YAZAN: BURCU ERBAŞ

2024 yılı Oscar ödüllerinde En İyi Film dalında aday olan Past Lives yani Başka Bir Hayatta filmini izlediyseniz In-Yun konseptine de aşinasınızdır. Kore kültüründe iki insanın bu hayattaki ilişkilerinin geçmiş yaşamlardaki etkileşimleri ile belirlendiği inanışı olan In-Yun, filmde de iki çocukluk arkadaşının yıllar sonra buluşmaları ve birbirlerine karşı karmaşık duygular hissetmeleri üzerine filmde yer alıyor. In-Yun aslında dünyadaki her kültürde rastlanabilen reenkarnasyon, ruh eşi, kader kavramlarını bize sorgulatıyor. Birbirlerinin hayatında olan kişilerin aslında birçok yaşamdır görünmez iplerle bağlı olduğunu, mevcut yaşamda bir araya gelemeseler bile bir başka yaşamda mutlaka beraber olacaklarını söylüyor. Eğer siz de daha önce bir kişi ile tanışmanızın kader olabileceğini, ruh eşinizi bulmuş olduğunuzu düşünmüş veya iki kişi arasında romantik olarak çelişkiye düştüyseniz, In-Yun inancı duygularınıza başka bir perspektiften yaklaşmanıza yardımcı olabilir.


In-Yun nedir?

Korece In-Yun, kader veya ilahi takdir anlamına geliyor. In-Yun’a göre hiçbir tanışma, karşılaşma hatta yolda yürürken yanlışlıkla birine çarpmak bile tesadüf değil. Şu anda bu hayatta bir kişiyle olan tüm etkileşimlerimiz geçmiş yaşamlarımızdaki ilişkilerimiz sebebiyle yaşanıyor. Aslında Kore kültüründeki In-Yun inancı evrenin bazı insanları hayatımıza bilerek soktuğunu, o kişilerin bizim yaşam yolculuğumuza yön vereceklerini söylüyor. Bu inancın kökenleri ise Budizm ve reenkarnasyondan geliyor.

Romantik ilişkilerde In-Yun ne anlama geliyor?

Genellikle romantik ilişkilerimizde kazançlarımızı ve kaybettiklerimizi anlamlandırmak için başvurulan In-Yun’a göre eğer bir ruh eşimiz varsa mutlaka bu hayattımızda onunla bir bağlantı kuruyoruz. Nitekim bu bağlantı her zaman uzun süre mutluluk getiren bir ilişki ile sonuçlanmıyor. Ya gelecek bir yaşamda ya da geçmişte bir arada olduğumuz “o kişi” ile bu yaşamda sadece tanışmış, 1-2 kere aynı ortamda buluşmuş veya sadece yolda birbirimize çarpmış da olabiliyoruz! Kendi kültürümüzde de kader ve kısmet olarak iki farklı bağlamda açıkladığımız bu durum aslında hepimizin hayatında deneyimlediği “yaşayabileceğim vs. yaşadığım” çekişmesini ele alıyor. Bazen iki insanın, birbirlerinin ruh eşi olsalar dahi kaderlerinin kesişmesi, birbirleriyle beraber olacakları anlamına gelmiyor.

Bu nedenle evlilik gibi iki insanın hayatını önemli ölçüde birleştiren birlikteliklerin In-Yun katmanı da o denli yoğun oluyor. Hatta bir Kore söyleyişi şunu savunuyor: “İki insan birbiriyle evlenirse, bu aralarındaki 8.000 farklı geçmiş yaşamdan gelen 8.000 katman In-Yun sayesindedir.”

Bir kişi ile aramızda geçmiş yaşamlardan kalma yoğun bir bağ olup olmadığını anlamanınsa spiritüel rehberlere göre bazı işaretleri oluyor. Bunlar:

  • Aranızda tanıştığınız anda -romantik, platonik veya arkadaşsal- güçlü bir bağ oluştu. Diğer insanlarla olmadığı gibi bir anda iyi anlaşmaya, birbirinizi anlamaya başladınız.
  • Aranızdaki ilişkiliyi anlatmak için sıklıkla “Daha önceden hiç böyle hissetmemiştim.” diyorsunuz.
  • Fiziksel çekiminiz daha önceden hiç hissetmediğiniz kadar yoğun.
  • Size kendinizi rahat, güvende hatta sanki “evinizde” gibi hissettiriyor. Romantik veya değil, aranızdaki ilişki size kendinizi desteklenmiş, görülmüş, dinlemiş ve anlaşılmış hissettiriyor.

Hayatımıza giren insanlara görünmez iplerle bağlı mıyız? 

In-Yun’un çağrıştırdığı bir diğer konsept ise hayatımıza girecek kişilerin yaşamlarımızın doğal akışında zaten karşımıza çıkacakları inancı oluyor. Yakın zamanlarda büyük bir popülerlik kazanan manifestation ve twin-flames gibi diğer spiritüel kavramlarda da rastlanan bu “Ben kovalamam; çekerim. Bana ait olanlar beni bulacaktır.” inancı In-Yun’da da görünmez ipler ile anlatılıyor. İki kolun birbirine hafifçe bir şekilde sürtünmesi bile In-Yun katmanı olarak sayılıyor.

Sadece In-Yun ile değil, farklı isimlerle hem tarihsel hem de sosyal açılardan anlatılmaya çalışılmış “geçmiş yaşam aşıkları” aslında yoğun duygular hissettiğimiz, beraberlik kurmak istediğimiz nitekim şartlar, coğrafi ayrılıklar, yanlış zamanlamalar ile ayrı düştüğümüz kişileri aşmamızda bize rehberlik yapıyor. Bir nevi duygularımızla başa çıkmamıza, şu anki yaşamlarımızı kabul edip geçmişimizde takılı kalmamıza yardımcı oluyor çünkü Past Lives filminde de söylendiği gibi “Bir kişiyi kaybetmek, aslında o yer dolu olsaydı asla sahip olunamayacak başka yeni güzellikler kazanmak” anlamına geliyor.




Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP