
Hepimiz her saniye biraz daha yaşlanıyoruz. Bir zamanlar tamamen kontrolümüzün dışında gelişen biraz da “şansa” bağlı görülen yaşlanma, günümüzde ise tam tamamen bizim ellerimizde ve yaşam boyu sürdürdüğümüz alışkanlıklarımızın bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Her iki durumda da yaş alma süreci gözümüze korkutucu görünebiliyor. Etraftan duyduğumuz tüm bilgiler, trend olan iyi yaşam pratikleri, her gün bir yenisi eklenen tedaviler daha sağlıklı ve uzun bir ömür sürmenin yolunu bulanıklaştırabiliyor. Tüm bu karmaşanın içerisinde 40 yıllık deneyimi ile fonksiyonel ve bütünsel tıbbın öncüsü kabul edilen Dr. Frank Lipman sıyrılıyor. Yakın bir zamanda öne sürdüğü The Lipman Longevity Pyramid yani Lipman Longevity Piramidi ile sağlıklı yaşam süresini uzatmak isteyen herkese neler yapması gerektiğini en basit ve kapsamlı şekilde basamak basamak gösteriyor. Sizin için yazdık.
Dr. Frank Lipman kimdir?
Bütünsel ve fonksiyonel tıbbın öncüleri arasında görülen Dr. Frank Lipman, sağlıklı yaşam süresini uzatma, performansı ve iyi olma halini optimize etme konusunda 40 yılı aşan bir deneyime sahip. Alanında yazdığı 7 farklı kitabı her seferinde çok satanlar listesine giren Dr. Lipman’ı bu denli başarılı ve popüler kılan unsur ise sağlık anlayışına getirdiği kişiselleştirilmiş ve bütüncül bakış açısı. “İyi Kalpli Sağlık” felsefesi olarak özetlediği sağlık anlayışı semptomları tedavi etmeyi değil, semptomların altında yatan nedenleri iyileştirmeyi hedefliyor. Sağlık hakkında düşünmeye hasta olmadan çok önce başlamamız gerektiğini savunan Lipman, önleyici ve proaktif tıbbın en büyük savunucularından birisi olarak günümüzün en popüler alanlarından longevity yani uzun yaşam çalışmalarının da öncülüğünü yapıyor. Kendi danışanları başta olmak üzere her tür sağlık durumunun “longevity odaklı” bir tedavi planı ile ele alınması gerektiğini savunuyor.
Lipman Longevity Piramidi (The Lipman Longevity Pyramid) nelerden oluşuyor?
Çok yakın zamanda Lipman Longevity Piramidi (The Lipman Longevity Pyramid) isimli yeni bir uzun yaşam anlayışı öne süren Dr. Lipman, uzun ve sağlıklı ömür sürmek için verilen uğraşta herkesin başvurabileceği bir yol haritası çıkarmayı hedefliyor. Bilimsel olarak sağlığı desteklediği bilinen tüm yaşam tarzı alışkanlıklarını, en yeni inovasyonlar, yüksek teknolojiler ve yenilikçi terapi modelleri ile harmanladığı bu piramit yaşam kalitesini attırmayı, hastalıklara yakalanma ve erken ölüm riskini düşürmeyi amaçlıyor. Dört basamağın her biri, bir diğerinin üzerine eklenerek daha sağlıklı ve uzun bir yaşamın yolunu açıyor.
1. Basamak: Sağlam bir temel oluşturmak.
Her piramitte olduğu gibi burada da ilk basamağın amacı sağlam bir temel oluşturmak. Diğer tüm basamakların etkili olması için bu basamağın sarsılamaz olması gerektiğinin altını çizen Dr. Lipman, sağlıklı ve uzun bir ömür sürmenin “pazarlık konusu dahi olmayan” gerekliliklerini şu şekilde sıralıyor: Sağlıklı beslenme, düzenli hareket, onarıcı uyku, sosyal bağlar, stres yönetimi ve zaman kısıtlamalı beslenme. Bu doğrultuda Lipman’a göre her birimizin edinmesi gereken yaşam alışkanlıkları aşağıdaki gibi sıralanıyor:
- Beslenme: Gerçek, besin değeri yüksek gıdalardan, nişastasız sebzelerden, sağlıklı yağlardan ve ilerleyen yaş ile miktarı da yükselen sağlıklı protein alımından oluşan bir diyet izlememiz gerekiyor.
