YAZAN: BURCU ERBAŞ
FOTOĞRAF: THE BEAUTY CHEF

Geçmişe oranla hem daha fazla hem de daha genç kişi gastrointestinal problemler yaşıyor. Modern yaşam temposu ve yanlış beslenme şekillerimizin bir etkisi olarak kendini gösteren bu artış neyse ki doğru yönde yapılan değişimler ile hızlı ve etkili bir şekilde iyileştirilebiliyor. Semptomları hafifletebilmek içinse hangi problemin neden ve nasıl oluştuğunu bilmek gerekiyor. Peki en yaygın görülen mide problemleri olan reflü, ülser ve gastrit neden yaşanıyor ve nasıl yatıştırılabiliyor?


Yaygın mide problemleri ve yatıştırma yolları

Reflü nedir ve neden olur?

Ağızda başlayan sindirim sırasıyla ilk yemek borusuna daha sonra mideye, ince bağırsağa ve en son kalın bağırsağa geçer. Yemek borusu ile midenin arasında alt özofagus sfinkteri bulunur. Normal şartlarda sfinkter yutkunma ile açılır; gıdaların mideye inmesini sağlar ve kapanır; asidik mide suyunun başka bölgelere yayılmasını engeller. Eğer sfinkter tam olarak kapanamaz ve mide öz suyu yemek borusuna çıkarsa reflü yaşanır. Çok fazla ve ağır yemekler yemek, yemekten sonra hemen yatay pozisyona geçmek, tetikleyici gıdaları tüketmek, ağrı kesici ve ibuprofen gibi ilaçlar almak, sigara içmek, hamilelik ve yüksek kiloya sahip olmak reflüye neden olabilir.

Semptomları aşağıdaki gibidir:

  • Mide ekşimesi.
  • Göğüste yanma/rahatsızlık hissi.
  • Ağızda ekşi/acı bir tat.
  • Şişkinlik.
  • Hıçkırık, geğirme.
  • Kronik boğaz ağrısı, kuru öksürük.
  • Ani kilo kaybı.
  • Mide bulantısı.
  • Hazımsızlık.
  • Reflüye bağlı gelişebilecek besin değeri eksiklikleri; B12, çinko.

Reflünün kronikleşmesi ve doğal yöntemler ile iyileştirilememesi durumunda bir uzmana danışmak önemlidir. Tanısında en sık kullanılan yöntem endoskopi, baryum yutma testi ve özefagus manometre testidir.

Reflüyü yatıştırmanın yolları

Reflü en yaygın mide rahatsızlıklarının, reflü için verilen asit engelleyiciler; Nexium, Prevacid ise en çok reçetelendirilen ilaçların başında gelir. Nitekim reflüyü yatıştırmanın en etkili yolu her tür tetikleyiciyi en azından bir süreliğine beslenme düzeni ve yaşam tarzından çıkarmaktır. Reflüyü tetikleyen gıdalar ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Kızartılmış gıdalar.
  • Çok baharatlı yemekler.
  • Ekşi gıdalar.
  • Domates ve domatesli yemekler.
  • Kafein.
  • Alkol.
  • Kişisel gıda duyarlılıkları; gluten, süt ve süt ürünleri.

En son öğünün uyumadan en az 3 saat önce yenmesi de çok önemlidir.

  • Fonksiyonel Tıp içerisinde reflünün altta yatan nedenlerinden bir tanesi de kronik stres ve düşük magnezyum seviyeleridir. Stres altında sindirim neredeyse imkansızlaşır. Bu da hazımsızlığa neden olarak yemeklerin aşağı değil yukarı doğru çıkmasına neden olur. Her öğünü rahatken yemek, yemek esnasında da nefes almak bu yüzden çok önemlidir. Stres altında yemek yemememek için Dr. Mark Hyman “Take 5” metodunu önerir. Her yemek öncesi 5 kere; 5 saniye al, 5 saniye ver derin nefes pratiği yapmak sinir sisteminin sakinleşmesini, sindirimin engelsiz başlayabilmesini sağlar.
  • Tüm bedeni “gevşeten” magnezyum elementi, aynı etkiyi sfikter kası üzerinde de gösterir. Magnezyum eksikliği varsa kas gerilir ve kapakçık tam olarak kapanamaz. Yeterli magnezyum varsa kas görevi bittikten sonra gevşer ve kapanabilir.
  • Takviyeler: Reflüye en çok yardım eden takviye, mideyi kaplamaya yardım ettiği için meyan köküdür. Uzman kontrolünde başlanacak sindirim enzimleri de besinlerin parçalanmasını hızlandıracağı için reflüyü engelleyebilir. Magnezyum eksikliği durumunda takviyelendirilmesi önemlidir.

Gastrit nedir ve neden olur?

Gastrit, mide zarında yaşanan enflamasyon, tahriş veya aşınmaya verilen genel isimdir. Kendini aniden yani akut şekilde gösterebilir veya kademeli olarak kronik şekilde yaşanabilir. Ülsere de sebep olabilen, midenin mukoza yapısında bulunan H.pylori bakterisinde artış, bağırsak mikrobiyomunun dengesizliği, bakteri veya virüse bağlı enfeksiyonlar, aşırı kafein, alkol ve sigara kullanımı, ağrı kesici gibi antienflamatuar ilaçların çok sık kullanımı, stres, kronik şekilde kusma ve reflü gastrite neden olabilir. Bunun da ötesinde gastrit; roza hastalığı, demir ve B12 eksikliği, Tip 1 diyabet ve Hashimoto hastalığı ile de ilişkilendirilir.

