YAZAN: LİLA ÖZKAN
FOTOĞRAF: ALEXANDER KAGAN

Bonjour à tous! Hepimizin hayranı olduğu, Fransızların deyimiyle “La ville des lumières” yani Işıkların Şehri olarak anılan Paris, yılın her ayında birçok ziyaretçiyi kendine çekiyor. Ancak burası bilinenin aksine, sadece romantizmin ve sanatın merkezi değil, aynı zamanda keşfedilmemiş hazinelerle dolu bir şehir. Her köşesinde tarih, kültür ve yaşamın tadını çıkarabileceğiniz birçok mekan ve aktivite bulunuyor. Eğer yakın zamanda bu büyüleyici şehri ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bu rehberde yer alan şehrin gizli kalmış güzelliklerini, yerel lezzetlerini tatmanızı sağlayacak restoranları, samimi kafeleri, eşsiz aktiviteleri ve alışveriş yapabileceğiniz benzersiz mağazaları mutlaka keşfedin!


Paris, sadece görsel bir şölen değil; aynı zamanda lezzetlerin, modanın ve yaratıcılığın da kalbidir. Ancak bu büyülü şehrin en güzel yönlerinden biri, kalabalıktan uzak, gizli kalmış köşelerinde yatan keşiflerdir. Bu rehber, yerel halkın favori mekanlarını keşfederek Paris’in ruhunu daha derinlemesine deneyimleyebilmeniz için size harika bir fırsat sunuyor. “Paris’in kalabalıklığından uzaklaşıp ara sokaklarda kaybolmak istiyorum.” diyorsanız yerel yaşamı deneyimlemenizi sağlayacak bazı öneriler:

Not: Deneyiminizi garanti altına almak için gerekli mekanlara internet üzerinden rezervasyon yaptırmayı unutmayın!

– Restoranlar –

1. Bouillon Chartier

Tarihi bir atmosferde otantik Fransız mutfağını deneyimlemek isteyenler için mükemmel bir mekan. Her daim önündeki uzun kuyruklardan anlayacağınız üzere uygun fiyatları ve lezzetli yemekleriyle pek çok kişinin favorisi. Erken saatlerde giderseniz yer bulmanız oldukça kolaylaşır.

2. Georges (Centre Pompidou)

Modern sanata ev sahipliği yapan Centre Pompidou’nun en üst katında bulunan bu eşsiz restoranda, şehrin muhteşem panoramik manzarasına karşı yemek yiyebilirsiniz. Bu mekan iç mimarisi ve şık ambiyansı ile unutulmaz bir deneyim sunuyor. Müze kısmınındaki güncel sanat sergilerini gezdikten sonra sevdiklerinizle keyifli vakit geçirebileceğiniz bu mekana mutlaka gitmelisiniz.

3. Loulou

Tuileries Bahçesi’nin ve Louvre Müzesi’nin yanında yer alan bu şık restoran hem iç mekanı hem de bahçesiyle göz alıcı olmasıyla meşhur. Ayrıca lezzetli İtalyan mutfağını denemek için harika bir seçim. Özellikle gidenler tarafından çokça beğenilen Votka soslu pennesini denemenizi tavsiye ederiz!

4. Coco

Palais Garnier’in içinde bulunan bu restoran, zarif bir atmosferde klasik Fransız mutfağının tadını çıkarabileceğiniz bir yer. ünlü iç mimarisinin yarattığı ambiyans ile gündüzleri “brunch” seçeneği bulunan ve akşamları canlı müziğin yer aldığı bu mekan kültürel bir deneyim arayanlar için ideal.

5. Pink Mamma

İtalya’nın en iyi lezzetlerini Paris’te sunan ve ziyaretçilerini kısa süreliğine de olsa İtalya’ya götüren bu restoran, sıcak ve samimi bir ortamda mükemmel yemekler sunuyor. Çalışanların dahi İtalyan olduğu bu mekanda nostaljik İtalyan kültürü esintilerine sahip dekorasyon da oldukça dikkat çekiyor. Özellikle pizzalarını ve özel kokteyllerini mutlaka denemelisiniz!


– Kafeler –

1. Café Léperouse

1762’den beri hizmet veren ve Paris’le klasikleşmiş olan bu işletme, tarihi dokusuyla ziyaretçilerini karşılıyor. Lezzetli ve aynı zamanda günün her saatine uygun çeşitleriyle tarihi Concorde Meydanı manzarası karşısında bir deneyim sunuyor.

2. Sevenly Heart

Modern ve samimi bir atmosferde sağlıklı atıştırmalıklar yiyebileceğiniz ve kahve keyfi yapabileceğiniz bu mekanda farklı tatlar denemek harika bir seçenek. Dekorasyonu ve sadeliğiyle dikkat çeken bu mekanın menüsünde bulunan bu işletmeye özel çeşitli çay seçeneklerini deneyimlemenizi tavsiye ederiz!

3. Judy Market

Bu mekan rengarenk ürünleri ve samimi atmosferiyle brunch severler için vazgeçilmez bir durak. Taze ve organik malzemelerle hazırlanmış menüsüyle dikkat çekiyor. Luxembourg Bahçeleri’ne çok yakın olan bu işletme parktaki keyifli yürüyüşünüzün ardından keyifli bir brunch yapma imkanı sunuyor. Özellikle avokado tostunu denemenizi öneririz!

4. Café Kitsuné

Şık ve minimalist tasarımıyla öne çıkan Café Kitsuné özellikle kahve tutkunları ve matcha severler için bir cennet. Paris’le beraber ikonikleşen bu mekanın farklı konumlarda şubeleri de bulunuyor. En keyiflisi şüphesiz ki Palais Royal içerisinde bulunan şubesi. Burada parkın içerisinde sakin bir ortamda kitabınız eşliğinde kahve keyfi yapabilirsiniz. Ayrıca dilerseniz markanın kendi ürünlerinden de satın alabilirsiniz.

5. Wild and The Moon

Dünyanın nimetlerine saygı duyarak ve aynı zamanda olabildiğince lezzetli hale getirerek ürün yelpazesini oluşturan bu kafe, organik ve vegan ürün seçenekleriyle dolu. Sağlıklı lezzetleri sıkılmadan tüketmek isteyenler için ideal. İster oturarak tüketebileceğiniz ister takeaway şeklinde ürün seçenekleri bulunuyor. Ayrıca beslenmesinde bu konuya dikkat edenler için yüksek proteinli öğün seçenekleri de var. Özellikle ev yapımı juice ürünlerini denemenizi öneririz.


– Patiseriler –

1. Du Pain et des Idées

Ünlü bir fırın olan bu patiseri, taze ekmek ve pastalarıyla dikkat çekiyor. Ürünlerini taze bir şekilde deneyimleyebilmek için sabahın erken saatlerini tercih edin. Özellikle kruvasanlarını ve “l’escargot” olarak adlandırdıkları, farklı aromalarda hazırladıkları ve yapısı salyangoza benzeyen meşhur tatlısını mutlaka deneyin!

2. Boulangerie La Parisienne

Gerçek Paris fırıncılığını deneyimlemek için harika bir yer olan bu pastanenin ürünlerini mutlaka denemelisiniz. Burası da hem ürünleri tükenmeden yakalayabilmek hem de en taze hallerini deneyimleyebilmeniz için sabahın erken saatlerinde tercih edilmesi gereken bir Paris fırını. Klasik Fransız kruvasanı ve Pain au chocolat’sını tatmak istiyorsanız burası tam size göre!

3. Rose Bakery Maison Balzac

Maison Balzac’da bulunan Fransız mutfağının modern yorumlarıyla dolu bu pastane sağlıklı tatları lezzetli bir şekilde sunuyor. Hava koşulları müsaade ederse Eyfel Kulesi manzaralı bahçesinde bu eşsiz tatlarla keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.