- Hareket: Gün içerisinde sıklıkla yürüyerek, merdiven çıkarak hareket etmeyi düzenli bir kardiyo rutini veya HIIT egzersizi ile harmanlamak kalp sağlığını iyileştirirken düzenli olarak güç antrenmanları yapmak yaşa bağlı kemik ve kas erimesine karşı bedeni koruyor.
- Uyku: Her gece 7-9 saat arasında kaliteli uyku uyuyabilmemiz gerekiyor. Bunun için Lipman her gün benzer saatlerde uyuyup uyanmayı, mavi ışık maruziyetini azaltmayı ve yatak odamızdaki uyku hijyenine dikkat etmemizi öneriyor.
- Stres: Modern yaşamla giderek şiddetlenen stresimizi yönetebilmek için mindfulness pratiklerini günlük rutinlerimize dahil etmek, mümkün olduğu kadar doğada zaman geçirmek ve arada bir dijital detoks yapmak yeterli gelebiliyor.
- Sosyallik: Güçlü ilişkilere sahip olmak ve topluluğumuza karşı aidiyet duygusu hissetmek en hızlı yaşlandırıcı olarak bilinen yalnızlık hissi ve beraberinde getirdiği depresyon, anksiyete ile başa çıkmamızı sağlıyor.
- Zaman kısıtlamalı beslenme: Beslenmeyi sadece belirli bir saat diliminde gerçekleştirmek bedene, onarım ve yenilenme yani otofaji için ihtiyaç duyduğu zaman ve enerjiyi sağlayabiliyor. Aynı zamanda metabolik esnekliğin artmasına, kan şekerinin düzenlenmesine ve bilişsel fonksiyonların desteklenmesine yardımcı oluyor.
2. Basamak: Ölçüm ve analiz.
İkinci basamak ise Lipman’ın deyimiyle “Bilmek güçtür.” felsefesinde yatıyor. Biyo-belirteçlerin düzenli olarak takip edilmesi takviyeler, diyet değişimleri, egzersiz planları ve nicesi gibi genel sağlığın optimize edilmesi için gerekli müdahalelerin kişiye özgü yapılabilmesine yardımcı oluyor. Hastalıkların en erken safhalarında tespit edilebilmesine olanak tanıyor. Lipman’a göre “Ölçülen şey yönetilebilir.” Bu nedenle uzun ve sağlıklı yaşamın ikinci aşaması düzenli olarak sağlık testleri yaptırmaktan ve sonuçlara göre yeni rotalar çizmekten geçiyor. Önerdiği sağlık test ve takip metotları da aşağıdaki gibi sıralanıyor:
- Kan testleri: En basit ve en etkili test olan kan testleri kalp sağlığı ve metabolizma belirteçlerini, ağır metal, hormon, besin değerleri seviyelerini somut şekilde ortaya koyuyor.
- Genetik testler: Kişilerin hangi hastalıklara karşı daha yüksek riskte olduklarını, zayıf metabolik yollarını gözler önüne sererek tedavi ve iyi yaşam pratiklerinin kişiselleştirilmesine olanak tanıyor.
- Akıllı cihazlar: Gerçek zamanlı veri akışı ile kalp ritmi, uyku süresi, tansiyon gibi birçok biyo-belirteç ölçülüp analiz ediliyor.
- Vücut kompozisyonu: Bedendeki kas, yağ ve kemiklerin oranlarını, kütlelerini ve türlerini ölçebiliyor.
