Cilt bakımına önem veriyorsanız yüksek ihtimalle bir göz kreminiz vardır! Doğru söyleyin, kullandığınız kremin göz altı görünümünüzde bir iyileşme yarattığını düşünüyor musunuz? Herkesin mutlaka göz altı kremlerinin pek de bir fayda sağlamadığını düşündüğü durumlar olmuştur. Bu da göz kremlerini, diğer bakım ürünlerine kıyasla, hep daha “göz ardı edilebilir”, “olmazsa olmaz” olmayan (!) klasmanına sokmuştur. Peki, gerçekten göz kremi kullanmamız gerekiyor mu, gerekmiyor mu? Cilt bakım dünyasını ikiye bölen tartışmayı sizin için inceledik!
1.Görüş: Yüz kremi göz kreminin yerine geçebilir.
Göz kremi kullanmada ki tek amaç göz çevresini nemlendirmekse, evet yüz kremleri de kullanılabiliyor! Ama tek şartla; göz çevresinin de tolere edebileceği doğru yüz kremleri seçerek.
Göz altı kremleri alerjik reaksiyonlara yatkın hassas ciltlerde, fazla sebum üretiminin olduğu yağlı ciltlerde istenmeyen bazı sorunlara yol açabiliyor. Tedavi amacı güden, yoğun şekilde etken madde içeren göz altı kremleri reaksiyona girerek hassas ciltlerde kızarıklığa, kuruluğa, tahrişe, soyulmaya ve göz akmasına yol açabiliyor. Hatta kimi alerjik reaksiyonlar göz altındaki cildin rengini koyulaştırabiliyor.
Yağlı ciltler üzerinde de yoğun nem veren göz kremleri gözeneklerin tıkanmasına ve milia adı verilen küçük, beyaz yağ bezeciklerinin oluşmasına neden oluyor.
Bu durumlarda yüzün geri kalanında kullanılan hipoalerjenik kremler ile su bazlı kremler göz altına da, nemlendirmek amacıyla, uygulanabiliyor.
2.Görüş: Göz kremi kullanmak şart!
Gözün çevresindeki cilt, yüzün geri kalanını çevreleyen cildin bir devamı olsa da aslında daha ince ve hassas bir yapıya sahip. Yorgunluğun, uykusuzluğun ve erken yaşlanma belirtilerinin ilk defa göz çevresinde belirmesi de bu sebepten kaynaklanıyor.
Çevresel etmenlere karşı daha savunmasız olan bu alanların aşırı kurumasını önlemek için cilde oranla daha yoğun şekilde nemlendirmek gerekiyor. Aynı zamanda cildin daha dayanıklı bölgeleri için tasarlanmış bakım ürünleri; peelingler, serumlar ve kimi yüz kremleri hassas göz altı bölgeleri için fazla sert kaçabiliyor. Özellikle göz kapakları çok az ürüne karşı tolerans gösterebiliyor.
Öte yandan güneş koruma kremleri, göz altı ve kapakları için de uygun formülasyonlara sahip. Güneşin zararlı etkilerine de daha savunmasız olan göz çevresinin güneş kremi sürerken asla atlanmaması gerekiyor!
Dermatologlara göre göz çevresi görünümünde problem; mor halkalar, ince çizgiler ve torbalar yaşayan kişiler bu sorunlara özel tasarlanmış göz kremlerini kullanmak durumunda. Bir başka deyişle, tedavi amaçlı kullanılan göz kremlerinin yeri, yüz kremleri ile doldurulamıyor.
Göz altını aydınlatmak için niansinamid ve C vitamini, göz altı morluklarını hafifletmek için seramid ve arnica, torbaları indirmek için kafein, ince çizgilerin etkisini azaltmak içinse retinol ve peptit içeren göz kremleri kullanılıyor. Nem içinse hem göz altı hem de cildin kalanı için en çok önerilen etken maddelerin başında hyalüronik asit geliyor.
Sonuç: İhtiyaca göre değişiyor.
Kimi göz altı problemleri; hacim kaybı, göz altı morlukları, kırışıklıklar göz kremleri de dahil, hiç bir cilt bakımı ürünü ile geçirilemiyor. Böyle durumlarda bir bakım ürününden beklenebilecek yegane amaç nemlendirme oluyor. Bu nedenle göz çevresinin de tolere edebileceği, hassas ciltlere uygun, gözenek tıkamayan bir yüz kremi göz kremi ile aynı işi görebiliyor. Dışarıdan çözümlenemeyen bu sorunlara ise estetik operasyonlar; botoks, dolgu, dermapen, PRP, göz kapağı ameliyatları kesin çare sunuyor.
Öte yandan hedeflenen; aydınlatma, ince çizgileri geçirme, göz altı torbalarını indirme ise sadece tedavi amaçlı formüle edilmiş göz kremleri ile başarılabiliyor. Spesifik göz altı sorunlarına çare aranıyorsa çözüm doğru göz kremlerine yatırım yapmaktan geçiyor.