YAZAN: BURCU ERBAŞ

Eğer bu görünürde “akademik” yazının sizi ve sağlınızı ilgilendirmediğini düşünüyorsanız baştan söyleyelim MTHFR gen mutasyonu oldukça yaygın şekilde görülen bir sağlık durumu! Bilişsel fonksiyonları, kardiyovasküler sağlığı, üreme fonksiyonlarını ve sağlıklı yaşam süresini direkt olarak etkileyen en önemli genlerimizden MTHFR en basit halinde bedenimizin B vitamini ve folatı kullanılabilir forma getirmesine yarıyor. Ayrıca rolü bununla sınırlı kalmıyor. Hücresel sağlık denince akla gelen metilasyon döngüsünün başrol oyuncusu olan MTHFR geni, eğer bir mutasyondan ötürü olması gerektiği gibi çalışmıyorsa bütünsel sağlık negatif etkilenebiliyor. Neyse ki böylesi bir problem doğru yaşam tarzı seçimleri ile dışarıdan dengelenebiliyor. Sizin için MTHFR gen mutasyonunun bütünsel sağlık üzerindeki etkilerini ve metilasyon döngüsünü desteklemenin yollarını araştırdık!


MTHFR gen mutasyonu nedir?

MTHFR geni, uzun ismi ile metilentetrahidrofolat redüktaz enzimi, bedendeki folik asit ve esansiyel B vitaminini aktifleştirmeye yarıyor. Beslenme yolu ile aldığımız folat ve folik asidi bir tür biyoaktif olan 5-MTHF’ye çeviren bu enzim aynı zamanda metilasyon döngüsüne de aktif olarak katılıyor. Biri annemizden biri babamızdan gelen iki kopya şeklinde bulundurduğumuz bu gen her gün, tüm hücrelerimize folat vitamininin ulaşmasını sağlıyor. Folat sayesinde bedendeki homosistein seviyeleri dengeleniyor, kimi hormon ve antioksidanlar, alyuvarlar, nörotransmitterler hatta DNA gibi çok önemli biyoaktifler oluşuyor.

Kardiyovasküler sağlığı, üremeyi, enerji sentezini, detoksifikasyonu ve bilişsel yetileri direkt olarak etkileyen bu biyoaktif üretim sürecine de metilasyon deniyor. Bedenimizdeki tüm hücreleri, sistemleri ve fonksiyonları etkileyen metilasyon döngüsü saniyede 1 milyar kere gerçekleşiyor.

MTHFR gen mutasyonu bütünsel sağlığı nasıl etkiler?

Optimal sağlık için büyük bir öneme sahip olan MTHFR geni, toplumdaki birçok kişide mutasyona uğramış şekilde görülüyor. Araştırmalara göre, sadece ABD’de 150 milyon kişinin MTHFR geni olması gereken formunda bulunmuyor. MTHFR gen mutasyonu olarak bilinen bu kişiye özgü değişimler genin etkinliğini ve işlevini negatif yönde etkileyebiliyor. Bu da kendini zayıflayan metilasyon döngüleri ile gösteriyor. Metilasyon problemleri sonucu hücrelere işlenemeyen folat, uzun vadede bedende birikerek homosistein yüküne sebep oluyor. Yüksek homosistein seviyeleri ve folik asit eksiklikleri de kardiyovasküler, nörolojik, genetik sağlık ve üreme sağlığında sorunlara neden oluyor.

MTHFR gen mutasyonuna sahip olduğumuzu nasıl anlarız?

Yapılan bir araştırmaya göre bedenimizin folatı aktifleştirip aktifleştirememe ihtimali yüzde 50 oranında değişebiliyor. Bir başka deyişle MTHFR mutasyonuna sahip olma ihtimalimiz yüzde 50 oranında saptanıyor. Eğer bu genimizde bir mutasyon bulunuyorsa kendini yüksek seyreden homosistein seviyeleri ve düşük folik asit ile gösteriyor. Hücresel seviyede böylesi bir probleme sahip olup olmadığımızı anlamanın en doğru yolu da kan değerlerinde homosistein düzeylerine bakmak oluyor. Eğer homosistein seviyeleri yüksekse böylesi bir mutasyondan bahsedilebiliyor.

Yüzde 50’lerde seyreden görülme oranı ilk başta çok yüksek gelse de aslında MTHFR mutasyonuna sahip olmak bütünsel sağlığımızın mutlaka negatif etkileneceği anlamına gelmiyor. Bu noktada genetik altyapımız kadar yaşam tarzı seçimlerimiz, toksik maruziyetimiz, beslenme biçimimiz de neredeyse eşit derecede etkili oluyor.

Metilasyon sağlığını nasıl destekleyebiliriz?

Özellikle MTHFR gen mutasyonuna sahipsek metilasyon döngümüzü yaşam tarzı seçimlerimizle dışarıdan desteklememiz ve zararlı çevresel etmenlere olan maruziyetimizi azaltmamız gerekiyor. Neyse ki MTHFR gen mutasyonuna sahip kişilerde görülen metilasyon problemleri doğru beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı değişimleri ve stratejik takviyeler alınarak düzeltilebiliyor.

Aşağıdaki aksiyonlar metilasyon sağlığını desteklemek için kullanılabiliyor:

  • Metillenmiş folat ve B vitamini takviyesi almak: Metilasyon döngüsü sebebiyle folik asit ve B vitamini eksiklikleri yaşanıyorsa bu durumu dengelemenin en iyi yolu dış dünyada metilasyon döngüsünden geçirilmiş, hücreler tarafından işlenmeye hazır, tam anlamıyla biyoaktif B ve folat takviyeleri almaktan geçiyor.
  • Metilasyon döngüsünü destekleyen bir beslenme izlemek: Bazı gıdalar içeriklerinde metil donörleri, besin kofaktörleri, metilasyon yolları için substratlar içererek metilasyon döngüsünü dışarıdan destekleyebiliyor. Bu gıdalar sırasıyla; turpgil ailesindeki sebzeler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, sakatatlar, kuşkonmaz, pancar, orman meyveleri, shiitake mantarı, zerdeçal, yeşil çay olarak belirtiliyor.
  • Çevresel toksinlere karşı maruziyeti düşürmek: Metilasyon döngüsündeki problemler bedenin doğal detoksifikasyon yollarını tıkayabiliyor. Halihazırda bir mutasyondan ötürü metilasyon doğru şekilde çalışmıyorsa çevresel toksinlerin beden üzerindeki yükü daha da ağırlaşabiliyor. Bu nedenle çevresel toksinlere karşı maruziyetin minimize edilmesi bütünsel sağlığın yükseltilmesi için önem taşıyor. Bu yaşam alanlarındaki hava ve suyun filtrelenmesi, mümkün olduğunca organik gıdalarla beslenilmesi ve doğal, temiz içerikli kozmetik ve ev temizleyici ürünler kullanılması ile sağlanabiliyor.


Burcu Erbaş

1997 yılında Antalya’da doğan Burcu, İstanbul Saint Joseph lisesinde eğitim gördü. 2020 yılında Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Erasmus programı ile bir sene boyunca eğitim aldığı Sciences Po Paris’te çevre politikaları, sürdürülebilirlik ve ekoloji üzerine dersler aldı. Öğrendiklerinden çok etkilenen Burcu yaşam tarzını çevreye duyarlı olacak şekilde...



BLOOM SHOP