4. Matcha Social Club

Matcha severler için bir cennet olan bu küçük işletme matcha aromalı tatlarıyla epey meşhur. Genelde takeaway seçeceğinin bulunduğu bu yer hızlı ve güleryüzlü servisiyle dikkat çekiyor. Dilerseniz kendi üretimleri olan matcha ürünlerinden kendiniz yapmak için de alabilirsiniz.

5. The Coffee

Kahve tutkunları için mükemmel bir durak. Özellikle özel harman kahveleri ve ev yapımı pastalarıyla dikkat çekiyor. Paris’in işlek noktalarında bulunan şubeleriyle kahve keyfine istediğiniz yerde ulaşmanızı sağlıyor. Mekana gittiğinizde kasada bulunan tablet üzerinden siparişi kendiniz oluşturuyorsunuz. Yine sade dekorasyonu ile dikkat çeken bu mekanda kahvenizi keyifle yudumlayabilirsiniz.


– Alışveriş durakları –

1. Officine Universelle Buly 1803 

Köklü tarihi ve eşsiz ürünleriyle parfüm ve güzellik dünyasında bir dönüm noktası olan Officine Universelle Buly, 1803 yılında kuruldu. Fransız kültürünün zarafetini ve yenilikçiliğini bir araya getiren bu ikonik marka sadece parfüm değil, aynı zamanda cilt bakımı ve kişisel bakım ürünleriyle de dikkat çekiyor. Geleneksel el işçiliği ve çağdaş tasarım anlayışını harmanlayarak, her bir ürünü adeta bir sanat eseri haline getiriyor. Üstelik kişiselleştirme seçeneğiyle Paris’e ait harika bir anıya sahip olmanızı da sağlıyor. 

2. Le Marais ve Saint Germain Sokakları

Bu bölgelerdeki lokal butiklerde şık kıyafetler ve benzersiz parçaları bulabilirsiniz. Alışveriş yaparken Paris’in atmosferini yaşayabileceğiniz bu sokaklarda bulunan butiklerin vitrinlerine göz atarken aynı zamanda sokakların ambiyansı ve kültürel izleriyle iç içe olacaksınız.

3. Marché aux Puces de Paris – Saint-Ouen 

Paris’in antika pazarları, vintage ve eşsiz eşyalar arayanlar için bir cennet. Genellikle cumartesi, pazar ve pazartesi günleri tezgahlar kuruluyor. Sabah 10:00 civarında açılıyor ve akşam 18:00’e kadar devam ediyorlar. Bu etkileyici antika pazarında dolaşırken nadir bulunan parçalar keşfetmek için bolca zaman ayırmayı unutmayın!

4. Samaritaine

Paris’in kalbinde, Rue de Rivoli’de yer alan ve tarih boyunca şehrin simgelerinden biri haline gelmiş bir alışveriş merkezi arıyorsanız buldunuz!  Zamanla birçok dönüşüm geçiren Samaritaine, 2020 yılında yeniden kapılarını açarak lüks markalar, sanat galerileri ve gastronomi mekanlarıyla dolu modern bir alışveriş deneyimi sunuyor. Lüks markaların bir araya geldiği etkileyici bir seçkisi var. Burada, Chanel, Louis Vuitton, Dior ve Hermès gibi ikonik markaların yanı sıra daha niş ve bağımsız tasarımcıların ürünlerini de bulmak mümkün.

5. Le Bon Marché

Lüks alışverişin simgelerinden biri olan bu alışveriş merkezi, tasarımcı markalarından yerel ürünlere kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Modadan kozmetiğe, ev eşyalarından gurme gıdalara kadar her alanda seçkin markaların yanı sıra, birçok bağımsız tasarımcının ürünlerini de barındırıyor. Le Bon Marché, ziyaretçilerine sanatsal sergiler, etkinlikler ve gastronomik deneyimler sunarak bir kültür merkezi niteliği taşıyor. Yiyecek bölümünde ise, gurme ürünler ve yerel lezzetleri keşfetmek mümkün.

