YAZAN: BURCU ERBAŞ
In partnership with Wings

Küresel ekonominin siyasetten iklim aksiyonuna, cinsiyet eşitliğinden yapay zekaya kadar yaşamlarımız üzerinde ne denli söz ve etki sahibi olduğunu hepimize bir kere daha hatırlatan ünlü Davos zirvesi, bu yıl 15-19 Ocak 2024’te gerçekleştirildi. Bu senenin odağında ise geçtiğimiz yıla damgasını vuran yapay zeka teknolojileri ve artan silahlı küresel çatışmalar yer aldı. Sizin için Davos 2024 buluşmalarında sürdürülebilirlik ve wellness alanlarında nelerin konuşulduğunu ve nasıl kararların alındığını derledik!


Davos 2024 nedir?

Uluslararası bir vakıf olan Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) İsviçre’nin Davos kasabasında her sene gerçekleştirdiği yıllık toplantısı, Davos zirvesi olarak da anılıyor. Bu yıl 15-19 Ocak 2024 tarihleri arasında gerçekleşen bu buluşmaya dünyanın önde gelen finans şirketleri, sivil toplum üyeleri, siyasetçiler, aktivistler, hükümetler ve medya mensupları katıldı. “Rebuilding Trust” yani “Güveni Yeniden Kurmak” mottosu ile açılan toplantı 5 gün sürdü. Katılımcılar dünyanın karşı karşıya olduğu ana sorunlar ve gelişmeler; yapay zeka, ekonomik büyüme, savaşlar ve çatışmalar, cinsiyet eşitsizliği ve iklim krizi gibi konularda çözüm önerileri ve aksiyon planları üzerine konuştu.

Davos 2024’te sürdürülebilirlik adına neler konuşuldu?

Yapay zeka ve savaşlar Davos 2024’te tüm ilgiyi almış olsa da dünya ekonomisinin ileri gelen aktörleri şu anda her birimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olan iklim krizini bazı ana başlıklarda ele aldı. Nitekim geçmiş yıllarda gururla açıklanan “fosil yakıtı bitirmek” hedefi bu sene “fosil yakıttan daha eşitlikçi ve verimli enerji sistemlerine geçiş” olarak bahsedilince, iklim krizini gerçekten önlemenin yegane yolunun üzerinin çizildiği anlaşıldı.

→ “İklim krizi, bir sağlık krizi.”

Her yeni günde, ikim krizinin sadece doğa üzerindeki değil bizlerin de üzerindeki zararlı sonuçlarını hissediyoruz. İnsan demek ekonomi demek olunca da Davos 2024 odağına iklim krizinin özellikle insanlar üzerindeki etkilerini koyuyor. Artık iklim krizinden bahsederken dereceleri değil insanları konuşmamız gerektiği, hükümetlerin, özel sektörlerin ve sivil toplumun beraber çalışarak dayanıklı sağlık sistemleri kurmalarının büyük önem taşıdığı sonuçları çıkıyor.

→ İklim krizinin finansal risklerine az değer biçiliyor.

İklim krizinin sebep olduğu doğal felaketler dünya ekonomisine çok büyük zarar veriyor. Nitekim konu aksiyona geçmek olunca küresel ısınmanın bu etkisi minimize ediliyor. Son araştırmalara göre 2050 yılına kadar iklim krizinin 14.5 milyon kişinin ölümüne neden olacağı, bunun da ekonomik sonucunun 12.5 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. İklim krizi 6 kolda; sel, kuraklık, sıcak hava dalgası, tropik fırtınalar, orman yangınları ve yükselen su seviyesi ile insan yaşamına zarar veriyor. Tüm bu kollar içerisinde en yüksek ekonomik zararı düşen verimlilik ve yükselen enerji sarfiyatı ile sıcak hava dalgaları veriyor.

→ Küresel enerji talebini nasıl dönüştürebiliriz?

2050 yılına kadar küresel ekonominin boyutunun 2 katına çıkacağı ve dünya popülasyonunun 10 milyar insana ulaşacağı öngörülüyor. Tüm bu insanların ve ekonomilerin de sürdürülebilir, kaliteli, ulaşılabilir, güvenli ve çevre dostu bir enerji kaynağına ihtiyaçları bulunuyor. Enerji verimliliği de bu noktada büyük bir önem kazanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı Direktörü Fatih Birol’a göre verimli enerji tüketicileri yüksek faturalardan koruyor, daha az enerji kullanmaya yani daha az enerji ithal etmeye itiyor, rekabetçi endüstrilerde fiyat avantajı kazandırıyor, enerji tüketiminin çevresel ayak izini düşürüyor.

Tüm bu artış karşısında ise yenilenebilir enerjinin önümüzdeki 6 sene içerisinde 3 kat büyümesi gerekiyor. Henüz baskın şekilde fosil yakıtların finansal ve kaynaksal açıdan desteklendiği dünyamızda da yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak isteyen ülke ve özel sektörlerin önemli teşviklere ihtiyacı bulunuyor.

Davos 2024’te küresel sağlık ve wellness trendlerine dair neler konuşuldu?

Küresel sağlık konusunda en çok değinilen konular sağlık sistemindeki cinsiyet eşitsizliği ve iklim krizinin insan yaşamı üzerindeki etkileri oldu.

