Google’da arattığınız en garip şey neydi hatırlıyor musunuz? Belki kimseye sormak istemediğiniz için, belki de tüm bilgilere erişebileceğiniz en kolay yol internet olduğu için akla gelebilecek her türlü konuda Google’da arama yapıyorsunuz.
“Dünyanın en büyük köpeğinin boyu kaç?”, “Katil palyaçolar gerçek mi?” “Piramitleri uzaylılar mı inşa etti?” “Flört etme yöntemleri” gibi çoğu zaman komik ya da garip binlerce arama her gün internet kullanan milyonlarca kişi tarafından yapılıyor.
Bu açıdan baktığımızda Google aramaları komik ve eğlenceli veriler sağlıyor gibi duruyor.
Ancak öte yandan Google’da veri bilimcisi olarak çalışmış bir ekonomist olan Seth Stephens Davidowitz’e göre bu tür Google aramaları aslında toplumu anlamada çok değerli veriler sunuyor.
Scientific American dergisinde yayınlanan bir makalede, günümüzde insanlar en karanlık düşüncelerini arama motorlarına rahatça yazarak aratabildiklerini öne sürüyor. Seth’in Everybody Lies adlı kitabında da açıkladığı gibi, “Dijital çağ öncesinde yaşayan insanlar, utanç verici düşüncelerini diğer insanlardan gizliyorlardı. Dijital çağdaki insanlar da bu tarz düşünceleri hala diğer insanlardan saklamaya devam ediyor. Ama düşüncelerini gizliliklerinin korunduğundan emin oldukları internetten saklamıyorlar.”
Anonimlik korunarak toplanılan Google verileri ile nihayet insanların gerçekten neler düşündükleri ve arzuladıkları tüm gerçekliğiyle anlaşılabiliyor.
İnsanlar anketörlere ırkçı veya cinsiyetçi olmadıklarını rahatça söyleyebilirler. Örneğin Amerika’daki seçim anketlerindeki verilere bakıldığında, ırklar arası evlilik, kadın hakları ve eşcinsel evliliği gibi konulara olan yaklaşımın her geçen yıl daha ılımlı olduğu görülüyor.
Ancak Seth 2008 ABD başkanlık seçimlerinde, Google Trendler aracındaki verilere göre, Barack Obama’nın gizli ırkçılık nedeniyle demokrat kesimden beklenenden daha az oy aldığı sonucuna varıyor. Seçim gecesinde siyahilere hakaret amacıyla söylenen “negro” kelimesi “Obama” kelimesinin kullanıldığı her 10 Google aramasından en az birinde kullanılmıştı.
Hatta bazı eyaletlerde “ilk siyahi başkan” yerine “ilk negro başkan” olarak yapılan aramaların sayısı çok daha fazlaydı. Bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda yüz yüzeyken ırkçı olmadığını söyleyen insanlardan birçoğunun aslında ırkçı bir yaklaşıma sahip olduğu anlaşılıyor. Bu sayısız örnekten yalnızca bir tanesi, ancak yine de insanların iç dünyası hakkında tahmin edemeyeceğimiz bir gerçeğin sanal ortam sayesinde öğrenildiğinin bir kanıtı.
Başkalarının karşısında dile getirmeyeceğimiz konularla ilgili her gün internet üzerinde aramalar yapıyoruz.
Kimliğimiz korunsa bile bu toplanan veriler toplumun genel eğilimleri hakkında başka şartlarda öğrenilemeyecek bilgiler sağlıyor. Günümüzde toplumların daha açık fikirli veya belki de daha etik olmaya doğru ilerlediğini düşünsek de bunun gibi veriler bu gelişimin düşünülenden de yavaş olduğunu gösteriyor. Tabii ki bu, insanlara olan inancımızı kaybetmeliyiz demek değil, ancak şüphesiz, bu veriler, bazı konularda herkesin açıkça paylaşmaya çekindiği düşüncelerinin olabileceğinin modern bir göstergesi.
Konu ile ilgili “daha fazla” bilgiye aşağıdaki yazılardan da ulaşabilirsiniz: