Günümüzde dünyanın en parlak beyinleri, en kapsamlı laboratuvarlarda, büyük çaplı araştırmalarda ve son teknolojiler ile nasıl daha iyi, uzun ve mutlu yaşayabileceğimizi bulmak için çalışıyor. Birkaç senedir dilimizden düşmeyen uzun yaşam çalışmaları her sene bir öncekinin üzerine koyarak ilerlemeye, sağlıklı yaşamı herkes tarafından erişebilir, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir hale getirmeye çalışmaya devam ediyor. Nasıl optimal sağlık bütünsel bir iyi olma halini gerektiriyorsa uzun yaşam çalışmaları da içinde birçok farklı disiplini ve araştırma alanı barındırıyor. Sizin için kendi alanında dünya çapında başarı elde etmiş çeşitli uzmanların uzun ve sağlıklı yaşam tavsiyelerini araştırdık!
Dünyaca ünlü uzmanların favori uzun ve sağlıklı yaşam tavsiyeleri
Uzmanlar tarafından önerilen daha uzun, sağlıklı ve mutlu yaşamlar sürmemize yardımcı olacak en etkili tavsiyeler aşağıdaki gibi sıralanıyor!
Sara Gottfried: “Kendinize iyi bir sosyal çevre yaratın.”
Bütünsel kadın sağlığı konusundan uzmanlaşmış Dr. Sara Gottfried’a göre uzun yaşamın sırrı bir wellness trendinde değil, içerisinde bulunduğumuz sosyal çevrelerde gizleniyor çünkü sağlıklı ve uzun bir yaşam için mutlaka güçlü sosyal bağlara sahip olmak gerekiyor. Araştırmalara göre sosyal izolasyon ileri yaşlarda demans yaşama riskini yükseltiyor. Tam aksine iyi bir sosyal çevreye sahip olmak ise duygusal iyi olma halini yükseltmeye, bir aidiyet duygusu oluşturmaya ve yardımlaşmaya yardımcı oluyor. Gottfried’a göre sosyalleşme kişinin akciğer hatta bağırsak florasının zenginleşmesine bile yardımcı oluyor! Roseto araştırmasına göre ileri yaşta düzenli sosyal etkileşimlere sahip olmak kalp hastalıklarına yakalanma riskini bile düşürebiliyor.
Peter Attia: “Kolesterol belirteci olarak ApoB proteinine dikkat edin.”
İleri yaş hastalığı olarak da bilinen yüksek kolesterolün korkutucu bir rahatsızlık olmasının sebebi, hayati risk yaratan damar sertliğine dönüşme ihtimalidir. Uzun yaşam araştırmacısı Dr. Peter Attia‘ya göre genetik yatkınlığın da çevresel faktörler kadar rol oynayabildiği yüksek kolesterol karşısında en etkili belirteçlerimizden birisi ApoB proteini oluyor. ApoB belirteci diğer kolesterol göstergeleri gibi basit bir kan testi ile kontrol edilebiliyor. Nitekim diğer kolesterol seviyeleri sağlıklı sınırlarda çıkan bir kişinin eğer ApoB düzeyi yüksek çıkarsa kişi hala yüksek kolesterol riskinde değerlendiriliyor. ApoB proteini düşük olan bir insanın asla damar sertliği yaşamayacağını savunan Attia, test sonucu fark etmeksizin amacımızın ApoB proteinini minimize etmek olduğunu söylüyor. Bunun içinse sağlıklı yaşam pratikleri; düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmeyi genç yaştan itibaren alışkanlık haline getirmeyi öneriyor.
Ellen Langer: “Kendinizi daha genç hayal edin.”
Psikoloji ve mindfulness alanlarında araştırma yapan Dr. Ellen Langer yürüttüğü bir araştırmada bir grup ileri yaş kişiyi bilişsel yetilerini ölçtükten sonra 20 yıl öncesinden yani gençliklerinden kalma dergiler, kitaplar, eşyalar, kıyafetlerle dolu bir eve koyuyor. Sadece 1 hafta bu evde yaşayan grubun zihinsel performanslarında öncesine oranla bir artış tespit ediliyor. Bir nevi kendilerini daha genç sanmaya başlayan ileri yaşlılar zihinlerini hatta bedenlerini bile daha genç davranmaya ikna edebiliyor! Langer, bu deneyi hayatımıza “kendinizi olduğunuzdan daha genç hayal edin ve ona göre davranın bedeniniz de buna inanmaya başlayacaktır” diyerek adapte etmemizi öneriyor.
Don Layman: “Her gün yeterince protein aldığınızdan emin olun.”
Yaşımız ilerledikçe bedensel sağlığımızın iyi olma halinde rol oynayan, bizi düşmelerden ve yaralanmalardan koruyan en önemli unsur kas kütlemiz oluyor. Konu kas sağlığı olunca günlük protein alımı en az egzersiz yapmak kadar önem kazanıyor. Özellikle bu konu üzerine araştırmalar yapan Dr. Don Layman’a göre birçoğumuz -yaşımız kaç olursa olsun- günlük almamız gereken ideal protein miktarının altında kalıyoruz. Bu eksiklik de kümülatif olarak kendini en çok ileri yaşlarda gösteriyor. Layman aktif bir bireyin günde en az 100 gram protein alması gerektiğini, bunun üzerine eğer yeni kas oluşturulmaya çalışılıyorsa 25 gram daha fazla alınmasının faydalı olacağını belirtiyor.
Deepak Chopra: “Mindful yürüyüşü alışkanlık haline getirin.”
Doktor, yazar, konuşmacı ve spiritüel lider Deepak Chopra kendi iyi yaşam rutininin bir parçası olarak her gün 20.000 adım atıyor. Araştırmalara göre de her gün sadece 8.000 adım atmak bile DNA’yı hücresel hasara karşı koruyan telomerlerin uzun kalmasına yardımcı oluyor. Nitekim Chopra günlük yürüyüşün bu faydasını bir adım daha öteye taşıyor. Farkında olmadan, kafası dolu veya telefona, müziğe odaklanarak yürümek yerine bu zamanı bilinçli şekilde kendine, adımlarına, bedenine, çevresine ve yanında yürüyen insanlara odaklanarak değerlendiren Chopra bir nevi yürüyüşü mindfulness ile birleştiriyor ve faydasını ikiye katlıyor.
Dan Buettner: “Uzun ve sağlıklı yaşam için şu 4 besini tüketin: Fasulye, susam, kudret narı, Amerikan pirinci.
Uzun yaşam uzmanı Dan Buettner ortalama yaşam süresi dünya ortalamasını büyük oranda geçen toplumların -kendi tabiriye Mavi Bölgeler’in – yaşam tarzı alışkanlıklarını ve çevresel faktörlerini araştırıyor. Sonuçlarını ise bir “uzun yaşam” metodolojisine oturtmaya çalışıyor. Bu sayede dünyanın dört bir yanından çok çeşitli sağlıklı yaşam alışkanlıklarını gün yüzüne çıkarabilen Buettner tam aksine benzerlikleri de tespit edebiliyor. Uzun bir ömre giden yoldaki ortak paydalardan birisi de bitki bazlı beslenme oluyor. Antik zamanlarda da insanların büyük oranda bitki bazlı diyetler izlediklerini belirten Buettner günümüzde bitki ağırlıklı beslenen toplumların daha uzun yaşadıklarını tespit ediyor. Mavi Bölgeler’de ise özellikle 4 gıdanın sıklıkla tüketildiğini görüyor: Lif açısından zengin olan fasulyeler; sağlıklı yağ deposu susam; A, B, C ve E vitamini açısından zengin, kan şekeri dengeleyici kudret narı; üretim aşamasında sağlıklı bakterilerinden arındırılmadığı için bağırsak dostu olan Amerikan pirinci.
Steven Gundry: “Bolca D vitamini alın.”
Kalp damar cerrahı ve The Longevity Paradox kitabının yazarı Dr. Steven Gundry’e göre uzun ve sağlıklı bir yaşam için en önemli bileşenlerin başında D vitamini geliyor çünkü D vitamin düzeyi DNA’yı hücresel yaşlanmadan koruyan telomerlerin uzunluğunu direkt olarak etkileyebiliyor. Araştırmalara göre daha yüksek düzeyde D vitaminine sahip kişiler daha uzun telomerlere sahip olurken, düşük seviyede seyreden D vitamini telomerlerin kısalmasına yol açıyor. Güneş maruziyeti veya beslenme yolu ile istenilen düzeyde alınamayan D vitaminini karşılamanın en optimal yolu uzman kontrolünde yıl boyu alınacak takviyeler ile oluyor.
Frank Lipman: “Kaliteli uyku uyuyun.”
Fonksiyonel Tıp doktoru Frank Lipman’a göre negatif etkilerini hem kısa hem de uzun sürede hissettiğimiz, yaş alma ve sağlığımız arasında duran yegane engel kalitesiz uyku oluyor. “Yaşlanma karşısında yapabileceğiniz en etkili aksiyon uyumak” diyen Lipman’a göre uykunun niceliği kadar niteliği de önem taşıyor çünkü zihni atıklardan temizleyen ve kan şekerini düzenleyen beynin detoksifikasyon mekanizması glimfatik sistem ancak derin uyku fazında devreye giriyor.