→ Sağlık ve iyi yaşam konusunda dünya çapı iş birliğinde düşüş kaydedildi.

Son 3 yıl içerisinde küresel olarak büyük zorluklar yaşadık. Pandemi, giderek artan ve şiddetlenen küresel çatışmalar ve savaşlar toplumları birbirine yakınlaştırması gerekirken uzaklaştırdı. 2020 senesine kadar düzenli şekilde artan küresel yardımlaşma aksisi son 3 senedir giderek düşüyor. Özellikle sağlık ve iyi yaşam alanlarındaki küresel işbirliğinde yaşanan bu düşüş sağlık ve iyi yaşam endeksinin de küresel olarak gerilemesine neden oldu. Uzmanlara göre bugüne damgasını vuran tüm çatışmalara rağmen özellikle sağlık araştırmaları, uyuşturuculara karşı savaş, zihinsel sağlık ve yeni COVID varyantları konusunda iki kat daha fazla küresel işbirliği yapmamız gerekiyor.

→ Kadın sağlığını desteklemek dünya ekonomisine 1 trilyon dolar kazandırabilir.

Araştırmalara göre kadınlar, erkeklere oranla yaşamlarının çok daha büyük bir kısmını hasta veya engeller içerisinde geçiriyor; yanlış veya eksik tanı alma, ihtiyaç duydukları yardıma erişememe riski içerisinde yaşıyor. Sağlık boşluğu olarak tanımlanan bu cinsiyet eşitsizliğine çözüm olarak kadın sağlığına odaklanan bilimsel araştırmaların ve teknolojilerin daha çok desteklenmesi gerektiği söyleniyor. Günümüzde Femtech isimli bu alana yapılan yatırımlar sadece yüzde 3’lük bir pay kaplıyor.

Sağlık sistemindeki bu cinsiyet eşitsizliği, ihmalkarlık veya erken ölüm sebebiyle her sene 75 milyon senelik hayatın kaybolması anlamına geliyor. Bu eşitsizliğin kapatılması ise 3.9 milyar kadının daha uzun ve daha sağlıklı yaşamlar sürmesi anlamına geliyor. Ekonominin çok önemli bir parçası olan kadınların daha çok yaşaması ise sadece 2040 yılına kadar 1 trilyon dolarlık kazanç sağlıyor. Bu konuda hazırlanan raporlara göre kadın sağlığına yapılan her 1 dolarlık yatırım, 3 dolarlık ekonomik büyüme getiriyor. Kadın sağlığındaki bu eşitsizliğin kapatılması için de 4 ana alanda aksiyon gerekiyor: Bilimsel araştırma, doğru sağlık hizmeti, veri analizi ve yatırım.

→ Dijital dönüşümler ve yapay zeka sağlığa erişimi tamamen değiştirebilir.

Tıbbın geleceğinde ileri teknoloji bulunuyor ve bu teknoloji sadece ameliyatlarda kullanılan araçları veya ilaçları değil, sağlık sektöründeki tüm aktörleri kapsıyor. Giderek dijitalleşen dünyada tıp sektörünün de benzer bir dönüşümden geçeceği ve yapay zekanın doktorları güçlendireceği, hastalık tanı sürecini hızlandıracağı, yeni buluşları destekleyeceği söyleniyor.

→ Son 30 yılda, obezite rakamları 3 katına çıktı.

Konu obeziteye gelince alınması gereken aksiyonların en başında eğitim ve sağlıklı gıdaya erişim geliyor. Son 30 yılda rakamları 3 katına çıkan obeziteye karşı hem sivil toplumun hem de sağlık sistemlerinin daha iyi çözümler üretmesi gerekiyor. Porsiyon kontrolü, besin değerleri, doğru gıda seçimi üzerine daha çok öğretici kampanya yapılması, gıdaların üretiminde ise daha düzenleyici yasaların getirilmesi gerektiği konuşuluyor.

→ Özellikle genç ve çocuklarda aşırı sosyal medya kullanımı, zihinsel sağlığı kötüleştirebiliyor.

Pandemi sırasında rekor yüksekliklere çıkan gençler arası depresyon ve anksiyete oranları normal hayata geri dönmüş olmamıza rağmen hala gerilemedi. Hatta artmaya devam ediyor. Peki neden? Son araştırmalara göre artan stres seviyeleri, umutsuzluk duygusu, korku, panik, motivasyon eksikliği, amaçsızlık özellikle genç yaşlar arasında büyüyor ve yaygınlaşıyor. Bu duyguların şiddetlenmesinde ise sosyal medya büyük bir rol oynuyor. Bu kötü gidişatın önlenmesi ve iyileştirilmesinde ise ebeveynlere, okullara, politikacılara, sosyal ağlara ve sivil toplum örgütlerine büyük sorumluluk düşüyor.


Yenilenen Wings ile hayatınıza değer katmaya, alışveriş keyfini ayrıcalıklara dönüştürmeye hazır mısınız? Siz de Wings’in ayrıcalıklı dünyasına katılmak ve size özel programlarını incelemek için link üzerinden başvurunuzu yapabilirsiniz! 



Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP