YAZAN: BURCU ERBAŞ

Çocukluğunuzda hiç çevreniz tarafından “büyümüş de küçülmüş” veya “akıllı bıdık” diye adlandırıldınız mı? Biyolojik yaşınızdan daha ötede, olgun davranışlar sergileyen birçok kişinin zamanın kronolojisine aykırı bir şekilde, daha çok hayat deneyimine sahip olduklarına inanılır. Bedensel olarak değil ama ruhsal olarak daha büyük olduğu düşünülür. Birçok spiritüel inanışın içerisinde kendine yaşlı ruh (old soul) olarak yer bulan bazı karakteristikler bu yaşama belki de ilk defa gelinmediğinin bir işareti olabilir. Siz de yaşlı bir ruh olup olmadığınızı 7 temel işaretten anlayabilirsiniz!


Yaşlı bir ruh (old soul) olmak ne anlama geliyor?

Biyolojik yaşından daha bilge, olgun, oturaklı bir karaktere sahip, hayatın materyal getirilerine çok ilgisi olmayan kişiler hakkında birçok kültür yaşlı ruh konseptinden bahseder. İnanışa göre hayata sürekli olarak yeniden gelen, sayısız kere reenkarnasyona uğramış olan bu ruhlar dünyaya yarım kalan karmik ilişki veya durumları sona erdirmek için gelir.

Tüm evrenin tek bir yaşam enerjisinden oluştuğuna inanan spiritüel görüşlere göre yaşlı ruhlar diğer herkesten çok daha önce yaşamın gerçek amacını algılayabilmiş, kadim öğretileri benimseyebilmiş maneviyatı güçlü ruhlardır.

Psikolojide de yaşlı ruh olarak kodlanış karakteristiklere sahip kişilerin bu özelliklerini iki şekilde kazanmış olabildikleri düşünülür. İlki yüksek çevresel hassasiyete sahip olmalarıdır. Araştırmalara göre hassasiyeti yüksek kişilerin çevresel ipuçlarını toplama, empati kurma, duyusal bilgileri işleme ve kompleks sonuçlara varma kapasiteleri oldukça yüksektir. Bu sayede ancak yaşla kazanıldığı düşünülen bazı karakter özelliklerini çok daha genç yaşta, herhangi bir yönlendirme olmadan çevrelerinden toplayarak kazanırlar.

İkincisi ise çocukluk döneminde travmatik olaylara, büyük streslere ve yaşam zorluklarına maruz kalınmasıdır. Bu gibi durumlar kişiyi yaşından daha olgun davranmaya, düşünmeye ve hissetmeye zorlayabilir. Hücresel yaşlanmanın hızlandığı bu negatif durumlar hem biyolojik hem de ruhsal gelişimi hızlandırarak küçük yaşta birinde büyük kişilerin davranış modellerini oluşturabilir.

Yaşlı ruhlar vs. Genç ruhlar

Yaşlı ruhlar karma yükü fazla olan ruhlardır. Öte yandan genç ruhlar hayata belki de ilk defa yepyeni bir bedenle yani temiz bir sayfayla gelirler. Yaşlı ruhlar çevrelerine bu sorumluluğun ağırlığını yayarken yeni ruhlar daha tasasız ve enerjiklerdir. Buna karşın yaşlı ruhlar hayatta karşılaştıkları zorlukları daha büyük bir ustalıkla ele alabilirken yeni ruhlar kolaylıkla paniğe, strese, kafa karışıklığına kapılabilirler. Hayatın tüm zevklerini deneyimlemeye istekli olan genç ruhlar duyusal hazları önceliklendiren hedonistik yaşamlar sürebilirken, yaşlı ruhlar bedenlerini değil zihin ve ruhlarını beslemeye odaklanırlar.

Yaşlı bir ruh olduğunuza dair işaretler

Yaşlı ruha sahip olma konseptinin fiziksel yaşla veya “yanlış zamanda doğmuş” olmakla hiç bir alakası yoktur. En basit halinde yaşadığı zamanın dışında düşünen, hareket eden, etrafına güven, huzur yayan, kendi benliklerinin ve etraflarında olup bitenin oldukça farkında olan kişiler yaşlı bir ruha sahiplerdir.

