YAZAN: BURCU ERBAŞ
FOTOĞRAF: UNFPA

6 Şubat depremleri her birimizde çok derin yaralar bıraktı. Tanık olduğumuz kayıp ve yıkım bizleri bir daha hissetmek istemeyeceğimiz türden duygulara, stres tepkilerine, travma sonrası bozukluklara sürüklerken depremden doğrudan etkilenen kişiler için ise yaşam mücadelesi henüz yeni başlıyor. Özellikle toplumsal cinsiyet rollerine, eşitsizlik ve şiddete bağlı şekilde daha “savunmasız” olarak tanımlanan kadınlar ve kız çocukları için yakın gelecek mücadeleler, riskler, tehlikeler ile dolu. Bu noktada hepimizin şefkat yorgunluğuna kapılmadan aktif olarak çaba göstermesi ve ihtiyaç sahiplerine yeniden güvende, konforlu, özgür ve mutlu olabilecekleri bir yaşam sağlamak için desteklerine devam etmesi gerekiyor. Bizler de odağına afet sonrasında kadınların cinsel sağlığını, üreme sağlığını ve güvenliğini sağlamayı koyan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA Türkiye) ile bir araya gelerek afetlerde kadınlar neden daha savunmasız hale geliyor ve bizler nasıl yardım edebiliriz konularını aydınlatmaya çalıştık.


UNFPA’nın 8 Mart Kadınlar Günü’nde depremlerden etkilenen kadın ve kız çocukları için başlattığı bağış kampanyasına katılabilir, 8 Mart’ta 8 milyon kadın ve kız çocuğuna destek olma hedefine katkıda bulunabilirsiniz!


Afetlerde kadınlar neden daha savunmasız kalıyor?

Deprem gibi büyük ve yıkıcı doğal afetlerden sonra kadınlar başlıca cinsiyet rollerinden kaynaklanan sorunlar ve eşitsizlik nedeniyle erkeklere oranla daha negatif şekilde etkileniyor. Savunmasız olarak değerlendirilen popülasyonların başında gelen kadınlara çocuklar, LGBTQI+ bireyler, yaşlılar, engelli bireyler de ekleniyor.

Bu durumun birincil sebepleri afetten etkilenen kadınların menstrüel ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi, temiz suya erişimlerinin olmaması ve cinsiyete uygun tuvaletlerin eksikliğinden kaynaklanan hijyen ve sağlık problemleri oluyor.

Bir başka sorun ise üreme sağlığı hizmetlerine erişmenin sekteye uğramasından kaynaklanıyor. Gebeliğe dair problemler, kadın ve yeni doğan ölümleri, çocuk bakımı için yeterli kaynağın bulunmaması riskleri ortaya çıkıyor.

Ataerkil düzen içerisinde her durum kontrol altındayken bile sıklıkla yaşanan kadına karşı şiddet ve cinsel taciz afetlerden sonra ortaya çıkan kaos ortamında daha da şiddetlenebiliyor. Oluşan güvenlik ve kontrol açığında kadınlar her türde şiddete karşı daha savunmasız kalabiliyor, kötü kişilerin hedefi haline gelebiliyor. Bu durumun en uç noktalarında kadınlar ve kız çocukları insan ticaretine yakalanma riski ile burun buruna gelebiliyor.

6 Şubat depremlerinden etkilenen kadın ve kız çocukları

Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve etkisi 11 ilde hissedilen 6 Şubat depremlerinden 15.8 milyon kişi etkilendi. Resmi kayıtlara göre 43.600 kişi yaşamını kaybetti, 110 bin kişi ise yaralandı. 156 bin bina ise ya yıkıldı ya da ağır hasar aldığı için yaşanamaz hale geldi. Bu durum 450 bin kişinin deprem bölgelerini terk etmesine yol açtı.

15.8 milyon kişinin 1.7 milyonunu sığınmacılar, yaklaşık 4.1 milyonunu üreme çağında olan kadınlar, 226 binini ise hamileler oluşturuyor. Önümüzdeki aylarda deprem bölgelerinde beklenen yeni doğum sayısı ise 25 bin olarak öngörülüyor.

Kadın ve kız çocuklarına nasıl yardım edebiliriz?

Öncelikli olarak ülkemizin yaşadığı bu büyük trajedide güvenlikleri ve sağlıkları tehlikeye giren kadın ve kız çocukları için maddi ve manevi desteklerimizi sunabilir, yalnız olmadıklarını onlara hatırlatabiliriz. Bunun için Live to Bloom olarak hem ülkemiz hem de depremden etkilenen Suriye için ilk günden itibaren aktif olarak çalışan, kadın ve kız çocuklarının ihtiyaç ve güvenliğini önceliklendiren UNFPA ile bir araya gelerek iletişim partnerliğini üstlendik. Aşağıda hem UNFPA’nın saha çalışmaları hakkında detaylı bilgi alabilir hem de nasıl destek olabileceğinizi öğrenebilirsiniz.

UNFPA kimdir ve ne için çalışır?

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (United Nations Population Fund) cinsel sağlık ve üreme sağlığı ajansıdır. Her gebeliğin istenen bir gebelik olduğu, her doğumun güvenle gerçekleştiği ve her gencin potansiyelini yaşayabildiği bir dünya yaratma misyonu güder. 1971 yılından beri ülkemizde faaliyet gösteren UNFPA Türkiye devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları (STK), özel sektör ve üniversitelerle iş birliği içinde anne-çocuk sağlığı, üreme sağlığı ve hakları, aile planlaması, modern gebelik önleyici yöntemler, cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın ve gençlerin kalkındırılması üzerine çalışmalar yürütüyor.

