Simbiyotik ilişki, tarafların birbirinden ayrı bulunamaması durumuna denir. Bu tür ilişkiler doğada canlılar arasında görüldüğü gibi insanlar arasında da görülür. Çoğunlukla tarafların vakit geçirirken birbirlerinden ufak faydalar sağlamasıyla başlayan simbiyotik ilişki, bir süre tarafların özgürlüğünü kısıtlayarak toksik bir forma dönüşebilir.
Simbiyotik ilişki nedir?
Simbiyotik ilişki doğada canlılar arasında sıklıkla görülen bir ilişki türüdür. Kelimenin kökü Yunanca “beraber” ve “yaşamak” kelimelerinden gelmektedir. Simbiyotik ilişki iki canlının birlikte yaşamaktan fayda sağlaması ve birbirlerinden ayrı hayatta kalamamaları durumuna denir. Genellikle bu faydalar tarafların birbirlerinin günlük istek ve ihtiyaçlarını karşılamaları ve duygusal destek sağlamaları gibi şeyler olabilir. İnsanlar da isteyerek veya istemeden kendilerini simbiyotik ilişki ortasında bulabilirler.
Her ne kadar her simbiyotik ilişki tehlikelidir denemezse de bu tarz ilişkiler zaman zaman kişilerin ruhuna iyi gelmeyebilir. Çoğunlukla tarafların vakit geçirirken birbirinden ufak faydalar sağlamasıyla başlayan ilişkiler bir süre sonra tarafların özgürlüğünü kısıtlayarak toksik bir forma dönüşebilir.
Romantik ilişkiler üzerine klinik araştırmalar yapan Katie Hauser’e göre simbiyotik ilişki birçok şekilde görülebilir. Tek taraflı simbiyotik ilişkilerde taraflardan biri diğerine yoğun bir bağımlılıkla tutunur ve karşı taraftan faydalanır. Bu durumlarda kendinden faydalanılan taraf kendini istemediği bir durumun içinde bulabilir. Oğlunun tüm sorunlarıyla gereğinden fazla ilgilenen bir anne ya da sevgilisinin arkadaşlarıyla vakit geçirmesini engelleyen bir partner simbiyotik ilişkinin bu türüne örnektir. Simbiyotik ilişkinin bir diğer türü ise her iki tarafın da birbirlerine gereğinden fazla bağımlı oldukları çift taraflı durumdur.
Simbiyotik bir ilişkide olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Simbiyotik bir ilişkinin içerisinde olup olmadığınızı anlamak için bağlılık ve bağımlılık kavramlarını ayırt etmek gerekir. İlişkide tarafların birbirlerine destek olması ve şefkatli davranması sonucu oluşan güven, bağlılık olarak tanımlanabilirken simbiyotik ilişkinin belirtileri arasında yer almaz.
Partnerinizin ihtiyaçlarını her daim öncelendirmek
Bir kişinin partnerinin ihtiyaçlarını daima kendininkinin önüne koyması ve hayatını buna odaklı yaşaması ilişkinin zamanla simbiyotik bir hal alabileceğine işaret edebilir. Bu durum taraflarda özerklik eksikliği, kaygı, depresyon ve yorgunluğa neden olabilir.
Sosyal hayattan kendini soyutlamak
Partneriniz dışındaki sosyal çevrenizle iletişimi kesmek veya sizin için ilişki öncesi önem taşıyan mevzuları partnerinizin ihtiyaçlarını karşılamak için ikinci plana atmak simbiyotik ilişkinin belirtileri arasında yer alabilir.
Kendi benliğinin ve karakterinin yok olduğunu hissetmek
İlişkide karşı tarafın isteğine göre karakterinizi ve davranışlarınızı değiştirmek simbiyotik bir ilişkide olduğunuza işaret edebilir. Bu durumda genellikle kişiler partnerinin ondan beklentileri üzerine hareket eder ve karakterini bu doğrultuda şekillendirir. Aynı zamanda bu doğrultuda manevi değerlerinden ödün verir. Artık kendinizi tanıyamamanız ve benliğinize uzak hissetmeniz simbiyotik bir ilişkide olduğunuzu gösterebilir.
Simbiyotik bir ilişkinin belirtilerini fark ederseniz ne yapmalısınız?
Partnerinizle iletişim kurun
İlk ve en önemli adım, her iki tarafın da simbiyotik bir ilişkide olduğunu kabul etmesidir. Partnerlerden biri ilişkide karşıdan çok fazla şey talep ederek toksik bir iletişim yaratıyor olabilir ama her zaman bunun bilincinde olmayabilir. Bu noktada karşı tarafla sağlıklı bir iletişim kurmak oldukça önemli. Bu iletişim ne kadar erken kurulursa iki tarafın zihinsel sağlığı için o kadar yararlı olacaktır. Sorunun farkına varmak; çiftin karşılıklı olarak nasıl daha faydalı bir sistem oturtacağını ve bu sorunu nasıl düzelteceğini bulması için önemli bir adım olacaktır.
Bunun yanı sıra simbiyotik bir ilişkinin içindeyken öfkeye kapılıp toksik bir iletişim kurma yönelimi göstermek normal olabilir. Psikolog Melania Zampier’e göre bu durumda partnerinizle iletişim kurarken direkt olarak karşı tarafı suçlamaktansa her şeyi tüm gerçekliğiyle kabul etmek, partnerinizin sizi anlaması için yararlı olabilir.
Kendinize zaman ayırmaya çalışın
Partnerinizden uzak olduğunuz zamanlarda kendinizle başbaşa kalmak, düşünmek ve hobilerinize zaman ayırmak sizi ruhen besleyebilir. Aynı zamanda yalnız geçireceğiniz bu vakit, hayattan ve ilişkinizden ne beklediğinize dair fikir oluşturmanıza olanak sağlayabilir. Bu zamanı yıpranmış benliğinizi onarmaya kendinize iyi gelen aktiviteler yaparak değerlendirmeye ayırmanız size iyi gelebilir.
Değerlerinizi unutmamaya çalışın
İlişkinin içinde kendi değerlerinize gerektiği önemi gösteremeseniz de kendinize sık sık değerlerinizi ve önem verdiğiniz olguları hatırlatmaya çalışın. Bu değerleriniz partnerinize karşı bir sınır örmenize yardımcı olacaktır.
Arkadaşlarınızı unutmayın
Simbiyotik bir ilişkinin içindeyken yanında rahat edebileceğiniz ve kendiniz olabileceğiniz bir sosyal çevre oluşturmak oldukça önemli. Kendinizi partnerinizle olan toksik ilişkiden dolayı izole hissediyorsanız mümkün olduğunca arkadaşlarınızdan destek almaya çalışın. Sosyal çevrenizin desteği size iyi gelecektir. Bu, ilişkiye girmeden önce önceliklerinizin ne olduğunu hatırlamanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, partneriniz yerine kendinize öncelik vermeye başlamak için ne yapmanız gerektiği konusunda arkadaşlarınız size yol gösterebilir.
Kendinizi yeni fırsatlara açık tutun
Simbiyotik bir ilişkinin içindeyken kendinizi partnerinize adayıp önünüze gelen yeni fırsatlara kafa çevirmek oldukça anlaşılabilir bir durum olabilir. Böyle bir toksik ilişkinin içindeyseniz kendinizi sıkışmışlık hissinden kurtarıp hayatın sunduğu yeni fırsatları görmeye çalışmak bile her zaman bir şeyleri değiştirme şansınız olduğunu size hatırlatacaktır. Bu da size çevrenizdeki olayları farklı bir perspektiften görme imkanı sağlayacaktır.