Uzun yıllardır kötü şöhretleriyle tanınan psikedelik maddeler “uyuşturucu” kimliklerini bir kenara bırakıp wellness sektöründe kendilerine bir yer edinmeye başladılar. İşte psikedelik wellness!

İlginizi çekebilir: Mutluluk Hormonu Serotonini Arttırmanın 4 Adımı

Wellness dünyasında nasıl gündeme geldi?

Gwyneth Paltrow’un “The Goop Lab” adındaki Netflix serisinin bir bölümüne konu olan “psikedelik maddelerle terapi” oldukça ses getirdi. Jamaika’ya giden Goop ekibinin uzman rehberler eşliğinde “sihirli mantar” adı verilen toksik mantarları denediği ve deneyimlerinin paylaşıldığı bu bölümden sonra wellness dünyasını yakından takip edenler için psikedelik terapi bir merak konusu haline geldi.

Günümüzde psikedelik maddelerin depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, kansere bağlı kaygı, bağımlılıklar ve hatta anoreksiya üzerindeki iyileştirici etkilerinin bilimsel olarak çalışılmaya başlaması da bu konuyu gündemde tutmaya devam ediyor.

Psikedelikler nasıl etki eder?

Toplumlarda müzik festivalleri, bağımlılık ve sapkın kişiliklerle bağdaştırılan psikedelik maddeler, 2020 wellness trendlerinde kendine yer buldu. Bu maddelerin güvenli alanlarda, uzman kişiler eşliğinde ve kontrollü dozlarda kullanıldıkları zaman kişinin bastırılmış duyguları, travmaları ve kişiliğinin en derin noktalarıyla bağ kurmasını sağladığı iddia ediliyor.

Beynin serotonin reseptörlerini uyaran ve bu şekilde kişinin duygularıyla bağ kurmasını sağlayan psikedelikler aynı zamanda görme duyusunu da aktive ediyor. Dolayısıyla kişi halüsinasyonlar görebiliyor veya gördükleri farklı hisleri yaratabiliyor. Bu evrelerde bilinç her zamanki kadar aktif kalamıyor ve bu şekilde bastırılmış olanlar gün yüzüne çıkıyor. İşte popüler olan psikedelik maddelerden bazıları:

Psilosibin

Psilosibin “sihirli mantar” olarak bilinen mantarların içinde bulunan maddedir. Dünyanın belli yerlerinde kullanılması serbest olan bu madde 2018 yılında Silikon vadisindeki insanların beyinlerinin performansını arttırmak için kullandıklarını açıklamasıyla oldukça popüler bir hale geldi. Günlük hayatta normal dozun 1/10’una tekabül eden miktarlarda yani mikro doz olarak kullanıldığında ruh halini, enerjiyi, odaklanma gücünü ve yaratıcılığı arttıran bu madde aynı zamanda anksiyete ve kaygıyı da yatıştırdığı iddia edilmektedir.

DMT

Tüm canlılarda bulunan ve insanlarda epifiz bezi tarafından üretilen bu madde, ruh molekülü olarak da biliniyor. Antik çağlardan beri kendine dinlerde yer bulan bu madde pek çok araştırmaya da konu olmuş.

LSD

DMT’ye benzer etkiler gösteren ve laboratuvarda üretilen bu madde de halüsinojeniktir. Günümüzde anksiyete tedavisi üzerindeki etkileri de araştırılmaktadır.

Ibogain

Afrikada bulunan iboga bitkisinden elde edilen bir halüsinojenik maddedir. Uyuşturucu bağımlılıklarının tedavisinde kullanılan bu madde düşük dozlarda kullanıldığı zaman kişiye rahatlama hissi verdiği iddia edilmektedir. Somatik terapilerde, meditasyonda ve self-inquiry olarak adlandırılan kişinin kendi kendini sorguladığı terapilerde yer veriliyor.

** Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır ve özel tıbbi tavsiye için asla güvenilmemelidir. Bu makalede hekimlerin veya tıp pratisyenlerinin tavsiyelerini içerdiği ölçüde, ifade edilen görüşler atıfta bulunulan uzmanın görüşleri olup Live To Bloom’un görüşlerini temsil etmemektedir.

Kaynak:

Edition.cnn.com



Sıla Bakır

1993 yılında doğan Sıla, lisans eğitimini 2017 yılında Bilkent Üniversitesi İletişim Tasarım Bölümü’nde tamamladı. Lisansüstü eğitimine devam etmeye karar vererek Politecnico di Milano’da Stratejik Tasarım Master’ı yapmaya başladı. Sağlıklı ve dengeli hayat tarzı konusundaki merakı sonucunda bol bol araştırma yapmakta, karşısında çıkan yeni fikirleri denemekten ve bunları paylaşmaktan büyük keyif...



BLOOM SHOP