İnsan potansiyelinin, başarının ve mutluluğun kesiştiği yeri anlamak için ortalamanın üzerinde olan kesimi (“outliers”) araştıran Cambridge merkezli bir danışmanlık şirketi olan Good Think platformunun kurucusu, Harvard Üniversitesi’de “pozitif psikoloji” üzerine dersler veren bir eğitmen ve aynı zamanda “The Happiness Advantage” adlı çok satan kitabının yazarı olan ünlü psikolog Shawn Achor, başarının sırrını anlatıyor!

“Ayarını beyninizin düzenlediği bir mercek üzerinden dünyaya baktığınızı düşünün. O mercek, sizin gerçekliğinizdir. Bu gerçeklik, yaşamınızı şekillendirir; mutlu veya mutsuz bir hayat sürüp sürmeyeceğinizi belirler, bakış açılarınızı olgunlaştırır ve başarının sırrı hakkında kulağınıza bir şeyler fısıldar.

Merceği olumlu yönde çevirdikçe yalnızca mutluluk algınızı değil, eğitim ve iş hayatınızla ilgili elde edebileceğiniz bütün verileri de olumlu yönde değiştirmiş olursunuz.” Daha yaratıcı ve üretken bireyler olarak yaptığınız işlerden tam bir verim sağlarken mutluluğu yakalamanız mümkün müdür? Shawn Achor pozitif psikolojinin ışığında mutlu ve başarılı olmanın sırrını veriyor! 

Başarıdan gelen mutluluk

Harvard Üniversitesi’nde hem öğrencilik yapan hem de oradaki öğrenci psikolojisini derinlemesine inceleyen biri olarak Achor, okula ilk başlayan bütün öğrencilerin okul bünyesinde kabul aldıkları için mutlu olduklarını ancak iki hafta sonra tüm mutluluk ve ilgilerinin birbirleriyle yarışmaya, şikayetlere, strese ve iş yoğunluğuna dönüştüğünü söylüyor.

Bunun sebebinin çevremizde olup biten her şeyin mutluluk seviyemize etki etmesi olduğunu belirtiyor. Yeterince aşina olmadığınız bir ortamda, sürekli değişkenlere sahip bir şirkette ya da okulda, stresin ve rekabetin yüksek derecede hakimiyet kurduğu her alanda mutluluk seviyemiz biraz daha aşağılara itiliyor.

Tam olarak bu noktada, Achor’un tavsiyesi başarının sırrı üzerine tekrar düşünmemiz ve başarıdan gelen mutluluk formülünü tersine çevirmemiz.

“Son üç yıl içerisinde 45 ayrı ülke gezdim; okullarla, ekonomik krizin tam ortasında duran şirketlerle çalıştım. Tüm bu çalışma alanlarımın içinde gözlemlediğim şey şu şekilde bir doğru orantıdan oluşuyordu: “Eğer çok çalışırsam çok daha fazla başarılı olurum ve eğer çok daha fazla başarılı olursam çok daha fazla mutlu hissederim.” Ama çok ciddi bir şekilde söylemek istiyorum ki, bu bilimsel olarak kesinlikle hatalı bir düşünce.

Öncelikle, her yeni bir başarıda beynimiz başarı kalesinin yerini değiştirmektedir. İyi bir not alırsınız, bir sonraki sınavda hedefiniz artık çok daha iyi bir not almaktır. İyi bir işe girersiniz, artık çok daha iyi bir işi hedeflemeye başlamışsınızdır bile.”

Peki ya mutluluk?

Mutluluktan gelen başarı

Bir insanın pozitif duygu ve düşünce birliği desteklendiğinde beyin “mutluluk kazancı” adı verilen bir deneyime ulaşır. Bu kazançla birlikte mutlu beyin, stres ya da olumsuz durumlar altında kalan bir beyne kıyasla başarıya çok daha yakındır. Zekanız, yaratıcılığınız, enerji seviyeniz mutluluk kazancınızla birlikte artış gösterir.

Achor’a göre, beynimiz nötr ya da negatif olmak yerine pozitif bir düzeyde olduğunda;

  • Yüzde 31 oranında daha fazla üretken oluruz,
  • Yüzde 37 alanında satış alanında çok daha iyi bir hale geliriz,
  • Doktorlar bir hastaya doğru teşhisi koymakta yüzde 19 oranında çok daha hızlı ve pratik olurlar.

Bütün bunlar aslında tamamen şu soruya yönlendiriyor: Başarıdan gelen mutluluk formülünü tersine çevirmek için neden bekliyoruz?

Mutlu bir bakış açısı oluşturduğunuzda beyin buna ayak uydurmak için kendi yöntemlerini buluyor. Örneğin, endorfin ve dopamin hormonlarının salgılanmasını sağlayarak yalnızca mutlu hissetmenizi sağlamakla kalmıyor, öğrenme yetilerinizin kuvvetlenmesine de yardımcı oluyor.

Ne yapmalıyız?

Shawn Achor, zihnin pozitif düşünceye ve mutluluk kazancına kısa sürede alışabildiğini belirtiyor. 21 gün boyunca hayatınızdaki güzel şeyleri daha farklı bir gözle değerlendirebilmek için her gün kısa bir farkındalık süresi ayırın kendinize. Böylece zihin bu pozitif desene alışmaya başlayacaktır.

Meditasyon ve egzersiz, eylemlerin düşünce sistemi üzerinde yarattığı etkileri zihne öğretmeye katkıda bulunuyor. İyi düşünme ve davranış, sağlıklı bir zihni mümkün kılıyor. Bu formüle uyum gösteren bir zihin mutluluğu, mutluluk da başarıyı beraberinde getiriyor.

İlginizi çekebilir!





BLOOM SHOP