Semptomları aşağıdaki gibidir:

  • Mide ağrısı.
  • Belin üstüne doğru yayılan ağrı.
  • Şişkinlik.
  • Mide bulantısı ve kusma.
  • Mide yanması.
  • İştah kaybı, ani doyma hissi, kilo kaybı.
  • Hıçkırık, geğirme.
  • Sindirim bozuklukları.
  • Siyah dışkılama.

Gastritin tanısında en sık kullanılan yöntem endoskopidir. Küçük bir kamera yardımı ile mide zarında enflamasyon olup olmadığı kontrol edilir. Aynı zamanda kan değerlerine de bakılarak gastrite zemin hazırlayacak herhangi bir besin değeri eksikliği veya enfeksiyon olup olmadığına da emin olunur.

Gastriti yatıştırmanın yolları

Gastrit tanısından sonra doğru yaşam tarzı değişimleri edinmek; hem semptomları hem de altta yatan tetikleyici nedenleri iyileştirmede oldukça etkilidir. Eğer sorun bir enfeksiyon veya bakteri artışına bağlı yaşanıyorsa bir süre antibiyotik tedavi görülmesi gerekebilir. Diğer durumlar içinse amaçlanan sindirim yolunu yeniden sağlığına kavuşturmak, enflamasyonu düşürmek, mikrobiyotayı dengelemek, mide asidini doğru pH’a (1-2’ye) geri getirmektir.

  • Beslenme düzeninde değişimler: Tetikleyici gıdalar olan acı, baharat, kafein, alkol, aşırı yağlı yiyecekler, rafine şeker, işlenmiş paketli gıdalar, şüpheli gıda duyarlılıklarının elenmesi gerekir. Beslenmenin gerçek, işlenmemiş gıdalardan oluşması, yüksek oranda lif içermesi, antienflamatuar ve yüksek fitobesin içeren gıdaların arttırılması önerilir. Aynı zamanda öğünlerin sık sık, azar azar olmasına ve uykuya yakın yemek yememeye dikkat edilir.
  • Baharat ve takviyeler: Bedensel enflamasyonu azaltmaya yardımcı curcumin etken maddeli zerdeçal, antimikrobiyal kekik, tarçın, sarımsak ve yatıştırıcı yeşil çay, nergis gastrite iyi gelen baharatlardır. Bununla beraber gastritin neden olabileceği bazı emilim bozuklukları ve besin değeri eksiklikleri uzman kontrolünde başlanacak takviyeler ile düzeltilebilir. Bunların başında; B12, çinko, magnezyum, C vitamini gelir. Yine bedensel enflamasyonu azaltmak için Omega-3 takviyesi de alınabilir. Glutamin takviyesi ise bağırsak zarının onarılmasına destek olur.
  • Strese karşı duygusal dayanıklılığı arttırmak.

Ülser nedir ve neden olur?

Mide zarı, yemek borusu veya ince bağırsağın üst bölgesi üzerinde açılan çatlaklar, yaralar ülser olarak tanımlanır. Yaşam tarzı, beslenme şekli, H.pylori bakteri türünün neden olduğu enfeksiyonlar, bazı ilaçların kronik kullanımı bu yaralanmalara yol açabilir. Eğer ülser yemek borusu üzerinde saptanmışsa reflü ile ilişkilendirilebilir.

Semptomları aşağıdaki gibidir:

  • Bedenin üstünde yanma hissi ile karışık acı.
  • Aniden giren 1-2 dakika süren acı ya da saatler sürebilen ağrı.
  • Aç karnına giren ve yemek yedikten sonra geçen acı.
  • Geceleri ağırlaşan acı-ağrı.
  • Mide bulantısı.
  • Rengi ve dokusu farklılaşan dışkılama; parlak kırmızı ve kahve telvesi gibi veya çok koyu ve delikli.
  • Ani kilo kaybı.

Ülser tanısında en sık kullanılan yöntem endoskopidir. Gerekli durumlarda biyopsi ile H.pylori bakterisinin varlığı kontrol edilebilir.

Ülseri yatıştırmanın yolları

Ülsere ve daha ciddi durumlarda mide kanserine yol açtığı kanıtlanan bazı durumlarda ise hiçbir semptoma sebep olmayan H.pylori bakteri türü oldukça yaygın şekilde görülen bir gastrointestinal enfeksiyona yol açar. Bu enfeksiyona yakalanan her kişi ülser veya mide kanseri riskine yakalanmazken nedeni tam olarak bilinmeyen bir sebepten ötürü bazı kişilerde bu hastalıkların gelişimi başlayabilir. Yapılan bir araştırmada bunun bir nedeninin düşük C vitamini seviyeleri olduğu görülmüştür.

Bakteri enfeksiyonuna bağlı bir ülser söz konusu ise mide asidi nötralize edici bir ilaç ile beraber antibiyotik tedavisi gerekebilir. Hem tedavilere destek olmak hem de ülseri doğal yollarla hafifletmek için Fonksiyonel Tıp Doktoru Andrew Weil aşağıdaki beslenme ve yaşam tarzı değişimlerini önerir:

  • Beslenme değişimleri: Süt ve süt ürünleri, kafein, alkol gibi tetikleyici gıdalardan uzak durup antienflamatuar bir diyet izlemek, öğünleri sık sık ve azar azar yemek, uzun süre aç kalmamak gerekir. Her ihtimale karşı C vitamini açısından zengin beslenmek; elma, kuşkonmaz, brokoli, lahana, kavun, kivi, koyu yeşil yapraklı sebzeler, biber ve patates bol miktarda tüketilmelidir.
  • Takviyeler: Reflüyü hafifletmede yardımcı olan meyan kökü ülser semptomları üzerinde de etkilidir. Öğünler arası mideyi rahatlatmak ve hazırlamak için yenebilir.
  • Strese karşı duygusal dayanıklılığı arttırmak.



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP