Yılın en soğuk zamanları geldi çattı! Sonbahardan kışa dönüşte nasıl ki gardırobumuzdaki kıyafetler yerlerini atkı, şapka ve kalın kazaklara bırakıyorsa bizler de günlük rutinimizi, beslenmemizi ve uyku düzenimizi kışa uygun şekilde dönüştürmeliyiz. Kış sezonu boyunca soğuk algınlığından ve mevsimsel depresyondan koruyabilecek, zinde hissetmenizi sağlayacak wellness ritüelleri!
Bedeni uyandıran Ayurvedik pratik: Kuru fırçalama
Bir Ayurveda uygulaması olan kuru fırçalama, eklemlerde dairesel, diğer bölgelerde düz hareketlerle uygulanan bir yöntemdir. Kan akışının hızlanmasına, ölü derilerin temizlenmesine, kapalı gözeneklerin açılmasına, toksinlerin giderilmesine ve enerji akışının düzenlenmesine yardımcı olur.
Doğal kıldan yapılmış bir fırça yardımıyla böylece kış aylarında vücudunuzu dışarıdan da destekleyebilirsiniz. Bu yöntemin hemen ardından sıcak bir duş alabilir ya da vücudunuzu nemlendirerek soğuk havalara karşı bedeninizi hazırlayabilirsiniz.
İçinizi ısıtacak bir terapi: Sıcak banyo
Yoğun bir günün ardından üşümüş bir şekilde eve geldiğinizde kendinize sunabileceğiniz en iyi rahatlama yöntemlerinden biri de sıcacık bir banyo! Banyo keyfinizi tam bir öz şefkat seansına dönüştürebilir, sıcak suyun vücuda terapi uygulayan özelliğinden verim sağlayabilirsiniz.
Özellikle kış aylarında mukus blokajlarını temizleyen, kan akışını hızlandıran, soğuk algınlığıyla mücadeleyi kolaylaştıran, kas ve kemik ağrılarına iyi gelen ve uykuyu düzenleyen sıcak banyo sizi fiziksel ve ruhsal anlamda yenileyen bir uygulama. Sıcak banyo saatinizi mumları, aromaterapi yağlarını, tütsülerinizi, organik sabunları ve banyo tuzlarını dahil etmeyi unutmayın.
Köklen ve sakinleş: Yin yoga
Köklenmenin ve sakinleşmenin en iyi yollarından biri de yin yogadır. Kış aylarında kendinizi daha mutsuz ya da karmaşık duygular içerisinde hissedebilirsiniz. Yin yoga genellikle kalçaların, pelvisin, iç kalçaların ve alt omurganın uzun süreli, pasif taban pozlarından oluşur. Bu alanlar özellikle bağ dokuları açısından oldukça önemlidir. Pozlar sessiz bir ortamda, yerle temas kurarak, beş dakika, bazen daha uzun süre boyunca uygulanır. Yin yoga ile zihninizi ve bedeninizi sakinleştirebilir, kan dolaşımınızı hızlandırabilir ve stresinizi uzaklaştırabilirsiniz.
Daha az trafik, daha çok temiz hava: Kış yürüyüşü
Soğuk havalarda hasta olma endişesi genellikle kapalı alanlara yönelmemize neden olur. Bu yüzden bir yerden bir yere giderken belki yürüyeceğiniz bir mesafe bile olsa araç kullanmayı tercih edebiliriz. Ancak stresten arınmak ve vücudunuzu aktif tutmak için kış aylarında da hareket etmeye özen göstermek gerekir. Doğa yürüyüşleri, gün ışığından faydalanarak yapılan açık hava egzersizleri gibi aktiviteler bol oksijen almayı ve psikolojik olarak kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.
Dinç bir zihnin ve bedenin sırrı: Kaliteli uyku
Hangi mevsim olursa olsun, kaliteli ve yeterli uyku; kendinizi çok daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Uyku sırasında beyin kendini yeniler ve hafızada gerekli, gereksiz bilgilerin ayrımını yapmaya başlar. Aynı zamanda büyüme hormonu salgılanır, hücre yenilenir ve beden kendini bir sonraki güne hazırlamaya başlar. Bu nedenle her gün sirkadiyen ritme uygun olarak gün ışığıyla güne başlayıp karanlıkta ise vücudu dinlenmeye ve yenilenmeye bırakmalısınız.
Soğuk algınlığıyla mücadele: Direnci artıran bütünsel beslenme
Kış aylarında vitamin ve mineraller bakımından zengin sebze ve meyvelerle, süper besinlerle, probiyotik yönünden zengin gıdalarla çeşitli ve dengeli beslenmek önemlidir. Aksi halde, bağışıklık sistemi zayıflayarak olası bir hastalık ile karşılaştığında vücudu savunmaya alamaz.
Direncinizi güçlendirmek ve kışı daha sağlıklı geçirmek için beslenme rutininize mutlaka antioksidan deposu olan yeşil yapraklı sebzeleri, zencefil, zerdeçal, sarımsak gibi süper gıdaları; kefir, yoğurt, peynir, turşu, pancar gibi probiyotikleri, protein ve kalsiyum bakımından zengin yiyecekleri öğünlerinize dahil edebilirsiniz.
Kış ruhunu evinize taşıyın: Mumlar, bitki çayları ve Hygge ambiyansı
Kış demek, kocaman yastıklar, yumuşacık battaniyeler, kalın çoraplar ile kalorifer önünde kitap okuyarak, bol bol film izleyerek, sıcak bitki çaylarıyla evde keyif yapmak demek! Rezene, melisa, papatya, sarı kantaron gibi yatıştırıcı etkiye sahip bitki çaylarıyla evinizin en huzur verici köşesine kurulabilir, etrafınızı çevrelediğiniz mumlar ve tütsülerle kendinize bir Hygge alanı yaratabilirsiniz.
Bu dönemi soğuk, hastalık, yoğunluk ve kötü hava koşullarıyla bağdaştırmak yerine kış ruhuna uygun aktivitelerde bulunmak, dinginleşmek, yaz aylarının yang enerjisini kış döneminin yin enerjisine dönüştürmek size kendinizi çok daha huzurlu, uyumlu ve keyifli hissettirecektir.
