İklim krizi başta olmak üzere çevresel krizler bireysel olarak çözümlenemeyecek kadar büyük fakat kolektif sorumluluk bilinci ile geri döndürülebilecek kadar da umut taşıyan problemlerdir. Her geçen sene daha çok kişinin iklim iyimserliğine ve pozitif yönde aksiyonuna ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde gezegenimize kibar davranmanın bazı temel kuralları var. Siz de 2022 yılında daha çevre dostu bir yaşam sürmek istiyorsanız sosyal bilinci yüksek, ekonomik avantaj sağlayan 11 basit adımı takip edin!
Beslenme
Hayvansal gıda tüketimini azaltın veya kesin.
Hayvansal gıda üretimi için gerekli olan yemin tek tip tarım anlayışı ile verimli toprakların veya bunun için kesilen orman arazilerinin üzerinde gerçekleştirilmesi ekolojik yıkıma neden oluyor. Küresel gıda sektörü karbon emisyonlarının %23’ünden sorumlu iken bu oranın yarısı tek başına hayvancılıktan geliyor. Çevresel ayak izi bu derece yüksek olan hayvansal gıdanın yani et ve süt ürünlerinin beslenmedeki yerini azaltmak bireysel ayak izini ciddi oranda düşüyor. Verilen çevresel tahribattaki kişisel payı azaltıyor.
Gıda israfını engelleyin.
Evlerde yaşanan gıda israfının büyük bölümü göz ardı edilen besinler; sona kalmış bir iki dilim ekmek, sütün dibi, nohutun suyu, sebzelerin kökleri yüzünden yaşanıyor. Bu gibi “önemsiz” gıdaları direkt olarak çöpe atmak yerine kolay yollarla değerlendirmek; bayatlamış ekmeklerden kruton, nohutun suyundan aquafaba, sebze köklerinden sebze suyu, pörsümüş otlardan sos yapmak israfı engelliyor ve mutfağı zenginleştiriyor.
Evdeki yemekleri en iyi şekilde değerlendirmenin yanı sıra gıda alışverişini de farkındalıkla, ihtiyaç doğrultusunda, evde yaşayan kişi sayısına yetecek kadar yapmak önem taşır. Tek seferde çok alışveriş yapmak yerine, sık sık ama az alışveriş yapmayı deneyin. Böylelikle daha çok canınızın istediği, taze pişmiş yemekler yerken gıda israfının önüne geçebilirsiniz.
Ulaşım
Eğlence amaçlı yapılan uzak mesafe seyahatlere, sık uçak kullanımına son verin.
Sürdürülebilir seyahat, eğer o seyahat binlerce kilometre mesafe ve uzun saatler süren uçuşlar içeriyorsa, gerçek anlamda sürdürülebilir olmuyor. Küresel karbon salınımlarının %2.4’ü havacılıktan geliyor. Kullanılan su miktarı da eklenince uçuşların iklim krizine etkisi %5‘e yükseliyor. Bu oranlarla da uçaklar çevreye en çok zarar veren ulaşım aracı haline geliyor. Sıklıkla ve gereksiz yere uçağa binmek, çok uzak mesafelere tatile gitmek bireysel karbon ayak izini önemli ölçüde yükseltilerek neredeyse yapılan diğer tüm çevresel eforları; geri dönüşüm, et yememek, plastik kullanmamayı önemsizleştiriyor.
Bunun yanı sıra uzak ülkelere yapılan “egzotik”, “tropik” seyahatler yoğun turist akınına yol açarak endemik doğal yaşamı tehdit ediyor. Giderek azalan canlı türleri, artan kirlilik, kapasitenin çok üzerinde enerji kullanımı uzak mesafe tatillerin çevresel yükünü tahmin edilenin çok üzerine çıkarıyor.
Bireysel aracınızı mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.
Günlük rutin içerisinde bireysel karbon ayak izini en çok yükselten unsurlardan biri bireysel araç kullanmaktır. Uçaklardan sonra çevresel yükü en büyük olan bireysel araç kullanımı özellikle büyük şehirlerde oldukça kolay ekarte edilebilir. Kısa mesafelerde yürümek, bisiklete, elektrikli scooter’a binmek ve uzun mesafelerde toplu taşımaları tercih etmek en çevre dostu ulaşım şekli olarak kabul ediliyor. Araba kullanımının gerekli olduğu durumlarda da gidilecek destinasyona grup halinde gitmek yani araba paylaşımı yapmak kişilerin çevre üzerindeki negatif etkilerini teke indiriyor.
Alışveriş
Tek kullanımlık ürünleri hayatınızdan çıkarın.
Tek kullanımlık tüm ürünler, materyalleri ne olursa olsun, doğası gereği sürdürülebilir değildir. Bu ürünleri rutin olarak yapılan davranışlarda kullanmak bir kısır döngüye; devamlı kaynak kullanımı ve ekonomik harcamaya sebep olur. Bunun yerine tekrar kullanılabilir versiyonları almak; koton makyaj pamuğu, matara, demir çatal bıçak takımı, kumaş havlu kağıdı ve nicesi hem çevresel hem de ekonomik olarak daha avantajlı konuma sahiptir.
