Başkaları adına karar vermek kendimiz için karar vermekten neden daha kolaydır?
Bazen kendi sorunlarımızın altından kalkmakta zorlanıp, kendimizi içinden çıkılması zor düşüncelerle boğuşurken buluruz. Sorunlarımızı bir yakınımızla paylaştığımızda ise hiç aklımıza gelmeyen çözüm önerileri ile karşılaşabilir ya da “söylemesi kolay ama insanın kendi başına gelince öyle kolay olmuyor” diye düşünebiliriz.
Aynı durumu diğer bir versiyonda daha kolay gözlemleyebilirsiniz.
Örneğin arkadaşınız sorunlarını size anlattığında, olaylara daha objektif bir bakış açısıyla yaklaşıp en mantıklı yolu bulmasına yardımcı olabilirsiniz.
Peki kendimiz için karar vermekte zorlanırken, başkalarına yol göstermek neden bize daha kolay gelmektedir?
“Başkaları adına karar verme” üzerine yapılan araştırmalar
Binden fazla katılımcının yer aldığı “başkaları adına karar vermek” üzerine yapılan bir araştırmada, katılımcılara birçok farklı kategoride karar vermeleri gereken seçenekler sunuldu.
Katılımcılar kendileri için seçim yaparken farklı, başkaları için seçim yaparken farklı şeyler seçme eğilimi gösterdiler. Aynı zamanda bu seçimi yaparken geçirdikleri düşünme süreçleri de ilginç bir derecede farklılık gösterdi.
Kendileri için bir seçim yaparken her seçeneği en ince detayına kadar inceleyip, eksilerini ve artılarını değerlendirerek çok daha temkinli bir tutum sergilediler. Kendilerince olası görünen birkaç seçeneğe ağırlık vererek, aralarından en uygun olanın hangisi olduğunu bulmaya çalıştılar.
Öte yandan başkaları adına karar verirken çok daha farklı bir tutum sergiledikleri gözlemlendi. Katılımcılar bu sefer daha cesur ve risk almaktan çekinmeyen bir tavır takınıp ayrıntılara takılmadan, seçeneklerin daha yenilikçi ve heyecan verici olanlarına yönelmeyi tercih ettiler.
Bunun yanı sıra tüm seçenekler hakkında daha geniş çapta bilgi sahibi olduktan sonra seçimlerini yaptılar.
Benzer başka bir çalışmada da başkaları adına karar verirken, insanların daha yaratıcı bir tutum sergilediği görüldü.
Bu araştırmalar bize neyi gösteriyor?
Özetle kendimiz için verdiğimiz kararların aksine, söz konusu başkalarının hayatı olduğunda, olaylara dışarıdan bakabiliyor ve daha objektif olabiliyoruz. Bu durum insanın doğası gereği böyle işliyor.
Örneğin arkadaşınız sevgilisiyle bir sorun yaşadığında size ne yapması gerektiği konusunda danışıyorsa; sorunun çözülemeyecek kadar büyük olması durumunda ona kendi iyiliği için ilişkisini bitirmesini gerektiğini söylemekte çekinmezsiniz.
Ancak aynı durumda söz konusu kendi ilişkiniz ise, bu kadar net ve cesur bir kararı almanız kolay olmayabilir. Bunun sebebi başkaları adına karar verirken, olayların varabileceği sonucun iyi yanlarına daha rahat odaklanabilmektir.
Kendimiz söz konusu olduğunda nasıl daha kolay karar alırız?
Aslında bunun cevabı basit. İşin içinden çıkamadığınızı hissettiğiniz durumlarda güvenilir bir arkadaşınıza durumu anlatıp, objektif bir bakış açısı elde edebilirsiniz. Ya da kendi kendinize her zamanki bakış açınızdan bir süreliğine uzaklaşıp “bir arkadaşım bu durumda olsa ona ne yapmasını önerirdim?” sorusunu sorabilirsiniz.
Bu alıştırmayı yeterince tekrarlarsanız bu konuda daha başarılı olmaya başladığınızı göreceksiniz. Başka bir perspektiften bakabilmek, olaylara bakışınızı genişletecek ve gerek özel gerek iş hayatınızda size başarıya ulaşmakta yardımcı olacaktır.