Hiç fark ettiniz mi; insanın içinde durmadan kendi bacağına sıkan bir kurulum var? Tam sağlıklı yaşamaya başlayacaksın, sigarayı bırakıp yüzünü spordan, sağlıklı beslenmeden yana çevireceksin, önüne taş koyar.

Tam kendin için iyi bir şey yapacaksın, bunu hiç ama hiç hak etmediğini fısıldar. Düş diye çelmeler takar. Mutluluk anlarını bölüp, seni dipsiz bir karanlığa çekmek adına elinden geleni ardına koymaz. Sinsi sinsi seni başkalarıyla karşılaştırarak ne kadar yetersiz, ne kadar eksik olduğuna inandırmaya çalışır.

Kötü bir anne gibi, seni yaptığın ufak tefek hatalardan dolayı acımasızca cezalandırır. Yalnızlığa sevk eder. Yaşamak zordur onunla. Tıpkı zehirli bir sevgili gibi hareket eder. İşin kötüsü; sevgiliyi terk edebilecekken, kendini terk edemezsin. Kendisiyle yaşaması zordur aslında insanın.

Ama kendi içinde ona zarar veren bu yanını alt edebilir. Kendini bu yönde eğitebilir.

Ona karşı çalışan bu kurulum, işte aşması en zor hendek, kendine en büyük meydan okumadır. Bu kurulumu yıkmak, dünyayı fethetmekten, atomu parçalamaktan daha zordur.

Hırs ve yarış dolu dünyada, insanın kendisiyle arasında çok derin ve nitelikli bir sevgi bağı kurmasını gerektirir. Dikkatlerin hep dışarıda olduğu bir devirde dikkatini içine, kendi kalbine çevirmesini gerektirir.

İç alemini keşfetmesini, tıpkı küçük bir çocuğu eğitir gibi, ona zarar veren bu mekanizmayı iyilik ve nezaket yoluyla devreden çıkarmasını gerektirir. Bu çok zahmetli bir yoldur. Çok sancılıdır. Hiç de kolay değildir. Eti tırnaktan koparır gibi, her sabah “kendini, kendi iyiliğini seçmek” adına disiplinli bir şekilde hareket etmeyi gerektirir.

Bu, iradenin yoludur. İrade koymak nefsi köreltir, insanı varoluş potansiyeline, insan teknolojisine evriltir. Burada sanırım en önemlisi, insanın kendini yenmeye ve kendi içindeki düzene başkaldırmaya kararlı ve azimli olmasıdır.

Çünkü yolculuk her ne kadar çetin ve zorlu olsa da, varılan noktadaki iç huzur ve başarı duygusunun üstüne yoktur. İnsan kendisi için neyin iyi olduğunu çok iyi bilir aslında. Ancak o bilen tarafının sesi o derece kısılmıştır ki; unuttuğunu zanneder.

Diyelim ki sağlıklı yaşamayı, sigarayı bırakmayı veya forma girmeyi seçiyorsunuz. Bayır aşağı eski alışkanlıklarınızın girdabına tekrar yuvarlanmamak için, kendinizle olan bağı kuvvetlendirmeniz elzemdir. Peki bu iletişim nasıl kuvvetlenir?

Bedeninizi eğitin

Keşke beden eğitimi derslerinde gerçek anlamda bedeni nasıl eğiteceğimizi öğrensek! Beden sadece kasadan atlayarak eğitilmez. Bedenin bir ritmi var. Bu ritme göre hareket etmek, sistemi kendi içinde ve doğayla uyuma sokar.  Sağlıklı beslenme, nefes egzersizleri, yoga duruşları ve fiziksel egzersiz yoluyla beden sağlık kazanır.

