Vücudumuz trilyonlarca hücreden oluşur. Bedenimizde yaşanan her aktivite ilk önce hücresel bazda başlar, daha sonra dokulara, organlara, sistemlere dağılır ve bizlerin somut olarak fark edebileceği boyuta ulaşır. Bu nedenle hücresel sağlık, optimal sağlık demektir. Araştırmalar, uzun yıllar boyunca ırsi olarak kabul edilmiş Alzheimer, diyabet, kanser gibi birçok hastalığın aslında yüzde 100 genetik olmadığını, çevresel etmenlerin zararlı genlerin aktive olmasında büyük rol oynadığını ortaya koymuştur. Dış etmenlerin oynadığı bu tetikleyici rol de epigenetik bilim dalının incelediği mekanizmalardan biri olan metilasyon döngüsü ile açıklanır. Metilasyon nedir ve neden optimal sağlığımızın anahtarıdır, sizin için araştırdık.
Metilasyon nedir?
Metilasyon, epigenetik bilim dalı içerisinde incelenen birçok mekanizmadan biri ve belki de en önemlisidir. Epigenetik, DNA dizilimini değiştirmeyen fakat genin bedende ifade ediliş biçimini etkileyen değişimleri inceler. Bir başka deyişle, çevresel faktörlerin genetik dizilimin kendini ifade ediş biçimini nasıl etkilediğini araştırır. Dış dünyanın etkisi altında genetik ifadelerin değişmesi de ortaya çıkan sonuçların geri döndürülebilir hatta önlenebilir olduğu anlamı taşır. Örneğin, bazı hücrelerin alkol gibi çevresel nedenlerden ötürü kanser hücresine dönüşmesi veya yaşlanma süreci epigenetiğin araştırma alanındadır.
Metilasyon da DNA dizilimini değiştirmeyen fakat o genin bedende nasıl bir iz bırakacağını etkileyen bir mekanizmadır. DNA’nın temel yapı birimi nükleotitler 4 farklı organik baz; adenin, guanin, sitozin ve timinden oluşur. Bu 4 bazın birbirilerine bağlanarak oluşturdukları dizilimler, her insanda farklıdır. DNA’nın bu kısmı ırsi yani genetiktir ve değiştirilemez.
Sitozin bazına bağlanan 1 karbon ve 3 hidrojen atomunun oluşturduğu bileşiğe metil grubu denir. Bu grup o genin aktive olup olmayacağını etkiler. Eğer bir DNA dizilimine metil grubu eklenmiş ise o gen metilasyona uğramıştır. Çoğunlukla metilasyona uğramış gen inhibe edilmiş yani bastırılmıştır. O genin bedende bırakacağı etki durdurulmuştur. Örneğin, bir genetik mutasyonun metilasyon ile engellenmesi o hücrenin tümöre dönüşmesini yani kansere sebep olmasını engeller. Metilasyon tüm insanlarda, her an, biz farkına dahi varmadan hücresel boyutta gerçekleşir. Nefes almak kadar biyolojik olan metilasyon süreci yaşamaya devam etmemizi sağlayan her sistemin motor gücüdür.
Metilasyon döngüsü neden bozulabilir?
Araştırmalar, metilasyon sürecinin çevresel etmenlerden etkilendiğini ortaya koymuştur. Bunun sebebi metilasyon döngüsünün birçok yapı maddesine bağlı çalışmasıdır. Eğer bu yapı maddelerinin yetersiz beslenme sonucu eksikliği görülüyorsa metilasyon döngüsü de negatif yönde etkilenir.
Bununla beraber metilasyon döngüsünün ağır metal tüketiminden, bazı ilaçların kullanımından, çeşitli genetik mutasyonlardan da negatif etkilendiği bilinmektedir.
Sonuçları nelerdir?
Metilasyon döngüsünün bozulması bedende bulunan bir tip aminoasit; homosisteinin yükünü arttırarak aşağıdaki rahatsızlıklara yol açabilir:
- Pıhtılaşma riskinin artması
- Kardiyovasküler rahatsızlıklar
- Astım
- Parkinson hastalığı
- Otizm
- Bunama
- Alzheimer
- Beyin sisi
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
- Kanser
Yukarıdaki problemlerin yanı sıra, metilasyon döngüsü herkesin kendi genetik dizilimi üzerinden işleyen oldukça öznel bir süreçtir. Bu nedenle metilasyonunun bozulması kişiden kişiye farklılaşan sonuçlar doğurabilir.
Metilasyon döngüsünün bozulmasının bir diğer etkisi de bedenin antioksidan üretimi üzerinedir. Çok güçlü bir antioksidan olan glutatyon, metilasyon döngüsü bozulduğu zaman yeterince üretilemez. Sonucunda da yükümlü olduğu işi; oksidatif stresi yönetmeyi yerine getiremez. Oksidatif stresin kontrol altında tutulamaması metilasyon sürecini daha da bozarak kronik hale getirir ve beden kendini bir kısır döngü içinde bulur.
Metilasyon döngüsünün bozulduğunu nasıl anlarız?
Vücutta işleyen sistemlere sıkı sıkıya bağlı olduğu için metilasyonun bozuklukluğunu ayırt etmek zor olabilir. Bir uzman tarafından yapılacak kan testlerinde lipid ve homosistein değerlerinin yorumlanması metilasyon sağlığı hakkında da aydınlatıcı olacaktır.
Döngüyü sağlıklı tutmak için neler yapmalıyız?
Metilasyonu etkileyen yapı maddeleri aşağıdaki gibi sıralanabilir. Bu yapı maddeleri bol miktarda bulunduran besinleri sıklıkla tüketmek sağlıklı metilasyon döngüsünün anahtarını oluşturur.
Folat
Folat açısından zengin besinler aşağıdaki gibidir:
- Koyu yeşil yapraklı ıspanak gibi otlar
- Turpgiller; lahana, karnıbahar, brokoli, brüksel lahanası
- Pancar
- Kuşkonmaz
- Fasülye
- Tam tahıllar
- Turunçgiller
B12 vitamini
B12 açısından zengin besinler aşağıdaki gibidir:
- Kırmızı et
- Balık
- Tavuk
- Yumurta
- Süt ürünleri
- Baklagil
- Tahıl gevrekleri
- Besin mayası
B6 vitamini
B6 açısından zengin besinler aşağıdaki gibidir:
- Muz
- Sakatat
- Nişastalı sebzeler; patates, balkabağı, bezelye
Kolin
Kolin açısından zengin besinler aşağıdaki gibidir:
- Et
- Tavuk
- Süt ürünleri
- Turpgil
- Yumurta
- Buğday rüşeymi