Affetmenin sözlük anlamına bakarsanız hata yapan, kusur işleyen birine olan sinir ya da gücenme durumunu bitirmek olduğunu görürsünüz. Peki bizi üzen kimseleri affetmeye çalışmalı mıyız sizce? 

Yapılan araştırmalara göre, affetmek ya da affetmeyi denemek sağlığımızı ve hayat tatminimizi arttırıyor.

The Journal of Religion and Health dergisinde 2017 yılında yayınlanan bir araştırmada, diyabetik hastalarındaki inanç ve affetme eğilimleri incelendi. 18-65 yaş arası Tip 2 diyabet hastalığına sahip ve anksiyetesi olan 100 katılımcı seçildi.

Bu kapsamda, dini inanca sahip olup olmama durumunun depresyon, anksiyete, glisemik indeks ve diyabetle bir ilişkisinin olmadığı fakat affetmenin bu durumlarla ilgili olduğu ortaya çıktı. Diyabet hastalarında affetme eğilimi arttıkça, ilişkilerindeki kalite artarken ve stres düzeylerinde de azalma görüldü.

Child and Family Studies dergisinde yayınlanan bir araştırmada ise, affetmenin boşanma sürecindeki rolü araştırıldı. Araştırmaya katılan 246 boşanan ebeveyn, boşanma sürecinde ve sonrasında tarafların ister istemez birbirlerini gücendirdiği ve üzdüğünü belirtti.

Boşandıktan sonraki süreçte birbirlerini affetmenin ise toparlayıcı bir rol oynadığı belirtildi. Bu süreçte affetme eğilimi, psikolojik ve fiziksel sağlığı olumlu etkilerken, stres seviyesinin de düşmesine ve daha fazla yaşam tatmini elde edilmesine neden olduğu görüldü.

Personality and Individiual Differences dergisinde yayınlanan bir başka araştırmada, affetmek ve hayattan alınan tatmin arasındaki ilişki incelendi. 19-67 yaş arasında 436 katılımcı araştırmaya dahil edildi. Ancak genç katılımcılar daha az bağışlama eğilimi gösterdi.

Gençlerin affetmeye daha az meyilli olmasının sebebinin daha az tatmin olmasıyla, kendisi ve etrafıyla daha az barışık olmasıyla ilgili olduğu belirtildi. Affetmeyi istemenin, yetişkinliğe adım atmakta önemli bir etken olduğu görüldü. 

Psikoterapist Kinga Kaleta’ya göre affetmek, sadece nefretin, kızgınlığın, korkunun, hüznün ve intikamın üstesinden gelmek demek değil. Aynı zamanda, affedilen kişiye olumlu duygu ve düşüncelerle de yaklaşmaktır. Affedebilmek ve özellikle gücendiğimiz şeyleri unutabilmek, sağlam ve samimi ilişkiler kurmak için gerekli.

Affettiğimizde nörolojik olarak ne oluyor?

Affetmeden önce anılarımız, beynimizin amigdala bölgesine periyodik olarak korku hissetmemizi teşvik ediyor. Bu durum da, yaşanan korkunun kızgınlığa ve savaş-ya da-kaç reaksiyonuna dönüşmesine neden oluyor. Affettiğimiz zaman ise beynimizdeki frontel korteks bölgesi, amigdala bölgesinin korku hislerini durduruyor. Böylece kaslarımızda rahatlama meydana geliyor ve sakinleşiyoruz.





BLOOM SHOP