam size göre! Sebzenin somonla buluştuğu bu salata ile vücudunuza protein, sağlıklı yağ, lif ve birbirinden zengin mineraller aşılayabilirsiniz.
Malzemeler
- ¼ su bardak zeytinyağı
- 3 yemek kaşığı sirke
- 2 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu
- 1 diş ince ince doğranmış sarımsak
- ¾ çağ kaşığı kuru nane
- ½ çay kaşığı tuz
- Bir tutam karabiber
- ½ ince dilimlenmiş küçük soğan
- ¼ su bardak soğuk su
- 4 somon fileto (derisi soyulmuş)
- 2 orta boy marul
- 2 orta boy domates
- 1 orta boy salatalık
- ½ su bardak çekirdekleri çıkartılmış zeytin
- 4 dilim sevdiğiniz türden bir peynir
Tarif
Fırını 200 derecede ısıtın. Fırın ısınırken somonunuzu marine etmek için; zeytinyağı, sirke, limon, kuru nane, sarımsak, karabiber ve tuzu bir kap içerisinde karıştırın.
Hazırladığınız bu sostan 3 kaşık olacak şekilde somonunuzu marine etmek için kenara ayırın. Her bir somon diliminin önü arkası iyice bu karışıma bulanacak şekilde, dilimleri buzdolabında soğumaya ve dinlenmeye bırakın.
Başka bir kap içerisinde acısını almak için soğanları suda bekletin, 10 dakikanın ardından sudan alarak kurulayın.
Marine edilmiş somon dilimlerini ısıttığınız fırının içerisinde 8-12 dakika, orta ateşte pişirin.
Geniş bir kap içerisinde, küçük parçalar haline getirdiğiniz marulu domates, salatalık, zeytin ve soğanla birleştirin. Hazırladığınız sosu salatanızın üzerinde gezdirdikten ve iyice karıştırdıktan sonra somon dilimlerini nazikçe yerleştirin.
Üzerini dilediğiniz peynirle süsleyerek servise hazırlayın. Afiyet olsun!