Ek olarak çoğu paketleme içindeki ürün bittiği anda çöpe atıldığı için tek kullanımlık olarak değerlendirilir. Bunu engellemenin en basit yolu hedef ürünü paketsiz, geri dönüştürülebilir karton veya cam paketlemeler ile almaktır. Anı zamanda ürünleri büyük miktarlarda, şişelerde almak da zincirin tekrarlanma sıklığını azaltır.
Kimyasal bakım ürünlerini ve ev temizleyicilerini doğal alternatifleri ile değiştirin.
Kimyasal, sentetik, petrol türevi içerikler evdeki su kaynakları; musluklar, sifon, duşlardan ana su kaynaklarına yani denizlere, okyanuslara ulaşırlar. Burada da tüm deniz yaşamına ve su kaynaklarının küresel karbon miktarını azaltmadaki rolüne zarar verirler. Bu uzun zinciri kırmanın en basit yolu evlerdeki kimyasal kaynaklarını; sentetik ev temizleyicileri ve bakım ürünlerini doğal versiyonları ile değiştirmektir. Sirkeler, karbonat, uçucu yağlar, kastil sabunları, bitki suları kişisel ve ev temizliği için daha uygun fiyatlara, gönül rahatlığıyla tercih edilebilir.
Yerel markalardan alışveriş yapın.
Herhangi bir ürünü yerel üretimden atmak üreticiden tüketiciye kadar olan yolu direkt olarak kısaltır. Bu mesafesel yakınlık da daha az karbon emisyonları, harcanan su ve elektrik miktarı olarak fayda getirir.
İkinci el alışverişi gündelik yaşamınızın bir parçası haline getirin.
Ülkemizde pek yaygın olmadığı halde her tür ürün; kıyafet, ayakkabı, mobilya alımı, ikinci el alışveriş ile daha çevre dostu, ekonomik ve özgün şekilde yapılabilir. Hızlı modanın aksine kaliteli, uzun ömürlü ve her bütçeye uygun alımların mümkün olduğu ikinci el alışveriş dünyası Instagram bazlı ikinci el dükkanlar, antika pazarları, Dolap, Letgo, ModaCruz gibi online alışveriş siteleri ile çok daha ulaşılabilir. Aile içinde, arkadaşlar arasında eşya değiş tokuşu yapmak veya ödünç vermek de ikinci el alışverişe çok güzel bir örnektir!
Online alışverişi sadece ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekleştirin.
Online yani kapıya sipariş bireysel ve fiziksel alışverişin üzerine taşımacılığın karbon ayak izini eklediği için çevreye daha büyük zarar verir. Mümkün olduğunca fiziksel alışveriş yapmayı, toptan veya taşınamayacak büyüklükte alımları online olarak gerçekleştirmeyi deneyin.
Materyal seçimine dikkat edin.
Bazı materyaller üretim şekilleri sayesinde daha az kaynak kullanılır, çevreye daha az zarar verir. İkinci el alışveriş yaparken daha uzun ömürlü ve kullanışlı olan deri ve kotu, diğer alışverişlerde yeni teknoloji sürdürülebilir botanik kumaş TENCEL‘i, geri dönüştürülmüş materyalleri veya %100 kotonu tercih etmek daha çevre dostudur.
Yenisini almak yerine tamir edin.
Sürdürülebilir olmanın özünde çevre dostu olsa dahi yenisi almak değil var olanı uzun süre kullanmak yatar. Bu da bozulan, kırılan, yırtılan ve eskiyen eşyaları, yenisi ne kadar ulaşılabilir olsa da, gözden çıkarmamak ve tamir etmek demektir. Kıyafetleriniz için mahallenizdeki terzi ile samimi bir bağ kurmayı, eskiyen ayakkabılarınızı kunduracıya götürmeyi, mobilyalarınızı tamir ettirmeyi alışkanlık haline getirin.
Harcamalarınızın ve paranızın nasıl kullanıldığının takipçisi olun.
Çevreye zarar vermemek için verilen tüm bu çabaların belki de en önemli etabı tüm harcanılan paranın nereye gittiğini takip etmek, bu konuda hassasiyet göstermektir. Tüketim seçimleri kimlerin para kazandığını ve bu parayı nasıl harcamayı tercih ettiklerini direkt olarak etkiler. Bambu diş fırçası sattığı halde kazancını petrol şirketlerine fon olarak veren dev uluslararası şirketlerin, yatırılan parayı fosil yakıt sektöründe kullanan bankaların green-washing yapmasına yani yeşil aklamasına dikkat etmek gerekir. Yeşil harcama olarak adlandırılan bu ekonomik modelde paranın izi sonuna kadar; çatı markalara, desteklenen sektörlere, verilen fonlara, sosyal ve çevresel sorumluluk bilincine kadar sürülür. Bütünsel anlamda çevreyi korumayı benimsemiş markalara ekonomik destek sağlanır.