Hormonlarımız, vücudumuzda gerçekleşen hemen hemen her şeyden sorumludurlar; iştahımız, uyku düzenimiz, stresli olup olmamamız, mutluluğumuz, metabolizmamız, ürememiz… Bazı hormonlarımızın çok az ya da çok fazla olması hormonal düzensizliğe neden olmaktadır. Bu düzensizlikler de ciddi etkileri ortaya çıkarabilir. Bu etkiler çok çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir ve çok çeşitli şekillerde kendini gösterebilir. Hareketsizlik, fazla kilo, işlenmiş gıdalar tüketmek, stres, kimyasallar ve daha pek çok etken hormonlarımızın dengesiz olmasına neden olurlar.

Kadınlarda doğal bir şekilde ergenlikte, hamilelikte, emzirme döneminde ve menopozda hormon seviyelerinde değişimler gözlenir. Bu dönemlerin yanı sıra doğum kontrol hapları gibi hormon ilaçları kullanıldığında ya da Polikistik Over Sendromu gibi yaygın durumlarda da hormonal düzensizlikler yaşanır. Bu düzensizlikler kendisini akne, saç dökülmesi, kilo problemleri, kıllanma, adet düzensizliği, şişkinlik, depresyon, kısırlık ve daha birçok şekilde gösterebilir.

İlginizi çekebilir: Prof. Dr. Metin Özata ile Hormon Dengesini Bozan Alışkanlıklar

Adet döneminde hormonlarımız

Adet döngüsü de vücudumuzdaki pek çok şey gibi hormonlar tarafından kontrol edilir. Bu süreçte bazı hormonların seviyelerinde artışlar ve düşüşler olur. Reglin ilk günü düşük olan östrojen seviyesi, regl süresince artar ve yumurtlama döneminde en üst noktaya ulaşır; yumurtlama döneminden sonra ise östrojen seviyesi azalırken progesteron seviyesi artar ve reglin başlangıcında her iki hormonun seviyeleri de düşmüş olur.

Luteinleştirici hormon (LH) ve folikül uyarıcı hormon (FSH) yumurtlamayı sağlar ve yumurtalıkları östrojen ve progesteron üretmesi için uyarır. Östrojen ve progesteron da olası bir döllenmeye karşı rahmi ve göğüsleri hazırlar. Eğer döllenme gerçekleşmemişse östrojen ve progesteron seviyeleri düşer, kalınlaşan rahim duvarı yumurtayla birlikte dışarı atılır. [1] [2]

Adet döneminde çok etkin rol oynayan hormonlarımızda meydana gelen düzensizlik, normal kabul ettiğimiz ve kadınların yüzde 90’ına yakınının yaşadığı adet öncesi sendromu (PMS: premenstrual syndrome) olarak karşımıza çıkar. Şişkinlik, karın/sırt ve baş ağrıları, göğüslerde hassasiyet, akne, özellikle tatlıya karşı artan iştah, duygusal değişimler, depresyon ve gerginlik gibi gösterdiğimiz PMS belirtilerini kimimiz ilaçlarla kimimiz daha doğal yollardan çoğu zaman bitki çaylarıyla rahatlatmaya çalışırız. [3]

Peki anlık rahatlatma yaratan bu kısa vadeli çözümlerdense sorunun kaynağını hedefleyen bir çözüm mümkün mü? İşte tohum döngüsü tam da bu çözümü bize sunar.

İlginizi çekebilir: Hormon Dengesizliği Nedenleri ve Dengelemek İçin 6 Madde

Tohum döngüsü nedir?

Instagramda gördüğümüz rengarenk smoothie kaselerinde kullanılan tohumlar, süslemekten daha fazla amaca hizmet ediyor aslında. Ayın belirli dönemlerinde keten tohumu, kabak çekirdeği, ayçekirdeği ve susam yemenin hormonları düzenlediğine inanılıyor.

Tohum döngüsüne göre adet döngümüzün ilk yarısında östrojen arttırıcı keten tohumu ve kabak çekirdeği; ikinci yarısındaysa progesteron arttırıcı susam ve ayçekirdeği yeniyor. Aslında naturopatik (natural/doğal tıp) bir çözüm olan tohum döngüsünün amacı vücudumuzun normalde yaptığını desteklemek.

Tohum döngüsü nasıl uygulanır?

Normal adet döngüsünü 28 gün olarak kabul ettiğimizde reglin ilk gününden yumurtlama dönemine kadar olan yaklaşık 14 günlük süreç ilk yarı, yumurtlama döneminden bir sonraki regle kadar olan yaklaşık 14 günlük süreç ise ikinci yarı olmakta. Ancak adet döngüsünün uzunluğu kişiden kişiye değiştiğinden, eğer sizin döngünüz 28 gün sürmüyorsa kendinize göre uyarlamanız gerekebilir.

Tohum döngüsünün ilk yarısında;

  • 1 yemek kaşığı öğütülmüş kabak çekirdeği,
  • 1 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu

Tohum döngüsünün ikinci yarısında;

  • 1 yemek kaşığı öğütülmüş ayçekirdeği,
  • 1 yemek kaşığı öğütülmüş susam

Tohumlarınızı yulafla, yoğurtla, smoothielerle, salatalarla, sebzelerle ya da meyvelerle dilediğiniz gibi tüketebilirsiniz. Nasıl tüketeceğiniz tamamen size bağlı, sadece fazla ısıya maruz bırakmamaya özen gösterin.

Tüketeceğiniz tohumların taze ve öğütülmüş olması önemli fakat tohumlarınızı öğüttükten sonra hava almayan bir kutuda ve buzdolabında saklamayı unutmayın çünkü öğütülmüş tohumlar daha çabuk okside olur ve bozulurlar. [4]

Tohum döngüsünü kimler kullanabilir?

Tohum döngüsü naturopatik bir çözüm olduğundan hormonal dengesizliği olan çoğu kişi tarafından uygulanabilir:

  • Düzensiz regl olanlar,
  • Reglini ağrılı geçirenler,
  • Adet öncesi sendromu yoğun yaşayanlar,
  • Menopoz semptomları gösterenler,
  • Polikistik over sendromu, endometriozis veya kistleri olanlar,
  • Doğum kontrol hapı kullananlar,
  • Hormonal sebeplerden kaynaklı akne problemi yaşayanlar.

Hamilelerin kullanmaması önerilir. Erkekler de ayın dönemlerine göre yeni aydan dolunaya kadar keten tohumu ve kabak çekirdeği; dolunaydan yeni aya kadar susam ve ayçekirdeği yiyerek tohum döngüsünü uygulayabilirler.

Kaynakça:

  1. Womenshealth.gov/menstrual-cycle/your-menstrual-cycle
  2. Stamfordhealth.org/healthflash-blog/integrative-medicine/seed-cycling/
  3. Healthline.com/health/premenstrual-syndrome
  4. Stamfordhealth.org/healthflash-blog/integrative-medicine/seed-cycling/

Fotoğraf: Eatthegains.com



Doğa Tuna

Doğa, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden mezun. Yeni şeyler öğrenip araştırmayı sevdiği gibi, bilimi daha anlaşılabilir bir dille başkalarına aktarmayı da çok seviyor. Yaşam tarzımızın bizi şekillendirdiğine inanan Doğa, çoğunlukla düşündüklerimizin, yediklerimizin, cildimize sürdüklerimizin ve hareketlerimizin bizim üzerimizdeki etkilerine odaklanıyor ve bunlarla ilgili araştırmalar yapıyor....



BLOOM SHOP