Fotoğraf: Amy Harrity

Toplumun üzerimize yüklediği kimlikler nedeniyle zaman zaman kendimizi yeterli ya da başarılı hissedemiyor, çaresizlik hissine kapılıyoruz. Beklenileni yerine getiremediğimizi hissettiğimizde ise Tükenmişlik Sendromu ile karşı karşıya kalıyor, mutsuzlukla yüzleşiyoruz.

Emily ve Amelia Nagoski kardeşler, “Burnout: The Secret to Solving the Stress Cycle” adlı kitaplarında stres etkenleri ile stres arasındaki farkları, stresin doğal döngüsünü ve bizleri tükenmişlikten uzak tutabilecek yolları anlatıyor.

Stres faktörlerini engelleyemesek de onlarla birlikte yaşamayı öğrenebiliriz

Amelia Nagoski, dış dünyadan gelen stres faktörlerini engelleyebilmemizin her zaman mümkün olmadığını ama stresin sakinliğe dönüştürülerek bir denge içerisine uyumlanabileceğini söylüyor. Stresin vücudun psikolojik reaksiyonu olduğunu belirterek beynin yaşanılan stresli bir olayı tehdit olarak algıladığını anlatıyor. Bu tehdit ise stres etkenlerini ve büyük stres krizlerini yaratan başlıca unsurlardan bir tanesini oluşturuyor.

Stres etkenlerini kontrol altına alabildiğimizde “problem çözücü” bir kimliğe bürünerek her şeyi çok daha kolay bir şekilde yoluna koyabiliyoruz. Ancak stres etkenleri kontrol altına alınamadığında bir “yeniden değerlendirme” durumuna ihtiyaç duyuluyor.

Amelia bu değerlendirmede yaşanılan stresli olayın pozitif taraflarına bakılmasını, durumdan ders çıkarılmasını ve deneyimin kabullenilmesini tavsiye ediyor. Bu sayede stresi, çok ileri seviyelere taşımadan kişi kendini denge ve iç huzuruyla baş başa bırakıyor.

İlginizi çekebilir: Stres: Verimliliğinizi Artırmak için Onu Dönüştürebilirsiniz!

Stres yanıt döngüsü nedir?

Stres yanıt döngüsü, beynin tehdit algıladığı biyolojik bir döngüdür. Bütün biyolojik süreçler gibi stres döngüsünün de giriş, gelişme ve sonucu vardır. Emily Nagoski’ye göre eğer bu giriş, gelişme ve sonuç denklemini sağlıklı bir şekilde atlatabilirsek döngüyü tamamlayarak stresli durumdan sağlıklı bir şekilde çıkmış olabiliriz. Problem, döngü içerisinde takılıp kaldığımızda başlar.

Emily, döngünün kendisini tamamlamasının bazen zaman gerektirdiğinin de altını çiziyor. Örneğin, çok yoğun bir trafikten sonra evinize ulaştığınızda trafikten kurtulmuş olmanıza ve artık stres etkenine sahip olmamanıza rağmen direkt olarak rahatlayıp kendinizi huzurlu hissedemeyebiliyorsunuz. Bu durum, döngünün kendini tamamlama işlemiyle ilişkilendiriliyor.

Stres yanıt döngüsünü tamamlamanın en hızlı yöntemlerini sıralayan Emily, stres etkeniyle karşılaştığınızda veya hemen sonrasında aşağıdaki fiziksel aktiviteleri yapmanızı öneriyor:

  • Sevdiğiniz birine 20 saniye sarılmak.
  • Kahkahalarla gülmek.
  • İçten bir şekilde ağlayarak rahatlamak.
  • Dinlenmek ve sessizliğe izin vermek.

Stresi nasıl dönüştürürüz?

Emily, pozitif ilişkilerin ve sosyalliğin insan zihninde uyandırdığı etkileri şu şekilde açıklıyor: İnsanlar bir şeyleri tek başlarına başarmak için dünyaya gelmediler. İnsanların arılara benzediği söylenebilir. Bu nedenle birini öpmek ya da birine sarılmak bize kendi sürümüzün içinde olduğumuzu ve güvende olduğumuzu hatırlatır.

Pozitif insan ilişkileri geliştirdiğimizde hormonlarımız harekete geçer, kan basıncımız azalır, kortizol (stres) hormonu düşüşe geçmeye başlar. Vücut kendini güvende hisseder, bu sayede de huzursuzluk ve mutsuzluk hislerinden arınır.

Tükenmişlik Sendromu ile baş etmenin yolları

Tükenmişlik (“Burnout”) Sendromu ile bağlantılı olan başka bir sendromdan bahseden Emily ve Amelia, “Human Giver Syndrome” yani kadının güzel, bakımlı, fedakar ve kendisinden istenilen her şeyi yerine getirmesi gereken bir birey olma zorunluluğunu anlatıyor. Böyle bir zorundalık hissi de Tükenmişlik Sendromu’na ortam hazırlıyor.

Saygın bir konuma gelebilmek, mutlu olmak, başarılı bir kariyere sahip olmak gibi avantajlara sahip olmak isteyen kadınlar çevresindekilere olması gerekenden fazla iyilikte ve özveride bulunarak tükenmişlik seviyesine gelene kadar çaba gösteriyorlar. Bu çaba esnasında farkında olmadan kendilerini toksik bir ruh haline sürüklüyorlar. Mükemmelliyetçilikle yakından bağı olan Tükenmişlik, kendini kusursuza zorlamak veya kusursuza ulaşılamadığında kendine ceza vermek gibi durumlar sonucunda ortaya çıkıyor.

“İyi olmak, iyi varoluştan değil iyi aksiyondan meydana gelir.” diyen Emily ve Amelia, insan olmanın kusurlarını kabul edebilmenin, mükemmelliyetçi kalıplarla kendimizi zorlamamanın, her şeye yetişmeye çalışmamanın, süreci ve deneyimi gözlemlemeye önem vermenin bizleri Tükenmişlik Sendromu’ndan uzaklaştırabileceğini vurguluyor.

Kendinizi yorgun, çaresiz ve enerjisiz hissediyorsanız bu, bir şeyleri başaramadığınız ve başaramayacağınız anlamına gelmiyor. İkiz kardeşlerin tavsiyesi, duygu ve düşüncelerinize rağmen sürecin devam ettiğini, her deneyimden bir şey öğreneceğinizi ve döngüyü tamamlayana kadar pes etmemeniz gerektiğini unutmamanız!

Kaynak: Goop





BLOOM SHOP