Materyal varlıklara karşı fazla bir ilginiz yok

Hayatınızı rahatlıkla idame ettirebilmenin ötesinde mutluluğu ve konforu materyal varlıklarda aramıyorsunuz. Yeni bir araba, yazlık ev, lüks kıyafetlerdense tatminlik hissini hayatın soyut getirilerinde; deneyimler, ilişkiler, maneviyat ve kişisel gelişiminizde buluyorsunuz.

Empati kurma yetiniz yüksek

Yüksek hassasiyetinizle gelen güçlü empati kurma yetiniz başka kişilerin gözünden durumları değerlendirebilmenizi, duygularını ve davranışlarını çabalamadan anlayabilmenizi sağlıyor. Girdiğiniz tartışmalarda kendinizden çok karşınızdakini düşünme eğiliminde bulunabiliyorsunuz. Etrafınızdaki acıları, üzüntüleri kendi omzunuza almanız sosyal etkileşimlerinizi yorucu, yıpratıcı kılabiliyor.

İç dünyanız dış dünyadan daha önemli

Materyal varlıkların, duyusal deneyimlerin ön planda tutulduğu modern yaşamın içerisinde sizin odağınız iç dünyanız; hayalleriniz, duygularınız ve kendi kişisel gelişiminiz üzerine. Anılarınızı, ilişkilerinizi derinlemesine düşünüyor, yaşadıklarınızı kolaylıkla unutmuyor ve analiz etmeyi seviyorsunuz. Duyularınızdansa duygularınıza hitap etmeyi istiyorsunuz.

İçe dönük eğilimleriniz var

Çevrenizdeki kişi ve olaylara karşı yüksek hassasiyetiniz kalabalık sosyal ortamları, grup aktivitelerini yorucu hatta yıpratıcı kılabiliyor. Enerjinizi toplamak için sıklıkla tek başına vakit geçirmeye ihtiyaç duyabiliyorsunuz. Aktif olarak rol almak, direkt etkileşime girmektense gözlem yapmayı, düşüncelerinizi kendinize saklamayı seviyorsunuz. Yaşamın temposu içerisinde sıklıklıkla içinize çekildiğinizi, hayallere ve düşüncelere daldığınızı fark ediyorsunuz.

Dünyaya derinden bağlı olduğunuzu düşünüyorsunuz

Sadece etrafınıza değil tüm gezegene, canlılara, insanlara bağlı olduğunuzu hissediyorsunuz. Hayatınıza giren her kişinin size vereceği dersler, katacağı bilgiler olduğunu düşünüyorsunuz. Yaşayan diğer tüm canlılara karşı büyük bir sevgi ve özenle yaklaşıyorsunuz. Gezegene karşı kendinizi sorumlu hissettiğiniz için çevresel farkındalığınız yüksek olabilir.

Anlamlı, gerçek ilişkiler kurmak istiyorsunuz

Güçlü sezgileriniz ve yüksek hassasiyetiniz size yakın olan kişileri büyük özenle seçmenize yarıyor. Bu nedenle çok geniş olmayan ama derinden bağ kurduğunuz farklı yaş, sosyo-ekonomik geçmiş, deneyim ve kültürlerden gelen az sayıda arkadaşa sahipsiniz.

Özellikle küçüklüğünüzde kendi yaşınızdaki kişilerle rahat arkadaşlık kuramamış olabilirsiniz. Kendinizi gerçekten ait hissettiğiniz bir sosyal grubu bulmanız, romantik ilişkiler kurmanız zaman almış olabilir.

Bununla beraber karşısınıza sizin gibi, yaşlı bir ruha sahip kişi çıktığında içgüdüsel olarak bunu anlayabiliyor ve derinden bağlanabiliyorsunuz.

Olayları büyük çerçeveden görebiliyorsunuz

Karşınızda duran somut verilerin, ipuçlarının daha ötesini görebiliyor, durumlara aciliyet ve yoğun duygular içerisinde değil soğukkanlılıkla cevap verebiliyorsunuz. Yaşadıklarınızın büyük çerçevedeki yerini gördüğünüz için çevreniz tarafından bilge, olgun ve sabırlı olarak addediliyorsunuz. Her insan gibi sinirlenebiliyor, fevri davranabiliyor fakat hemen akabinde bir adım geri atabiliyor, kendi davranış ve duygularınızı anlamlandırabiliyorsunuz.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP