Yaz tatillerini neden bu kadar çok seviyoruz biliyor musunuz? Doğaya dönüyoruz da ondan!
Denizle bütünleşiyor, güneşte közleniyor, kuma ayak basıyor, geceleri yıldızların altında uyuyor, yeşile, maviye, suya, toprağa doyuyoruz. Kısaca evimize dönüyoruz; ait olduğumuz yere, doğaya…
Biz, doğayla aramızdaki bağı, şehir hayatının tantanasında, doğanın ritminden uzakta yaşadığımız için hissetmiyor olabiliriz. Fakat bu ilişkiyi internet kurulumu gibi düşünün. Yayın her yerde. Ama şifreyi bilmiyorsan, bağlanamıyorsun.
Doğayla da aramızda çok değerli bir bağ var ama ne okulda ne de evde bu bağlantıyı kuracak şifreler ne yazık ki bize verilmedi.
“Çok modern” yaşamda hızlı düşünüp acele hareket ettiğimiz, çoğu zaman beslenmemizi, hareketimizi, yatma kalkma saatlerimizi ve stresle mücadele etmeyi; kısaca sağlığımızı “yapmamız gerekenlerden” daha öncelikli tutmadığımız için, bu bilgi çok derinlerimizde bir yerde kilitli olarak kalıyor. Bu nesiller boyu unuttuğumuz bağı yeniden inşa etmek ise bunun farkına vardıktan sonra bile uzun bir zaman alabiliyor.
Oysa, ancak bu kurulumu sağladığımız zaman gerçek anlamda sağlığımıza kavuşabilir, bizi doğal frekansımıza getirecek fiziksel, zihinsel ve ruhsal dengeyi sağlayabilir, insan potansiyelimizin farkına varabilir, bilincimizi bu potansiyelin dehasına açabiliriz.
Bu bağı yeniden inşa etmenin ilk adımı ise doğanın ve güneşin ritmiyle hareket etmeye başlamak.
Aşağıdaki notları, tıp dokturu olup, yüzünü doğuya dönmüş olan annem Behice Özev’in hazırladığı geniş ve kapsamlı sağlık kitabından ufak bir alıntı olarak, kendi notlarımı da aralara ekleyerek yazıyorum.
Doğayla uyum içinde yaşamak için sirkadien ritmin (günlük ritm) farkında olmak gerekir. Beyinde bu döngüyü epifiz kontrol eder. Bu ritim, hem vücudumuzda hem doğada mevcuttur. Bu ritme göre hareket ettiğimiz takdirde, doğanın ritmiyle uyum içine girebiliriz.
Sabah
05.00 – 06.00 Stres hormonu artar (kortisol) metabolizma hareketlenir, organizma güne hazır hale gelir. Bu saat meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri ile güne başlamak için en ideal zamandır.
07.00 Sindirim enzimleri aktif hale gelir. Hafif spor, yoga veya yürüyüşten sonra kahvaltı için ideal zamandır. (Eğer kalkıp apar topar hazırlanıp işe gidiyorsanız, bir de böylesini deneyin)
08.00 Nabız, tansiyon yükselir.
09.00 – 11.00 Aktivite başlar, beyin işlevleri, konsantrasyon ve mantıklı düşünme devreye girer. (İşe başlama saati)
Öğlen
12.00 – 13.00 Dikkat ve konsantrasyon azalır, vücut yorulur, sindirim enzimleri aktif hale gelir. (Hafif bir öğle yemeği için ideal zaman)
14.00 Hormon seviyeleri azalır, kalp ve dolaşım yavaşlar. (Siesta yaptıkları kadar var!)
15.00 Mutluluk hormonu artar, enerji yükselir ve zihin formuna girer.
16.00 – 17.00 Kalp ve dolaşım iyidir, spor veya yoga için ideal zamandır.
Akşam
18.00 Kas gücü azalır, vücut yorulur, sindirim enzimleri hazır hale gelir, mide asiditesi artar. (Akşam yemeği için ideal zaman!)
19.00 – 20.00 Sindirim sistemi çalışır, dolaşım yavaşlar, melatonin (uyku) hormonu salgılanmaya başlar.
21.00 Sindirim istirahate çekilir. Organların dinlenme zamanı başlar. (Bu saatten sonra yenen yemek yavaş hazmedilir.)
Gece
22.00 Bağışıklık sistemi aktiftir, vücut yenilenmeye hazırlanır. Melatonin salgılanmaya başlar. (Uyku için ideal zaman!)
23.00 Vücut ısısı azalır, tansiyon düşer, dolaşım yavaşlar. (Sakinlik rahatlık ve gevşeme zamanı)
24.00 Genç kalma faaliyetleri artar.
01.00 – 02.00 Görme, işitme duyuları en zayıf hallerindelerdir, duyular tepkiler yavaşlar. Melatonin had safhaya ulaşır.
03.00 Bedensel ve ruhsal olarak içe yönelik bir dönem başlar.
04.00 Kortisol aktif hale gelmeye başlar. Vücut güne hazırlanır. Dolaşım hızlanır, tansiyon artar.
Yaz ayları, doğanın ritmini kuyruğundan yakalamak için en güzel aylar! Doğal ritminizle uyum içinde huzur dolu bir yaz diliyorum…