YAZAN: BURCU ERBAŞ

Kadın sağlığı, hormonal denge ile el ele gider. Hayatı boyunca birçok kere büyük hormonal değişimlerden; regl, hamilelik, emzirme, perimenopoz ve menopozdan geçen kadınların beslenme ihtiyaçları da bu dönemlerde değişir. Eğer beslenme düzeni bedenin değişen ihtiyaçlarına adapte olmuyorsa tüm hormonal dengeyi bozabilecek bir dizi zincirleme etki görülebilir. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlunun özellikle altını çizdiği, kadınların iyi olma halinde en etkili besin değerleri de hormonal dengeyi direkt olarak etkileyen veya hormonal değişimlerden ötürü seviyeleri hızla değişen mikro-besinler; demir, D ve B12 vitaminleridir. Kadın sağlığını, hamileliği ve kilo dengesini etkileyen bu besin değerlerini, eksikliklerinde yaşanabilen problemleri ve tedavi yöntemlerini araştırdık.


D vitamini

Hem yağda çözünen bir vitamin hem de vücut tarafından sentezlenen bir hormon olarak D vitamini fosfor ve kalsiyumun bedendeki emilimi ve depolanmasından sorumludur. Aynı zamanda enfeksiyona, enflamasyona, kanserli hücrelerin çoğalmasına karşı etkin rol oynar. Sadece kemik değil bedendeki çoğu hücre ve doku tarafından kullanılan D vitaminin birçok sistem için hayati rolü olduğu düşünülür. Buna rağmen D vitamini eksikliği özellikle kadınlarda olmak üzere toplum genelinde çok yaygındır. Çok az besinin doğal olarak D vitamini içermesi, sağlıklı güneş ışığı maruziyetinin de yeterince D vitamini sağlayamaması bu eksikliğin temel nedenleridir.

D vitamini eksikliğine bağlı hormonal problemler

D vitamini, vücuttaki kalori yakımı ve enerji üretiminden sorumlu, metabolizma, kilo dengesi, ruh hali, bağışıklığı direkt olarak etkileyen tiroid hormonlarının üretiminde rol alır. Araştırmalar düşük D vitamini seviyelerini tiroid rahatsızlıkları ile ilişkilendirir. Bu durum kendini her iki rahatsızlığında kadınlarda çok daha yaygın görülmesi ile gösterir.

Aynı zamanda D vitamini diğer hormonlar ile iletişim halindedir: Östrojen, testesteron, progesteron ve nicesinin salgısı ve dengede tutulmasında rol oynar. Araştırmalar D vitamini eksikliğini çeşitli hormonal hastalıklar; düşük östrojen seviyelerine bağlı ruh halinde kötüleşmeler, azalan doğurganlık seviyesi, hamilelik sırasında problemler, endometriozis ve polikistik over sendromu ile ilişkilendirir.

Genç kadınlar arasında en sık hamileler ve yeni anneler arasında rastlanan D vitamini eksikliği, fetüsün artan D vitamini-kalsiyum ihtiyacı ile annenin artan stres seviyelerine bağlı yaşanır. Bu dönemde takviyelendirilmesi anne ve bebeğin metabolik sağlığını, kemik yoğunluğunu ve bağışıklık sistemini destekler.

Demir

Demir, dolaşım ve kan sağlığından sorumlu bir esansiyel mineraldir. Oksijeni hücrelere taşıyan hemoglobinin üretiminde rol alır. Beslenme yolu ile dışarıdan alınır ve bedende ferritin formunda depolanır. Hayati görevinin aksine dünyada en sık rastlanan eksikliklerden biridir. Bunun en büyük sebebi emiliminin herkeste eşit olmasına rağmen günlük ihtiyacın kadınlarda 18 mg, hamile kadınlarda 27 mg, erkeklerde ise sadece 8 mg olmasıdır. Hayatlarının büyük bir bölümü; menstrüasyon, hamilelik, emzirme, perimenopoz ve menopoz dönemlerinde demir ihtiyacı çok yüksek olan kadınların beslenme veya takviye ile bunu karşılayamaması durumu demir eksikliğine, kronikleşmesi ise anemiye neden olur.

