YAZAN: MELTEM FAKABASMAZ
FOTOĞRAF: STANDARD DOSE

Hiç aşırı mükemmeliyetçi olduğunuzu veya spontane planlara uyum sağlamakta zorluk çektiğinizi hissettiniz mi? Eğer öyleyse, bu yaşadığınız durum metal elementi dengenizin bozulduğunun habercisi olabilir.


Metal elementi nedir?

Geleneksel Çin Tıbbı’ndaki diğer elementlerin her biri gibi, metal elementi de gelişmenize yardımcı olmak için kendi benzersiz hediyelerini sunar. Metal elementi uyum içinde ve dengede olduğunda, kendinizle ve başkalarıyla barışık hissetmeniz daha kolaydır.

İki bin beş yüz yıldan fazladır uygulanan Geleneksel Çin Tıbbı teorisinde 5 element yer alır; ateş, toprak, tahta, su ve metal. Bunların her biri vücudumuzdaki belirli organlar, doğadaki mevsimler, duygular, tatlar, kokular ve seslerle ilişkilidir. Çevremizdeki dünyayı anlamamıza, onunla ilişki kurmamıza ve dünyamız ile olan karşılıklı bağlantıyı görmemize yardımcı olurlar.

Metalin özellikleri sert, güçlü ve hassas olmasındadır. Metal elementi; parlamamıza, parlak olmamıza ve ilham vermemize izin verir. Metal ayrıca birçok kez yeniden kalıba dökülebildiği için esneklik özelliğine sahiptir. Bununla birlikte, metal çok güçlü hale gelirse sertleşir.

Dengeli metal; sağlıklı sınırlara, kolay bir rutine ve ilham verici ritüellere izin verirken metalin eksikliği özensizliğe ve uyuşukluğa yol açar. Metal fazla olduğunda kendimizi samimiyetle ifade etmekte zorlanırız. Bu ayrıca solunum sistemi, cilt, eliminasyon, lenfatik ve bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlara neden olabilir.

Metal elementiyle ilişkili organlar: Akciğerler ve kalın bağırsak

Akciğer meridyeninin ana işlevi solunumdur, yani nefesin içeri ve dışarı dolaşımıdır. Aldığımız nefes böbreğe kadar iner, sonra yaşam gücümüz için işe yaramayan nefesi dışarı veririz. Bunlar bakteriler, toksik duygular veya tutunduğumuz yalanlar hatta utanç bile olabilir. Kalın bağırsağın ana görevi hayatımızdaki atıkların dışkı olarak atılmasıdır. Ayrıca, cildin gözenekleri gibi yaşam gücünüzün açılışı ve kapanışı metal elementi tarafından kontrol edilir.

Akciğerler vücudumuzun yüzeyini (cilt ve saç) besler. Dalak meridyeninden aldıkları sıvıyı vücut yüzeyine yayarlar. Akciğer meridyeninde dengesizlik varsa cildimiz ve saçlarımız kuru ve solgun; dengeli olduğunda ise parlak ve canlıdır.

Bedenin doğal savunma hattı: Wei Chi

Geleneksel Çin Tıbbı’na göre kötü havaya, mikroplara ve virüslere maruz kaldığımızda ilk savunma hattımız Wei Chi bariyerimizdir. Zamanla yanlış beslenme, duygusal stres, keder, üzüntü, sigara, kirlilik (toksinler) ve daha fazlası gibi birçok faktör nedeniyle zayıflayabilir ve dengesiz hale gelebilir. Wei Chi’miz düştüğünde alerji, astım, soğuk algınlığı, cilt problemleri gibi semptomlara ve hastalıklara eğilimli hale geliriz. Sağlığınızın ve bağışıklık sisteminizin gücü, meridyen kanallarınızda akan Wei Chi’nin kalitesine, miktarına ve dengesine bağlıdır.

Akciğerler ve bağışıklık sistemi soğuk algınlığı, grip ve enfeksiyonlarla savaşmak için birlikte çalışır. Bu nedenle akciğerler Wei Chi’yi veya bağışıklık fonksiyonunu etkiler. Bu tür Chi doğrudan derinin altına akar ve “Chi’nin kapıları” olarak da bilinen gözeneklerimizi kontrol eder. Wei Chi’nin güçlü olması iyi bir bağışıklığa sahip olduğumuzun göstergesidir. Eğer zayıfsa, hastalığa karşı direncimiz de zayıftır.

Metal elementinin mevsimi: Sonbahar

Sonbahar; kasılma, içe doğru hareket etme ve kuruluk mevsimidir. Metal elementi ile ilişkili olan akciğerler ve kalın bağırsağın sonbahar mevsiminde en hassas dönemlerinde olduğunu özellikle söylemem gerekir. Yılın bu zamanı akciğerlerin en savunmasız olduğu zaman olduğu için rüzgar, soğuk ve kuruluktan etkilenme olasılığının da en yüksek olduğu dönemdir. Sonbaharda serinliğin ve kuruluğun artmasının, soğuk algınlığı ve gribin daha yaygın hale gelmesinin ve kronik öksürüklerin ortaya çıkma eğiliminin artmasının sebebi budur diyebiliriz. 

Sonbaharda veya özellikle tatillere hazırlanırken hayatınızda bir rutine ve düzene ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu sadece bunalmış hissetmekten kaçınmak için pratik bir çözüm değil; aslında enerjisel bir yatkınlıktır. Doğadaki hayvanlara bakarsanız, onların da aynı şeyleri yaptığını fark edersiniz.  Onlar da kış mevsimine hazırlanmak için tohum, kuru yemiş ve diğer besinleri toplayarak “işlerini” düzenlerler.

Metal elementinin duyguları: Üzüntü ve keder

Geleneksel Çin Tıbbı teorisine göre, metal elementi akciğerler ve üzüntü-keder duyguları ile ilişkilendiriliyor. Bu duygular aşırı miktarda mevcut olduğunda, akciğerleri zayıflatma eğilimi gösteriyor. Bazılarınız önemli kayıplarının ardından yas tutanlarda birdenbire ortaya çıkabilen öksürüğe aşina olabilir. Keder ve üzüntü, herkes için farklı anlamlara gelebilir ve birçok biçimde ortaya çıkabilir. Bir kaybın yasını tutmakla da değişimle ilişkili üzüntüyle ve kederle de ilgili olabilir. İlişkilerimizde, yaşam tarzlarımızda, sosyal yaşamlarımızda ve çalışma durumlarımızda meydana gelen değişiklikler keder ve üzüntü duygularını gündeme getirebilir.

Kalın bağırsak hem fiziksel hem de zihinsel olarak “bırakmak” ile ilişkilidir. Bu, herhangi bir duyguyla ilgili olabilir ancak keder veya üzüntü ile çalışırken özellikle etkilidir. Sonbaharda doğaya baktığımızda yapraklarını bırakan, ölüme ve sonrasında yeniden doğmaya hazır ağaçları görürüz. Sonbahar, hayatımızda artık ihtiyaç duymadığımız şeyleri düşünmek ve hayrımıza hizmet etmeyen şeyleri bırakmak için harika bir zamandır. Bu; kişi, ilişki ya da iş gibi büyük şeyler ya da kendimiz hakkında sahip olduğumuz bir inanç veya belirli duygular olabilir. Ayrıca evimizin dağınıklığını gidermek için biraz zaman harcamak gibi daha küçük şeyler de olabilir.

Özellikle sonbahar boyunca akciğerlerimizi ve kalın bağırsağımızı desteklemek söz konusu olduğunda, duyguların ağırlığını hafifletmek gerektiğini hatırlamalıyız. Bu organları zayıflatan keder ve üzüntü duygularının fazlalığıdır -ki bu duyguları hissetmek tamamen doğaldır- ancak bu duyguların hayatımızı kontrol etmesi dengemizi bozar. Tıpkı bırakmakta olduğu gibi hayatımızdaki belirli değişikliklere direnmemiz doğaldır ancak bunlara kendimize zarar vermesine rağmen tutunduğumuzda sağlıksız olmaya başlar.

Metal elementinin dengesi bozulduğunda:

Metal elementinde fazlalık olursa:

  • Aşırı mükemmeliyetçi olabilirsiniz. Metal elementi net hedefler belirlemenize ve niyetlerinize bağlı kalmanıza yardımcı olur. Bu harika bir hediye olsa da, aşırıya kaçarsanız sorun olabilir.
  • Aşırı kontrolcü veya katı olma eğiliminde olabilirsiniz.
  • Planlar yapmak ne kadar yararlı olsa da bazen hayat bize öngöremeyeceğimiz yeni fikirler veya fırsatlar sunabilir (beklenmedik bir kariyer veya yalnız kalmak istediğiniz bir zamanda karşınıza çıkan potansiyel bir partner gibi). Kararlarımızda dikkatli olmak önemli olsa da hayatın bize sunduğu beklenmedik hazinelere açık olmak da akıllıca olacaktır.