Bu listenin ötesinde Lipman sadece ihtiyaç durumunda aşağıdaki özel testlerin de bazı kişiler için uygun olabileceğini söylüyor:
- Kardiyovasküler taramalar.
- MRI, ultrason gibi tüm vücut taramaları.
- Biyolojik yaş ölçümleri
- Mikrobiyom ve bağırsak sağlığı testleri.
- Beyin haritalama.
- Ağır metal testleri, mitokondri fonksiyon testleri gibi özellikli birçok test.
3. Basamak: Desteklemek ve güçlendirmek.
Piramidin üçüncü aşamasında amaç, güçlendirmek ve desteklemek. Bu gruba birçoğumuzun aşina olduğu takviyeler, hormon optimizasyonu, vagus siniri uyarma, kırmızı ışık terapisi gibi iyi yaşam pratikleri giriyor. Bir önceki basamaklarda edinilen alışkanlıkları kuvvetlendirmek, test sonuçlarında öğrenilen bilgiler ile daha kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturmak için kullandığımız bu aşamada sağlıklı yaşam süresini uzatmaya bir adım daha yaklaşıyoruz.
- Takviyeler: Test sonucu kişiye özgü planlanan takviye rutini ile her organa ve fonksiyona ayrı odaklanılarak destekleniyor.
- Hormonal destek: Lipman, özellikle yaşın ilerlemesi ile salınımı azalan, dengesizleşen hormonlar konusuna birinci basamak kadar olmazsa olmaz gözü ile bakıyor ve mutlaka dışarıdan desteklenmesi gerektiğini savunuyor.
- Vagus siniri uyarımı: Vagus sinirini birtakım nefesler ve pratikler ile uyarmak sinir sistemini düzenliyor, ruh halini yükseltiyor.
- Kırmızı ışık terapisi: Lipman, profesyonel bir uzman eşliğinde kırmızı ışık yataklarında bu terapiyi almamızı öneriyor.
- Fiziksel terapiler: Düzenli olarak masaja gitmek, akupunktur, fizik tedavi gibi çeşitli beden çalışmaları buraya dahil ediliyor.
- Peptitler: Uzman kontrolünde alınacak peptit takviyeleri yaş alımı ile zayıflayan hücresel işlevi destekliyor, bedendeki yağ yakımını iyileştiriyor, enflamasyonu azaltıyor.
- İlaç tedavileri: Yine uzman kontrolünde stratejik şekilde alınacak bazı ilaçlar metabolik sağlığı iyileştirebiliyor.
4. Basamak: Yenilikçi teknolojiler ve terapiler.
Piramidin en tepesinde ise en güncel bilimsel araştırmalar, yenilikçi teknolojiler ve tedavi modellerini temel alan terapiler yer alıyor. Bu terapileri herkesin her daim yaptırması gerekmediğini söyleyen Lipman, kronik veya akut sağlık problemleri yaşayan kişilerin kısa sürede kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olduğunu ekliyor.
- Sauna: Kırmızı ışık veya geleneksel fark etmeksizin iyi olma halini yükseltiyor.
- Kriyoterapiler: Soğuk duş almak, buz banyoları, kriyoterapi odaları bedenin onarım sürecini destekliyor, ağrı ve acıların hafifletilmesine yardımcı oluyor.
- Hiberbarik Oksijen Terapisi (HBOT): Kandaki oksijen seviyelerini artırarak iyileşme sürecini destekliyor.
- Ekzom terapisi: Hücresel büyümeye ve yenilenmeye yardımcı oluyor.
- Kök hücre terapileri: Hasarlı hücrelerin iyileşmesine, sağlıklı hücrelerinse yeniden oluşturmasına yardımcı olan bir rejeneratif tıp tedavisi olarak kabul ediliyor.
- Plazmaferez: Kandaki plazmayı ayırarak ekstra antikorları, anormal proteinleri, zararlı bileşenleri ayıklıyor ve sonra temiz kanı yeniden kişinin bedenine geri gönderiyor.