Demir eksikliğine bağlı kilo kontrolü ve doğurganlık problemleri

Ağır menstrüasyon döngüleri, vajinal kanamalar, hamilelik ve doğum kadınlarda görülen demir eksikliğinin en büyük sebeplerdir. Semptomları kronik yorgunluk, fiziksel ve bilişsel kapasitede düşüş ve kötüleşen ruh halidir. Bütünsel sağlıkta yaşanan bu genel azalma kişiyi bitkin, isteksiz ve enerjisiz kılar. Egzersiz yapmak, aktif kalmak zorlaşır. Beslenmenin aynı kaldığı fakat metabolizmanın yavaşladığı ve egzersizin kesildiği durumda kilo kontrolünü zorlaştırır. Demirsizlik istemsiz şekilde kilo alımına yol açar.

Demir eksikliğinin menstrüasyon döngüsü ile eş zamanlı görülmesi doğurganlığın da negatif yönde etkilenmesine neden olur. Demir deposunun düşük olması anovülasyona yani yumurtlayamamaya neden olabilir. Bu durum hamileliği imkansız hale getirebilir. Aynı zamanda hücrelere ulaşan oksijenin azalması yumurtalıklara ve rahme ulaşan oksijenin de azalması anlamına gelir. Yumurtalama olsa bile üreme organlarına ulaşan düşük oksijen; yumurta kalitesinin düşmesine, hamilelik kaybı, erken doğum, kısırlık riskinin artmasına neden olur.

Hamilelik yaşandığı durumlarda da demir eksikliği anne ve bebek sağlığında gelişim ve bilişsel problemlere neden olabilir.

B12

Hayvansal gıdaların ve güçlendirilmiş bitki bazlı besinlerin tüketilmesi ile bedene alınan B12, aynı demir gibi hemoglobinin üretiminde rol alır. Aynı zamanda DNA sentezinde ve beyin ve sinir sağlığı üzerinde hayati rolü vardır. Suda çözünen bir vitamin olduğu için bedende depolanmaz, günlük olarak yeterli oranlarda alınması gerekir. Eksikliğinin en büyük sebebi de beslenme yetersizliğidir. Semptomları arasında bilişsel kapasitede düşüş, ruh halinde dalgalanmalar, hafıza problemleri, yorgunluk, denge kaybı görülür.

B12 eksikliğine bağlı doğum problemleri

Fetüsün beyin ve sinir sisteminin sağlıklı gelişimi direkt olarak annenin B12 seviyelerinin yeterli olmasına bağlıdır. Buna rağmen B12 eksikliği en sık doğurganlık yaşında olan kadınlarda rastlanır. Hamilelik öncesi var olan B12 düşüklüğü ise hamilelik ve emzirme dönemlerinde daha ciddi boyutlara ulaşır. Bu nedenle çocuk sahibi olmak isteyen kadınların ve yeni annelerin özellikle B12 seviyelerine dikkat etmesi önerilir.

Ne zaman ve ne kadar sıklıkta kan değerleri ölçülmeli?

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu‘na göre kadın sağlığı ve kilo dengesi için hayati önem taşıyan demir, D ve B12 vitamini seviyeleri normal şartlar altında yılda 2 kere kontrol edilmelidir. Biri kış sonunda diğeri ise sonbaharda yapılacak kan testleri bu değerlerin optimal seviyeyelerde olup olmadığını gösterir. Düşüş eğilimi görülüyorsa gerekli adımlar ile eksikliğinin önüne geçilebilirken hamileliğin düşünüldüğü durumlarda uzman kontrolünde seviyeleri yükseltilebilir.

Tedavi yaklaşımı

Kan testlerinde tespit edilen aşağıya düşüş eğilimi, optimal seviyenin çok az üstünde görülen değerler veya bariz bir eksiklik durumu kişinin sağlık durumu, diyeti ve yaşam tarzına uygun olacak şekilde; beslenme ve/veya takviye ile tedavi edilir.

Hayvansal gıdalarda zengin olan demir ve B12’nin bitki bazlı beslenenlerde düşük görülmesi yaygınken çözümü uzman kontrolünde alınan mono-takviyelerdir.

D vitaminin günlük miktarının sadece beslenme ve güneş ışığı maruziyeti ile karşılaması herkes açısından zorlayıcı olacağı için eksikliğinde başvurulabilecek en iyi çözüm uzman kontrolünde başlanılacak bir mono-takviye tedavisidir.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP