YAZAN: BURCU ERBAŞ
FOTOĞRAF: BRITISH VOGUE

Gelecekte psikedelikleri daha çok duymaya başlayabiliriz. Geçmiş zamanlarda yerli halklar tarafından iyileştirici özellikleri sebebiyle kullanılan modern yaşamda ise sosyal, kültürel ve siyasi alt anlamları ile gelgitli bir ilişki kurduğumuz psikedelikler, yani olağan dışı bilinç durumlarını tetikleyebilen doğal halüsinojenik maddeler günümüzün en ciddi sorunu olan zihinsel sağlık epidemisine bir çözüm olarak yeniden araştırılıyor. 2021’den beri birçok ülkede klinik olarak kullanılmaya başlanan psikedelik maddelerin zihinsel ve ruhsal sağlığı tek bir seansta bile uzun süreli olarak iyileştirebildiği düşünülüyor. Dr. Roland Griffiths, psikedeliklerin tıp dünyasında bugünkü konumuna erişmesinde büyük bir rol oynuyor. Peki, psikedelikler ruh hali ve zihinsel sağlığı nasıl iyileştirebiliyor?


Dr. Roland Griffiths kimdir?

ABD’nin en başarılı tıp fakültelerinden John Hopkins’in Psychedelic and Consciousness Research yani “Psikedelikler ve Bilinç Araştırmaları” merkezinin kurucu direktörlüğünü yaparken yakın bir zamanda kolon kanseri nedeniyle hayata gözlerini yuman Dr. Roland Griffiths, psikedeliklerin tıp dünyasında yer kazanmasında büyük rol oynadı. Yürüttüğü öncü niteliğindeki araştırmalar ile psikedeliklerin depresyon, bağımlılık, psikolojik stres ve şiddetli ağrılar üzerinde dönüştürücü bir etkisi olduğunu kanıtlayan Griffiths, aynı zamanda bu bileşenlerin insani duygularımızı arttırdığını da gözlemledi. 4. seviye ölümcül kanser tanısından sonra, psikedelikleri kendisi de kullanan Griffiths yaşamının bu dönemini “Her şeye rağmen hayat harika olmaya devam ediyor. Daha önce hiç olmadığım kadar mutlu ve sağlıklı hissediyorum.” şeklinde tanımlamıştı.

Psikedelikler nedir, üzerimizde nasıl bir etki bırakırlar?

Peki bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak sağlığa zararlı olarak bildiğimiz psikedelikler ne zaman ve nasıl önde gelen tıp merkezleri ve uzmanlar tarafından araştırılan, yakın bir zamanda reçeteli olarak verilmesi beklenen bir tür “tedaviye” dönüştü? İlk olarak 1960’lı ve 70’li yıllarda ABD’de legalleşen, daha sonra hızla aşırı kullanım ve sosyal bağlamlar nedeniyle yeniden yasaklanan psikedelikler ruhsal ve zihinsel sağlık şikayetlerinin hızla arttığı ve yaygınlaştığı 2010’lu yıllarda yeniden gündeme oturdu. Şu anda çoğu araştırmanın merkezine oturan psikedelikler ise “sihirli mantar” olarak bilinen psilosibin, ketamin ve MDMA bileşenlerinden oluşuyor.

100’ü aşkın danışanını psikedeliklerle tedavi etmiş olan Dr. Griffiths’e göre psikedelikler bir tür içsel deneyim patlamasına yol açıyor. Açığa çıkan her tür duygu ve düşüncenin ise merakla ve ilgi ile izlenmesi gerekiyor. Çoğu zaman da bu deneyim hoş veya eğlenceli olmuyor. Griffiths bu noktada danışanlarına yaşadıkları bu deneyimin geçici olduğunu hatırlattı. Onlara “Düşünebileceğiniz en korkunç canavarı düşünün. Şu an onunla karşı karşıyasınız. Bunu siz kendinizi korkutmak için yarattınız. Sizin canınızı acıtamaz. Kaçıp korkmak yerine merakla ve ilgi ile ona doğu yaklaşın. Onu inceleyin.” diyerek yönlendirdi. Bu metafor bir bakıma danışanların gerçek hayatta karşılaştıkları stresli duyguları el alış mekanizmalarını değiştirerek zihinsel dayanıklılıklarını arttırdı.

Psikedelikler ruh hali ve zihin sağlığını iyileştirebilir mi?

Dr. Griffiths’in psikedelikler üzerine yürüttüğü ilk araştırma kanser hastaları üzerinde gerçekleştirilidi. Ölüm riski nedeniyle depresyon ve anksiyete hisleri ile boğuşan bir grup kişiye uzman kontrolünde tek bir seferlik psilosibin maddesi verildi. Tek bir dozdan sonra bile aynı grubun depresyon ve anksiyete hislerinde ciddi ve uzun ömürlü bir azalma ölçüldü. Yaklaşık 40 sene boyunca psikedelikler üzerine bu gibi araştırmalar yürüten Griffiths, bu bileşenlerin alkol, sigara, uyuşturucu bağımlığını yenmede, şiddetli acı ve/veya ölümcül hastalık tanıları ile başa çıkmada uzun soluklu ve sürdürülebilir şekilde yardımcı olduğunu gözlemledi.

Griffiths, psikedeliklerin ruhsal faydalarında ise danışanları ile birebir görüşmelerini örnek olarak gösterdi. Çoğu katılımcı psikedeliklerden sonra kendini hem kişisel hem de spiritüel olarak gelişmiş gördüğünü belirtti. Kendilerine, diğer insanlara, hayata hatta doğaya karşı daha güçlü bir bağ ve sevgi duyduklarını hissettiler. Bu nedenle Griffiths psikedeliklerin tüm bu insani ve çevresel krizler arasında çokça kaybettiğimiz birlik, beraberlik ve doğaya bağlılık duygularını yeniden uyandırabileceğini umut ediyor.

Tıbbın geleceğinde psikedeliklere yer var mı?

Şu an psikedelik araştırma ve ilaç üretimlerine milyonlarca para harcanıyor. Yakın bir zamanda psikedeliklerin geleneksel tedavi metotları içerisinde yer almaya başlaması bekleniyor. Buna rağmen Griffiths’e göre herkes -özellikle gücü elinde bulunduranlar- bu konuda biraz daha temkinli davranmalı. Psikedeliklerin kültürel, sosyal ve siyasi olarak başka bağlamlar ile ilişkilendirilmesinin yarardan çok zarar vereceğini söyleyen Griffiths, ideal kullanım şeklinin FDA gibi ilaç üretim otoritelerinden onaylanarak ilaca çevrilmesi ve reçeteler ile verilmesi olduğunu savunuyor. Tabii ki de bu tür bir tedavinin herkes için doğru olmadığını, doğru kullanılmadığı, suistimal edildiği taktirde ise psikedeliklerin yarardan çok zarar getireceğinin de önemle altını çiziyor.

“Hayatta olduğumuzu kutlamak için her gün bir nedenimiz var; bilinçli olmamız, farkında olmamız, farkında olduğumuzun farkında olmamız. Bize verilmiş bu armağanın ne olduğunu keşfetmek için bir günümüz daha var. Bunu kutlamamız gerekiyor!”

Dr. Roland GRIFFTHS

Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhisin ya da tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır. Özel tıbbi tavsiye için asla güvenilmemelidir.



Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP