Kapalı ve soğuk kış günlerinin melankolisine kapılmak yerine son zamanların en trend akımlarından biri Hygge ile tanışın!
Geçici bir trend olmayacağının sinyallerini veren Hygge, dünyanın en mutlu ülkeler sıralanmasında birinciliği kimseye kaptırmayan Danimarkalıların mutluluk, huzur ve rahatlık ile bağdaştırdıkları bir yaşam felsefesi. Nasıl okunacağı konusunda kafalar hala karışık! Ancak yalnız değilsiniz, onu “Hug-gah” olarak telaffuz edebilirsiniz.
Kendi Hygge’nızı nasıl yaratırsınız?
Danimarkalılar, Hygge’yı öylesine benimsemişler ki onu “DNA’mızın bir parçası” olarak nitelendiriyorlar. Siz de bu felsefeyi hayatınızın bir parçası haline getirmek istiyorsanız işe Hygge manifestosunu takip ederek başlayabilirsiniz. Meik Wiking’in “Hygge: Danimarkalıların Mutluluk Sırrı” kitabında yer alan bu manifesto, 10 maddeden oluşuyor. Bu huzurlu atmosferi merak edenler için işte öneriler!
Ambiyans
Loş bir ortam, mum ışıkları ya da şömine ateşi… Kendinizi rahat ve huzurlu hissettiğiniz bir ortamda bulunmak, Hygge’nın en önemli maddelerinden biri. İsterseniz bu ambiyansı, tütsüler, doğal içerikli oda parfümleri, rahatlatıcı mumlar veya sevdiğiniz yumuşak bir müzikle daha keyifli bir hale getirebilirsiniz.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, kenevir bitkisinin doğal bir iyileştirici olduğunu ortaya koyarken Hygge ruhunu doğal bir şifacıyla pekiştirmek isteyenler için kenevir yaprakları eşliğinde tütsü ve oud kokularının yanı sıra odunsu notalardan oluşan Atelier Rebul’un Hemp Leaves mumunu tavsiye edebiliriz. Eğer evinize orkide, gül, müge çiçeği ve karanfil gibi çiçek notaları ile portakal, tengerin ve bergamot gibi meyve notalarına sahip ferah bir koku yayılsın isterseniz, Flower Fusion Çubuklu oda parfümünü de keyifle kullanabilirsiniz.
Anda olmak
Cevaplamadığınız mailleri, önümüzdeki hafta gireceğiniz sınavı ya da sabahki toplantıyı bir süreliğine unutun. Bilgisayar ekranından, telefondan uzaklaşıp kendinizi dinlemeye zaman ayırın. İçinde bulunduğunuz anın keyifli yanlarına odaklanın.
Keyif almak
Hygge felsefesinde, keyif almak için etkinlikten etkinliğe koşmaya veya büyük hediyelere ihtiyacınız yok. Küçük şeylerden keyif alabilmek mutluluğa giden yolda büyük bir adım. En sevdiğiniz yemeği yemek, mola verip sıcak bir kahve içmek ya da lezzetli tatlılarla ufak kaçamaklar yapmak… Zaten hayatınızın bir parçası olan şeylerden keyif almaya çalışın.
Eşitlik
Burada bahsedilen eşitliği, iş bölümü gibi düşünebilirsiniz. Birlikte yaptığınız etkinliklerde ya da yaşam alanınızı paylaştığınız kişilerle iş bölümü yapmanız Hygge için oldukça önemli. Böylece ev sahibi olmanın, akşam ne yemek yeneceğinin ya da temizliğin ne zaman yapılacağının stresini tek başınıza üstlenmeniz gerekmez. Herkes aynı şartlarda, benzer sorumluklara sahip.
Şükran duyma
Hygge sahip olduğunuz her şeyin değerini bilmenin sizi mutluluğa götüreceğini söylüyor. Hayatınızdaki insanlar, işiniz, yediğiniz yemek, yürüdüğünüz sahil yolu hatta çok soğuk bir günde sizi sıcak tutan bir atkı… Ne kadar büyük veya küçük olduğu fark etmez, mutlu olmak istiyorsanız sahip olduğunuz her şey için müteşekkir olmalısınız.
Uyum
Bu maddede hayatla uyum içinde olmaktan bahsediliyor. Yaşamı bir yarış olarak görmekten vazgeçmelisiniz. Daha iyisini yapmak istemenizin nedeni kendinizi mutlu etmek olmalı, başkalarından daha iyi olmak değil.
Rahatlık
En rahat kıyafetlerinizi giyin, koltuğun en sevdiğiniz köşesine oturun ve rahatlayın. Sizi sıkan şeylerden uzaklaşarak kendinize dinlenmek için zaman yaratın.
Ateşkes
Kendi Hygge’nınzı yaratmak istiyorsanız dramadan, olayları büyütmekten, ufak da olsa tartışmalardan uzak durmalısınız. Tabii ki sohbet etmek ve fikirleriniz paylaşmaktan çekinmeyin ama gerginlik yaratabilecek konulardan uzak durmaya çalışabilirsiniz.
Birliktelik
Sevdiklerinizle bir araya gelin ve mutlu anlarınızı hatırladığınız bir ortam yaratın. Paylaştığınız güzel hatıralardan bahsetmek bu birliktelik hissini güçlendirir. Aynı zamanda hatırlayacak daha fazla mutlu an yaratmanızı sağlar.
Sığınma
Kendinizi huzurlu ve güvende hissettiğiniz ortamlarda bulunmaya çalışın. Bu ortam fiziksel bir ortam olmak zorunda da değil. Tedirgin veya stresli durumlarda tekrarladığınız bir cümle, okuduğunuz bir kitap veya güvendiğiniz biriyle konuşmak da bu sığınma hissine ulaşmanızı sağlayabilir.