Metal elementinde eksiklik olursa:

  • Metal elementi, yaşamda ilham ve heyecan için enerji sağlar. Bu nedenle metal element, eksikliğiniz varsa duygularınız tam tersi yönde salınabilir. Kronik üzüntü veya depresyon, metal elementinizin eksik olduğunun belirtileridir. Küçük aksiliklerin muazzam aksilikler gibi hissettirdiğini fark ederseniz bu metal elementinin dengesinin bozulduğunun göstergesidir. Benzer şekilde, yaşamla tatmin edici bir şekilde bağ kuracak duygusal enerjiyi bulamıyorsanız bu da metal eksikliğinin başka bir göstergesi olabilir. Bir adım geri atarak yaşamda bu tür deneyimleri kabul edebilmek enerjinizi yeniden dengelemek için ileri doğru anlamlı adımlar atmanızı sağlayabilir.
  • Metal elementi eksikliği olan kişiler, belirgin bir netlik eksikliği yaşayabilir. Akşam yemeği için hangi restorana gideceğine, hangi kıyafeti giyeceğine veya planlarını takip edip edemeyeceğine karar vermekte zorlanabilir. Bir süre sonra stres ve endişe hissedebilir.
  • Etrafınızda olup bitenlere karşı sık sık motivasyonsuz veya “uyuşuk” hissediyorsanız, bu metal elementi eksikliğinizin olduğunun bir göstergesi olabilir. Örneğin, önceden sizi heyecanlandıran ancak şimdi kayıtsız hissetmenize neden olan belirli bir aktivite varsa, metal elementi eksikliği yaşıyor olabilirsiniz. Elbette herkesin ilgi alanları ve tutkuları zamanla değişir, bu nedenle motivasyon eksikliğinizin doğal değişimlere ve büyümeye mi dayandığını yoksa daha derinde bir eksiklik mi olduğunu fark etmek önemlidir.

Metal elementi dengesini sağlamak için neler yapmalıyız?

1. Yaşam tarzı değişimleri

  • Metal, kalın bağırsak ile ilgili olduğundan atıkları ortadan kaldırmaya ve kabızlığı önlemeye yardımcı olmak için yüksek lifli yiyecekler yemeniz iyi gelebilir.
  • Cildin nemini korumak için bolca ılık sıvı tüketmek önerilir.
  • Hareket etmek ve pranayama yani nefes egzersizleri akciğere fayda sağlayabilir.
  • Yogada belirli bir yapıyı takip etmek yani net ve açık yönlendirmelerle yapılan, içten gelen bir akış yerine yönlendirmeli bir akış tercih etmek metal elementi için daha dengeleyici olacaktır.
  • Göğüs kafesini açan deve, yay ve köprü pozları özellikle metal elementinin pozlarıdır.
  • Hangi seviyede olursak olalım destek alarak “bırakmaya” yönelik yoga yapmak metal elementini dengeleyecektir.
  • Eski alışkanlıkları veya eski düşünme biçimlerini bırakmak ve zaman zaman spontane olmaya çalışmak metal elementini yükseltecektir.

2. Gıdalarla dengeyi bulmak

Bedenimizi her mevsim en iyi şekilde destekleyecek farklı yiyeceklerle beraber yeme ve pişirme biçimleri de vardır. Sonbaharda vücudumuz kuruluğa ve soğuğa yönelebilir. Bu nedenle daha sıcak ve daha az soğuk veya çiğ yiyecek yemek daha faydalıdır.

Akciğerleri ve kalın bağırsakları dengeli beslemek için dahil edilecek bazı yiyecekler:

  • Daha az salata yemek ve daha çok çorba içmek önerilir.
  • Yiyecekleri buharda ve kaynatarak pişirmek, yiyecekler daha fazla nem tuttuğundan akciğerin yin enerjisi için daha faydalıdır.
  • Özellikle haşlanmış elmalar ve armutlar akciğer Yin’ini besler ve nemlendirir.
  • Yatmadan önce ılık suda bal içmek kuru boğazı rahatlatabilir ve kabızlığa yardımcı olabilir.
  • Soğan, sarımsak, şalgam, zencefil veya yaban turpu gibi tatları keskin yiyecekler mukusun dağılmasına yardımcı olabilir.

3. Metal elementi için yoga akışı



Meltem Fakabasmaz

İstanbul’da doğan Meltem, Doğu Akdeniz Üniversitesi Endüstri Mühendisliği, 2002’de Bilgi Üniversitesi’si Sinema-TV Yüksek lisans tamamladı. 10 yıla yakın medya dünyasında çalıştıktan sonra, 2015 yılında başladığı yogada uzmanlaşmayı seçerek, insanın iyi olma yolculuğu yoluna da başlamış oldu. E-RYT® 500, YACEP® Yoga Alliance onaylı sertifikalı yoga eğitmeni ve Ayurveda uygulayıcısı, aynı zamanda...



BLOOM SHOP