Pek çoğumuzun içinde, “doğru anı bekleme” dürtüsü vardır. İstediğimiz şey için aksiyon almadan önce, kendimizi yeterince motive ve hazır hissetmek için bekler dururuz. Fakat harekete geçmek için hazır olmayı beklememek gerekiyor. Çünkü o an asla gelmiyor!
İlginizi çekebilir: Konfor Alanı: Korkuların Ötesindeki Dünya
Neden asla tam olarak “hazır” hissedemiyoruz?
Bunun nedeni, alışkanlıkların yaşantı sonucunda değil, yaşantının alışkanlıklar sonucu oluşuyor olması. Yani istediğimiz şeyi yaptıkça kendimizi o şeyi yapmaya hazır hissediyoruz, fakat yapmadığımız zaman asla hazır hissetmiyoruz!
Konfor alanından çıktıkça, hali hazırda sahip olduğumuz yeteneklerimizin ötesine geçme fırsatı buluyoruz ve yeni şeyler denemeye başlıyoruz. İlk başta, yeteneklerimizin ötesine geçmeye başladığımız için, yaptığımız şey olması gerekenden çok daha zor gelebiliyor. Bizlere rahatsızlık, utanma ve yılgınlık hissettirebiliyor. Fakat bu deneyimlerin bizi zorlamadan geçmesini beklemek, hatta zorlukları aşmanın kolay ve kestirme yollarını bulmak bizim gelişimimize katkıda bulunmuyor. Yani biz; hayatımızı, alışkanlıklarımızı, yeteneklerimizi ve davranışlarımızı değiştirmeye başlamadan gelişmemiz mümkün olmuyor.
Gelişebilmek için yapılması gereken şeyse, bu olumsuz hisleri ve duyguları kabul etmeyi öğrenmek ve onlara karşı dayanıklı bir hale gelmeye çalışmak.
Yol katetmek, gelişmek ve ilerlemek için hazır olmadan önce harekete geçmek gerekiyor. Konfor alanımızın dışına çıkmak ve yeni şeyler öğrenmek için doğru anı beklemek yerine, kendimizi sahip olduğumuz tek şey olan “şimdi” motive etmemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor.
Hayatımızda şu anda olduğumuz yer aslında bu güne kadar sahip olduğumuz hedefleri ve istekleri, yaptığımız planları ve verdiğimiz kararları yansıtıyor. Yani geleceğimizin değişmesini ve gelişmesini istiyorsak şu anda bir şeyleri değiştirmeye, farklı şeyler yapmaya ve yeni alışkanlıklar kazanmaya mecburuz.
İlginizi çekebilir: 5 Adımda Kendinize İlham Verin
Mükemmeliyetçilik
İnsanlar kendilerini daha motive ve hazır hissetmek için doğru anı kollamanın yanı sıra, “mükemmel” olmayı da bekliyorlar.
Aynı şeyleri yaparak, farklı sonuçlar beklemek günümüzde en sık yapılan hatalardan bir tanesi. Gelişmek, değişmek ve daha iyi sonuçlar almak istiyorsak farklı davranmaya, konfor alanımızın dışına taşmaya ve biraz zorlanmaya başlamamız gerekiyor.
Peki harekete geçmek için nasıl motive olabiliriz?
Hedef belirlemek ve ona sadık kalmak
Bir hedefe sahip olmamak demek, gelişmek için bir nedene sahip olamamakla ve olduğunuz hali kabullenmekle aynı anlama geliyor. Halinizi kabullenince de gelişmek için bir arzu duymuyorsunuz.
Bir hayat amacı edinmek ve onun peşinden gitmek gelişimimizin en büyük destekleyicilerinden bir tanesidir.
Etrafımızı kontrol altına almak
Çevrenizi kontrol etmezseniz, o sizi kontrol etmeye başlar.
Sosyal çevremizi gözden geçirmek ve hayatımızda gelişimimizi destekleyecek insanları ve ortamları daha aktif bir pozisyona çekmek, gelişimizi destekler ve harekete geçmek konusunda cesaretimizi arttırır.
İlk adımı şimdi atmak!
Kendinizi hazır hissetmediğiniz bir konuda ilerlemeye başlamak, kendinizi anında çok daha hazır hissetmenize neden oluyor!
Psikolojide öz-sinyal (self-signaling) olarak adlandırılan bu durum, bedenimizin kim olduğumuz hakkında, yaptığımız şeylerden ipuçları toplaması olarak açıklanıyor. Zihnimiz sürekli olarak ne yaptığımızı izliyor ve davranışlarımız sonucunda yeni alışkanlıklarımızı oluşturuyor. Bu şekilde konfor alanımız genişliyor, biz gelişiyoruz ve kendimizi hazır hissetmeye başlıyoruz.