Modern dünyanın getirdiği tüketim anlayışının aksine sürdürülebilir yaşam, tükettiğimiz yiyeceklerden ve doğal kaynaklardan giydiğimiz kıyafetlere kadar bizi her alanda doğaya ve öze dönüşe yönlendiriyor.
Sınırlı dünya kaynaklarını koruyan, hayvan haklarını gözeten, yerel üretimi destekleyen, geri dönüşümün önemini hatırlatan sürdürülebilirlik kavramı dünyayı daha yaşanabilir bir yere dönüştürmeyi amaçlıyor. Gelecek yıllarda daha çok karşımıza çıkacak olan sürdürülebilirlik konusundaki genel durumu ve bu alandaki gelişmeleri, yaşamımızı en çok domine eden 3 alanda inceledik!
Sürdürülebilir çevre bilinci
Doğal kaynakları koruma konusunda en önemli faktörlerden biri, doğa ve insan arasındaki ilişki dengesi. Ancak su, toprak, hava gibi dünya kaynakları bizlerin yanlış kullanımı nedeniyle hızla tükenmekte. Tek kullanımlık plastik, deterjan, pil gibi atıklar doğada 400 yıl varlığını sürdürüp toprağa karışarak orman canlılarının ve tarım ürünlerinin geleceğini tehdit altında bırakıyor.
Doğaya zarar verirken yalnızca bitki örtüsüne ve hayvan türlerine değil aslında kendimize de geri dönüşü olmayan zararlar veriyoruz. Sürdürülebilir Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Emine Aksoydan, hemen şimdi alışkanlıklarımızı olumlu yönde değiştirmeye başlarsak var olan durumdan daha kötüye gidişi durdurabileceğimizi vurguluyor.
Sürdürülebilir moda
Çevre kirliliğine neden olan endüstrilerden biri olan moda endüstrisine de bu süreçte önemli roller düşüyor. Kendi içerisindeki dinamikler ile ilgili birtakım değişiklikler yapmaya başlayan markalar, bilincin artmasına katkı sağlıyorlar. Hızlı moda akımının güçlü temsilcilerinden H&M de çevre sağlığını önemseyerek üretim süreçlerini sürdürülebilir teknolojilerle değiştiren markalar arasında yerini alıyor.
H&M Global Sürdürülebilirlik Müdürü Pascal Brun, H&M’in marka gücünü modayı daha döngüsel ve yenilenebilir değişime yönlendirmek için kullandıklarını ifade ediyor. Çevreye daha az zararı olan veya çoğunlukla kullanılmış PET şişeler gibi geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen ürünlerden oluşan 2019 H&M Conscious Sonbahar Koleksiyonu, geleneksel materyallerden geri dönüştürülmüş materyallere geçişlerinin güzel bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. H&M aynı zamanda 2030’da yalnızca sürdürülebilir kaynaklardan gelen materyalleri kullanacaklarının sözünü de veriyor.
Sürdürülebilir beslenme
Mutfaklarda aşırı su kullanımı ve geri dönüşüme gereken önemi vermeme gibi alışkanlıklar ile gıda israfı tüketim döngüsünü besliyor. Milyonlarca kişi aç olmasına rağmen her yıl, küresel olarak üretilen gıdanın yüzde 30’u israf ediliyor. İsraf oranı yaklaşık 1,3 milyar ton gıdaya denk gelirken bu miktarın yalnızca dörtte birinin bile açlık sorunuyla mücadelede önemli olduğu tahmin ediliyor.
Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şef Massimo Bottura’nın kurmuş olduğu sivil toplum örgütü Food For Soul, bu alandaki farkındalığı küresel boyuta taşımaya yardımcı oluyor. Dünya çapında oluşturdukları topluluk ile gıda israfına karşı farkındalık yaratmayı amaçlıyor, farklı ortaklarla birlikte hareket ediyorlar.
Sürdürülebilir bir beslenme için mevsiminde, yerel ve organik yiyeceklerle, ağırlıklı olarak bitkisel bazlı bir beslenme planı oluşturma, ihtiyaç oranında satın alma, atık azaltma, geri dönüşüme katkı sağlama ve suyu dengeli kullanma gibi duyarlı alışkanlıklara yönelmek ise büyük önem taşıyor.