Çoğumuz bedenimize bir depo, bir çöplük gibi davranıyoruz. Ama insan bedeni, bir tapınak gibidir. Onunla da aranızda bir iletişim var. O size ne yemeniz, ne yememeniz, ne zaman ve ne kadar yemeniz gerektiğini daima söylüyor. Bu iletişimi kuvvetlendirmenin en nazik yolu bana sorarsanız şilte üzerinde nefesle beraber uygulanan yoga hareketleri. Siz bedeninize ibadet eder gibi davranırsanız o da sizi hızla potansiyelinize kavuşturmak adına sizin için her şeyi yapar.

Ayurvedik Sabah Rutini: 9 Adımda Güne Daha İyi Başlayın

Zihninizi eğitin

Ancak insan sadece bedenden ibaret bir varlık değil. Biz, beden-zihin ve ruhtan ibaret varlıklarız. Sizi sabote eden kurulum zihninizde, ancak ruhunuzu hunharca susturarak, bedeninizi yönetiyor. Dolayısıyla bedeni ve zihni birlikte eğitmek gerekiyor.

Zihni eğitmek, iç gözlem ve meditasyonla mümkün olabilir. Zihin, psikologların araştırmalarına göre günde 40.000 ila 70.000 düşünce üretiyor. Kırsal bölgede yaşayan bir insan için meditasyon çok daha kolayken şehir insanları için hiç de o kadar kolay değil. Günde birkaç kez oturun ve zihninizden geçen düşünceleri gözlemleyin.

Bu çok önemli bir adım. Günümüzde çok az kişi zihninden geçen düşüncelerin ve bu düşüncelerin yarattığı duyguların farkında. Zihni biraz sakinleştirmek, gevşetmek ve meditasyona hazırlamak adına nefes teknikleri ve fiziksel aktivite yardımcı olur. Eski yogiler için yoga duruşları, meditasyonlarda uzunca ve rahat bir şekilde oturmalarını sağlamak amacıyla uygulanıyordu.

Hiçbir yogi için duruşlar amaç değildi kısacası. “Şu kafa duruşunu da yapayım, bacağımı ensemin arkasından bir geçireyim, o zaman ereceğim” diye düşünmediler hiçbir zaman. Yogada esas olan ruhsal duruşlar, fiziksel değil.

Sonbahara Taze Bir Başlangıç: Zihinsel Detoks

Yaşam enerjinizi yükseltin

Yaşam enerjiniz yüksekse, sizi sabote eden mekanizmaya karşı irade koymanız kolaylaşır. Kendinizle aranızdaki bağ kuvvetlenir. Yoga duruşları, fiziksel egzersiz ve nefes çalışmalarını hayatınızın ayrılmaz bir parçası haline getirin. Düzenli uyku uyuyun. Beslenmenize çok dikkat edin.

Pranayı Yükseltmenin ve Yüksek Tutmanın Yolları

Özbilgisine dadanın  

Kadim öğretiler, “Ben kimim?” sorusuna kendi içinizde cevap bulmanızı sağlarlar. Çeşitli sağaltım sistemleriyle, içsel (zihinsel ve duygusal anlamda) düzen kurmanıza yardımcı olurlar.

Takıntılar, duygusal iniş çıkışlar ve psikolojik problemlerden bünyenizi  arındırırlar. Zihinsel, bedensel ve ruhsal anlamda sağlıklı bir insana dönüşme yolunda size ışık tutarlar. Öz bilgisi, size rağmen sizin için çalışan ruhunuza değmenize, onun size iyilikle fısıldadıklarını dinlemenize ve sizi sabote eden yanınızdan kurtulmanıza fayda sağlar.



Arzu Özev

1983 yılında İstanbul’da doğan Arzu, Saint Joseph Lisesi’ni bitirdikten sonra University of Massachusetts Amherst’te psikoloji okuduğu yıllarda, Sudarshan Kriya nefes tekniği ve yoga öğretisiyle tanıştı. Hindistan başta olmak üzere, Yeni Zelanda, Güney Afrika, ABD ve Almanya’da kişisel gelişim ve yoga konusunda birçok eğitim alarak, sertifikalı eğitmen oldu. Dünya çapında 150...



BLOOM SHOP