RÖPORTAJ: DİLA ATTEPE
FOTOĞRAF: @luciabarcena

Tüp bebek tedavisi, çiftlerin hayallerini gerçekleştirmek için adım attığı duygusal ve fiziksel bir yolculuktur. Bu deneyim, sadece tıbbi bir mücadeleyi değil, aynı zamanda kadınların sağlığını ve psikolojisini derinden etkileyen karmaşık bir süreci de içermektedir. Kadınlar, bu yoğun süreçte hem bedensel değişimlere hem de zihinsel bir mücadeleye girişirken her aşamada destek ve anlayış önem kazanır. Amerikan Hastanesi Psikoloji bölümünden Uzman Psikolog Semiha Afyonlu Kaya ile tüp bebek tedavisi sürecinde kadınların zihinsel sağlıklarını nasıl koruyabileceklerini sorduk!


Tüp bebek tedavisi sürecinde her adayın psikolojik desteğe ihtiyacı var mıdır? Bu süreçte psikolojik destek almak nasıl bir fayda sağlayabilir?

Psikolojik destek tüp bebek tedavisinin olmazsa olmazıdır. Gebelik bir arzu. Aynı zamanda duygularımıza bağlı olarak -fiziksel gerçekliğin yanı sıra- bedenimize izin vermemizle alakalı bir süreç. Psikolojik olarak vücuda ket vurmak gebe kalmayı engelleyebiliyor. Bu nedenle duyguların iyi tanınması, kişinin kendi annelik algısına yolculuk yapması vücuduna izin vermesi için çok faydalı oluyor. Benim çok fazla danışanım terapi sürecinden sonra gerek tüp bebekle gerekse tedavi sırasında fark etmeden doğal yolla gebe kaldılar. Psikoloji rahatlayınca vücut da rahatlıyor.

Tüp bebek tedavisi sürecinde ne gibi psikolojik değişimlerle karşılaşılabilir?

Çok arzu ettiğiniz bir şeyin elinizde olmayan sebeplerle gerçekleşmediğini düşünün. Soyut bir üzüntü. Cevaplar eksik. Sorunun çözülüp çözülemeyeceği bilinmiyor. Zaman belli değil. Buna bir de aile baskısı gibi çevresel faktörler, eşler arası problemler, kadınlık duygusuyla alakalı zorlayıcı bir durum eklenirse, ruh hali depresif ve kaygılı olabiliyor.

Tedavi öncesinde ve sırasında nasıl bir psikolojik hazırlık yapılmalı?

Öncesinde partnerlerin tedaviye başlamak konusunda tamamen aynı fikirde olduklarından ve süreç içerisinde birbirlerini duygusal anlamda destekleyeceklerinden emin olmak çok kıymetli. Bunun yanı sıra, tedavi sürecini aileyle, yakınlarıyla paylaşıp paylaşmama konusunda da ortak bir yol izlenmeli. Danışanlarım genelde tedavi başladıktan hemen sonra terapiye başlıyorlar. Bunu yaşadıkları süreç de etkiliyor. Eğer tedaviye başlama sebebi belirlenmiş bir tıbbi probleme bağlıysa, bunun çözüleceği yönünde daha somut adımlar atılabildiği için terapiye başlama süresi uzayabiliyor. Ancak tedavi sebebi “açıklanamayan infertilite” dediğimiz herhangi bir sebebe bağlı değilse, terapiye hemen başlanıyor çünkü sebebin psikolojik olma oranı son derece yüksek oluyor.

Tüp bebek tedavisi sürecinde olan kadınlar mental sağlıklarını nasıl destekleyebilir?

Tüp bebek sürecini doğal bir süreç olarak görmek faydalı olacaktır. Doğal yolla gebe kalmak gibi, embriyonun oluşup rahme yerleşmesi bekleniyor. Kafalarındaki “çok zor”, “imkansız” algıları yerine, doğal bir şekilde bedenlerinin gebeliği oluşturmasının beklendiği natürel bir süreç olarak düşünülmeli. Bunun yanı sıra, doktorun aksini söylemediği durumlarda gündelik hayatlarını, rutinlerini, egzersizlerini aksatmadan bu süreci bir olağanüstü hal gibi yaşamamak mental sağlık için faydalı olacaktır.

Çiftler tedavi sürecinde nasıl duygusal değişimler yaşayabilirler?

Sürecin kaygılı olması, çiftler arası iletişimi etkileyebiliyor. İletişimde suçlayıcı ve kaçıngan olmadan açık iletişim ve ben dili kullanımı gibi konulara dikkat edilmeli, çiftler “sevgili” olma halini unutmamalıdır. Bu tedavinin esası çiftlerin bir aradalığıdır, bireysel bir süreç gibi algılanmamalıdır.

Bunun yanı sıra, cinsel hayatı ödev haline getirmemek, arzuya ket vurmamak da çok önemli çünkü en çok gördüğümüz değişim cinsel hayatta oluyor.

Tedavisi olumsuz sonuçlanan kişiler bu durumla nasıl başa çıkabilir?

Terapiye tedaviyle eş zamanlı başladığımızda, danışanlar negatif sonuca hazırlıklı oluyorlar. Bu durumla başa çıkma stratejilerini de geliştirmiş oluyorlar çünkü terapide her ihtimalin üzerinde durup çalışma yapıyoruz. Sonrasında bir ay kadar sağlıklı nadas süresini geçirip tedaviye tekrar geri dönülebilir. Ancak, tabii ki anne adayının hazır olması önemlidir. Şayet terapiye önceden başlanmamışsa, negatif sonuç sonrası başlayıp bir sonraki denemeye ruhen hazır olmak üzerine çalışıyoruz.

Tüp bebek tedavisi sürecinde olan yakınlarımızı duygusal olarak nasıl destekleyebiliriz?

Bu süreci tedavi gören kişinin yönetmesini tavsiye ediyorum. O konuşmak isterse konuşur, istemezse konuşmaz. Yakınlarının o kişinin izin verdiği kadar dahil olmalarını öneriyorum. Süreçle alakalı çok detaylı sorular ve gereksiz telkinler tedavi gören kişiyi olumsuz etkiliyor. “Kafaya takma”, “boş ver” gibi telkinler yapılmamasını da özellikle belirtiyorum. Zira bu durum tedavi olan kişi için son derece önemli ve değersizleştirilmemesi gerekiyor.





BLOOM SHOP