UNFPA 6 Şubat depremlerinden etkilenen kadınlara nasıl yardım ediyor?

6 Şubat depremlerinin ardından UNFPA bölgedeki kadın ve kız çocuklarının sağlık ve güvenliğini sağlamak ve haklarını korumak üzere Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve STK’larla koordinasyon halinde çalışıyor. Bölgede aktif olarak şu çalışmaları yürütüyorlar:

  • Hamile kadınların güvenli ve sağlıklı bir şekilde doğum yapabilmeleri,
  • Yeni anne ve bebeklerin ihtiyaçlarının ve güvenliklerinin sağlanması,
  • Cinsiyete dayalı şiddetin önlenmesi, en savunmasız popülasyonların; kadınların, kız çocuklarının, göçmenlerin, gençlerin, yaşlıların, engeli bulunan bireylerin tehlikeden korunması,
  • Cinsel ve üreme sağlığı ürün ve servislerine erişimin sağlanması.

Şu anda bu yardımlar 6.648 kişiye ulaştırıldı. Başlıca projeleri ise aşağıdaki gibi sıralanıyor:

1. Güvenli bölgeler ve mobil destek ekipleri

Güvenli bölge kadın ve kız çocuklarının fiziksel ve duygusal olarak güvende hissettikleri resmi veya gayri resmi yerlere deniyor. Travmanın, ağır stresin, şiddetin, korkunun veya tacizin olmadığı alanlar güvenli olarak tanımlanıyor. Kadınların ve kız çocuklarının kendilerini rahatlıkla ve özgür bir şekilde ifade edebildikleri, utancın, ön yargının, şiddetin olmadığı bir alan yaratılıyor. Burada kadınlar cinsel ve üreme sağlığı ürün ve servislerine ulaşabiliyor, bilgi alabiliyor, sosyalleşebiliyor, destek görebiliyor, önemli beceriler edinebiliyor, psiko-sosyal, hukuki ve tıbbi yardıma ulaşabiliyor ve haklarını öğrenebiliyor.

6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgelerde de sağlık ve güvenlik uzmanlarından oluşan 7 mobil ekip güvenli bölgeler kurmak için aktif olarak çalışıyor.

2. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin devamlılığı

UNFPA Sağlık Bakanlığı ile beraber depremden etkilenen bölgelerde cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinin çalışır halde kalması ve tüm depremzedeler için erişilebilir olması için çalışıyor.

3. UNFPA destekli hizmet birimleri

Deprem öncesi de faal olan UNFPA destekli servis teslim birimleri yeniden görevlendirilerek deprem bölgesindeki en savunmasız popülasyonlara acil ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet veriyor. Şu anda 5 birim kesintisiz şekilde bölgede çalışıyor.

4. Topluluk temelli müdahaleler

Depremden etkilenen bölgelerdeki toplulukların dayanıklılıklarını arttırmak üzere müdahaleler gerçekleştiriliyor.

5. Üreme sağlığı ürünleri

Hayati önem taşıyan cinsel sağlık ve üreme sağlığı ürünleri deprem bölgesinde çalışan yerel sağlık kurumlarına ulaştırılıyor. Güncel olarak 700 üreme sağlığı malzemesi dağıtıldı.

6. Hijyen ve anne-bebek kitleri

Bölgedeki kadın ve kız çocuklarının menstrüel, gebelik ve yeni doğum ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan hijyen ve anne-bebek kitleri dağıtılıyor. Şu anda 5.500 bireye bu kitler ulaştırıldı.

Bizler nasıl destek olabiliriz?

UNFPA’nın deprem için açtığı Acil Destek Çağrısı 19.7 milyon dolar toplamayı hedefliyor. Bu da 1.5 milyon kişiye çokça ihtiyaç duydukları yardımı ulaştırmak anlamına geliyor. Henüz koyulan hedefin yüzde 17’sine ulaşılabildi. Bizlerse bunu değiştirebiliriz.


Kadın hijyen kiti

  • Sabun
  • Pamuk
  • Ped
  • Islak mendil
  • İç çamaşırı
  • Diş macunu
  • Diş fırçası

Kışlık anne-bebek kiti

  • Bebek bezi
  • Battaniye
  • Yeni doğan kıyafetleri
  • İç çamaşırı
  • Sabun

UNFPA’nın deprem bölgelerinde yürüttüğü çalışmalara destek olmak, kadın ve kız çocuklarına sağlık ve koruma hizmetlerini ulaştırmalarına yardımcı olmak için tek seferlik veya aylık maddi bağış yapabilir, hijyen ve anne-bebek kitleri satın alarak ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayabiliriz.



Burcu Erbaş

Burcu Erbaş, 2024 yılında Domus Academy Milano'da Visual Brand Design alanında yüksek lisansını, 2020 yılında ise Galatasaray Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi lisansını tamamladı. Live to Bloom'da dört yıldır içerik ve proje yöneticisi olarak görev yapan Burcu platformun görsel iletişiminde de aktif olarak rol alıyor. İyi yaşam alanında yazdığı içeriklerinde özellikle bütünsel...



BLOOM SHOP