YAZAN: ALEYNA TEPE
FOTOĞRAF: THE CALMM

Tüm bedenimizi kaplayan cildimiz, en büyük organımızdır. Bizi korumasının yanı sıra iç dünyamız ile dış dünya arasındaki ilişkiyi de sağlar. Örneğin stresli olduğumuzda, heyecanlandığımızda ya da korktuğumuzda hissettiklerimiz cildimiz aracılığıyla kendisini gösterir. Cilt problemleri ve psikoloji arasındaki ilişki psikodermatoloji olarak isimlendiriliyor. Psikodermatoloji nedir, tanı ve tedavide nasıl bir rol oynar sizin için araştırdık.


Cilt problemleri stresin hem sebebi, hem de sonucu olabilir. Stres kaynaklı cilt problemleri yaşayabileceğimiz gibi, hali hazırda sahip olduğumuz cilt problemleri de strese sebep olabilir. Cilt ve beyin arasındaki bu güçlü ilişki en temelde ikisinin de ektoderm adındaki hücreden oluşmasına dayanır. Ektoderm canlının ağız, kulak ve cilt gibi duyu sistemlerine ek olarak sinir sisteminin de oluşumunda rol oynar. Dolayısıyla, sinir sistemindeki sorunlar cildimize, cildimizdeki sorunlar ise sinir sistemimize yansır. Psikodermatoloji ise tam bu noktada psikoloji, psikiyatri ve dermatolojiyi birleştirerek cilt ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiye geniş bir perspektiften bakıyor.

Psikodermatoloji nedir?

Psikodermatoloji birden fazla perspektifin birleştirilmesiyle oluşmuş, akne, egzama, kızarıklık ya da kaşıntı gibi cilt sorunlarına psikolojik bir perspektiften yaklaşmayı hedefleyen bir alandır. Psikodermatolojinin amacı kişiye hem bedensel hem de psikolojik anlamda cildini kontrol etme becerisi sağlamaktır. Tedavi sürecinin nasıl işleyeceği kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Örneğin kimi hastaların semptomlarının büyük oranda kaynağı psikolojik nedenler olabilirken, kimilerinin ise bedensel nedenler olabiliyor. Bazı hastalar tedavi sürecinin büyük oranını psikolojik yöntemlerle yürütürken bazı hastaların tedavi sürecinin büyük çoğunluğu dermatolojik yöntemlerden oluşuyor. Genel bir perspektiften bakılacak olursa psikodermatoloji kişinin ihtiyacına göre medikal, terapötik, bedensel ve ruhsal tedavi yöntemlerinin harmanlanmasından oluşan bir sistemdir. Çeşitli ilaçlar ve medikal uygulamaların yanı sıra psikodermatoloji psikoterapi, meditasyon, spor egzersizleri, sosyal becerileri güçlendirme çalışmaları gibi birçok teknik kullanmaktadır.

Psikodermatoloji, cilt ve ruh sağlığı ilişkisini üç farklı başlık altında inceliyor.  

#1 Psikolojik semptomlara sebep olan cilt rahatsızlıkları

Fiziksel görüntüye de yansıyan vitiligo, sedef hastalığı veya şiddetli akne gibi cilt bozuklukları bireyde utanç, endişe, depresyon artışına ve benlik saygısı kaybına yol açabilir. Özellikle sosyal medyanın beden algısı ve güzellik anlayışı üzerinde büyük bir etkisinin olduğu bu dönemde görünür cilt problemleri ciddi bir kaygı kaynağı olabiliyor. Bu gibi rahatsızlıklar biyolojik anlamda hayati tehlike taşımasada psikolojik olarak kişinin hayattan uzaklaşmasına sebep olabilir.  Ayrıca, ilerlediği takdirde depresyon ve sosyal fobi gibi ciddi sonuçlara varabilecek psikiyatrik rahatsızlıklara yol açabilir.

