Spor yapmanın bedeniniz üzerindeki etkilerini görünce kendinize teşekkür edeceksiniz! Edith Cowan Üniversitesi Egzersiz Tıbbı Araştırma Enstitüsü başkanı Profesör Robert Newton, uzun yıllardır yaptıkları bilimsel çalışmaları baz alarak düzenli egzersizin insan bedeni üzerindeki günlük, haftalık, aylık ve yıllık etkilerini açıkladı. İşte spor yapmak bedenimizi nasıl değiştirir sorusunun en bilimsel cevabı!
İlk günün sonunda
Bedenimizi alışık olmadığı tür bir strese sokmak, anında, beynimizin uyarılmasına ve kaç ya da savaş mekanizmamızın devreye girmesine neden oluyor. Kan basıncı hızla artıyor ve bedenimiz alarm durumuna geçiyor. Kendimizi daha farkında ve daha ayık hissediyoruz.
Adrenalin hormonu salgılanıyor, kişi anında daha motive, keskin zekalı ve acılara karşı dirençli bir hale geliyor.
Spor rutinimizde ağırlıklara yer verdiysek, kaslarımızın glikozu yakalama ve depolama kabiliyeti artıyor. Bu durum, özellikle diyabet hastalarının ve diyabet hastalığı riski taşıyanların kendilerini çok daha iyi hissetmesine neden oluyor.
İlk sporun ardından da 1 veya 2 gün sonra kendimizi çok bitkin ve yorgun hissetmemiz de bu aşamada oldukça normal sayılıyor.
Kişi, alışkın olmadığı bir aktivite yaptığı zaman bedende tamamen doğal ve iyileşme sürecinin bir parçası olan enflamasyon meydana geliyor.
Bedenimizin, olağan üstü hızlı adaptasyon süreci sayesinde ise iyileşmeden hemen sonra spor konusundaki seviyemiz artmış oluyor ve aynı spor rutini artık ağrı yaratmıyor. Ayrıca bedenimiz, panik durumunda yağ stoklarına hazır olmaları için sinyal gönderiyor ve bu sayede beden, yağ stoklarını eritmeye başlıyor.
İlk haftanın sonunda
Kardiyo antrenmanlarına yer verdiğimiz 1 haftanın ardından, hücrelerimizin enerji merkezi olarak da bilinene mitokondrilerimiz artmaya başlıyor. Daha etkili bir şekilde enerji üretmemizi sağlayan mitokondriler, kendimizi daha canlı hissettirmenin ve kas sağlığımızı arttırmanın yanı sıra, sağlıklı yaşam ömrümüzü de uzatıyor.
İlk ayın sonunda
2 ila 4 hafta arasında bedenimizde ölçülebilir değişimler, spor performansımızda gözle görünür ilerleme ve kas sağlığımızda gelişmeler meydana geliyor.
Kaslara mikroskobun altında bakarsanız, 1 aylık spor sonucunda kasların hacimsel olarak büyümeye başladığını görebilirsiniz. Kas hacminizin büyümesi demek metabolizmanın hızlanması anlamına geliyor. Yani uyurken bile daha fazla enerji harcamaya başlıyorsunuz.
Buna ek olarak hareketlerimiz rahatlıyor ve kondisyonumuz artıyor. Egzersizi doğru uyguladığımız taktirde spor sonrası oluşan kas ağrılarımız da ortadan kalıyor.
6. ayın sonunda
6 aylık düzenli sporun ardından kaslarımızı gözle görülür ölçüde büyüyor ve dayanıklılığımız artıyor. Kalbimiz ise hacimsel anlamda genişliyor. Kalbimizin kan pompalama performansı artıyor ve daha güçlü ve etkili bir şekilde kan pompalamaya başlıyor. Kalp krizi riski azalıyor ve kalbin iyileşme süreci hızlanıyor.
İlk yılın sonunda
1 yılın sonunda kemik yoğunluğumuz ve dolayısıyla kemik sağlığımız önemli ölçüde artıyor. İskeletimizin dayanıklılığı artıyor.
Ruh durumumuz dengeye giriyor.
Sistematik ve kapsamlı şekilde yaptığımız araştırmaların sonucunda, düzenli ve ölçülü bir şekilde yapılan egzersizin, anksiyete üzerinde bilişsel terapilere ve bazı tip anksiyete ilaçlarına göre çok daha etkili olduğunu gördük.
1 yıllık egzersiz alışkanlığının belik de en güzel tarafı, spor yapmamanın kötü hissettirmeye başlaması oluyor. Kişi, değimi yerindeyse, bir spor bağımlısı oluyor.