#2 Stres gibi psikolojik sebeplerden kaynaklanan cilt problemleri

Egzama, akne, saç dökülmesi ya da kaşıntı gibi birçok cilt probleminin temelinde stres gibi duygu durumla ilişkili sebepler yatmaktadır. Spesifik bir hastalığa genetik yatkınlık durumunda bile birçok zaman hastalığın tetikleyicisi psikolojik bir sebep olabiliyor. Stresin arttığı durumlarda bağışıklık sisteminin de zayıflaması ile dışa vurulamayan duygusal yükler cilt rahatsızlıkları olarak kendilerini gösterebiliyor. Bu durum ise kısır bir döngüye sebep oluyor, artan cilt problemleri kaygı ve stres seviyesini; artan stres ve kaygı ise yeniden cilt problemi sorununu tetikliyor.

#3 Cilt rahatsızlığı belirtileriyle kendini gösteren psikiyatrik hastalıklar

Kronik saç koparma (trikotillomani), deri koparma (dermatilomani) ve vücudun parazitlerle istila edildiğine dair inanç olarak bilinen parazitoz sanrılar, altta yatan bir psikiyatrik bozukluğa işaret eder. Bu davranışlar dışarıdan bakıldığında cilt üzerinden kendisini gösteren bedensel bir durum gibi görünse de psikolojik bir rahatsızlık ile ilişkilendirilir.  Bu semptomlara sahip bireyler hem dermatolojik değerlendirmeye hem de psikolojik desteğe ihtiyaç duyarlar.

Cilt ve zihin arasındaki dengeyi kurmak

Stres, üzüntü, kaygı gibi psikolojik durumlar herkes için cilt aracılığıyla dışa vurulmaz. Fakat birçoğumuz için cilt rahatsızlıklarını tetikleyen bir rol oynar. Elbette bir uzmana danışmak ve gerekli medikal uygulamaları sürdürmek önemlidir, ancak iyi oluş halinizi destekleyerek cildiniz ve zihniniz arasındaki dengeyi kurabilirsiniz.

  • Kendinizi bir çıkmaza hapsetmeyin. Psikolojik zorlanmalar yaşıyorsanız, çözemediğiniz, anlamlandıramadığınız durumlarla karşı karşıya kaldıysanız yardım istemekten çekinmeyin.
  • Cilt problemleriniz için psikoterapi gibi alternatif yöntemler aramaktan kaçınmayın.  Yaşadığınız cilt sorunu bazen sorunun kendisi olmaktan ziyade başka bir rahatsızlığın semptomu olabilir.
  • Kendinize zaman ayırın. Kişisel bakımınızla ilgileneceğiniz hem bedensel hem de zihinsel olarak dinlenebileceğiniz zaman aralıkları oluşturun.  Yorgunluğunuzun artması ve bağışıklığınızın düşmesi de cilt sorunlarına sebep olabilir.
  • Düzenli egzersiz yapın. Egzersiz yapmak ve terlemek stres seviyesini azaltacağı gibi zararlı toksinlerin bedenden atılmasını sağlayarak enfeksiyon riskini de azaltacaktır.
  • Düzenli ve temiz beslenin. Yediklerimizin içinde bulunan katkı maddeleri ya da fazla yağ cilt problemlerine, özellikle akne sorunlarına sebep olabilir. İyi beslenmek cilt sağlığınızı ve zihin sağlığınızı destekleyerek cilt problemleri riskini azaltacaktır.

Sevdiklerinizle zaman geçirin, konuşun ve kendinizi ifade edin. Yaşadığınız cilt problemlerinin sizi umutsuz bir yere hapsetmesine izin vermeyin, gerekirse bunun için destek alın. Ruhunuzu, zihinsel sağlığınızı ne kadar çok beslerseniz cilt sağlığınız da o kadar çok desteklenecektir.



Aleyna Tepe

1997 yılında İstanbul’da doğan Aleyna, lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisans eğitimine Bahçeşehir Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji alanında devam ediyor. Çocukluğundan beri duygu ve düşüncelerini yazarak ifade eden Aleyna, iyi yaşam konseptine duyduğu ilgiyi yazma tutkusuyla birleştirerek Live to Bloom’da editör olarak çalışıyor. Akademik ve deneyimsel olarak kendini...



BLOOM SHOP