6. Passage Jouffroy

Hem mimarisiyle hem de sunduğu eşsiz atmosferle dikkat çeken bu pasaj, şık dükkanlar, antikacılar ve çiçekçilerle dolu bir cennet gibi. Ziyaretçiler, burada sadece alışveriş yapmakla kalmıyor, aynı zamanda 19. yüzyılın Paris’ine dair bir yolculuğa çıkarak dönemin ruhunu hissedebiliyor. Passage Jouffroy, özellikle kitapçılar, vintage mağazaları ve el yapımı hediyelik eşya satan dükkanlarıyla öne çıkıyor.


– Aktiviteler –

1. Rasa Yoga

Paris’in merkezinde güneşli bir avlu içerisinde yer alan Rasa Yoga, birçok seviyede yoga dersi, pratikler ve atölyeler sunuyor. Üstelik bu alternatiflerden İngilizce de faydalanılabiliyor. Farklı stil ve seviyelerdeki dersler, koyu ahşap zeminli, ışık dolu sınıflarda sunuluyor. Stüdyoda soyunma odaları ve duşların yanı sıra bir butik ve masaj odası da bulunuyor.

2. Slowe Wellness House

Burası cam çatıları ve avlu konumları sayesinde doğal ışık alan iki HIIT & FLOW alanına sahip. Stüdyolar %100 ekipmanlarla, hava temizleyicilerle ve özel ses sistemiyle donatılmış. Deneyimi yavaşça uzatmak için seanstan sonra sıcak havlular ve mekana özel losyonlar bulacaksınız. Alternatif tıp seçeceğini deneyimlemek için nitelikli uzmanlar da mevcut. Bu merkezde ayrıca kafe ve juice bar seçeneklerinden de faydalanabilirsiniz.

3. The New Me

Kişisel gelişim atölyeleri ve seanslar sunan bu merkez, kendinizi keşfetmek ve dönüştürmek için ideal bir yer. Randevulu ve özel hocalar eşliğindeki pilates dersleriyle kendinizi şımartabilirsiniz. Ayrıca dilerseniz seans öncesi ve sonrası matcha ve kahve keyfi yapabileceğiniz bir kafesi de mevcut.

4. Poses

Yoga, pilates ve bar seçenekleriyle üç farklı konsepte sahip olan bu mekan, ön rezervasyonla 50 dakikalık seanslarıyla şehrin koşuşturmasına ara vererek günlük hareket ihtiyacınızı karşılamayı hedefliyor. Hem basında hem de gidenler tarafından pozitif geri dönüşlere sahip olmasıyla oldukça ünlü bir spor merkezi. Kendi deyimleriyle “sade ve gözü yormayan bir ambiyansta” spor yapmanız için ideal bir yer.

5. Parc des Buttes Chaumont

Paris’in en güzel parklarından biri olan Buttes Chaumont, doğayla iç içe bir yürüyüş ve piknik yapmak için harika bir seçenek. Ayrıca buranın en tepesine çıkarak Paris’e yukarıdan bir bakış atabilirsiniz!

6. Dior Müzesi

Christian Dior’un tarihini ve eserlerini yerinde keşfetmek isteyen moda tutkunları için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Burada Dior’un eski ve yeni koleksiyonlarından parçalar bulunuyor. Kalabalıktan kaçınmak için hafta içi günlerinde ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

7. Musée Carnavalet

Paris’in tarihi hakkında derinlemesine bilgi edinmek için harika bir müze. Şehrin geçmişine dair birçok eseri burada bir arada bulabilirsiniz. Geniş ve keyifli avlusunda bulunan kendine özel bir kafesi de bulunuyor. Yaz aylarında ziyaret ederseniz burada vakit geçirme imkanı da bulabilirsiniz. Ayrıca burası ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

8. Le Petit Palais

Sanat ve mimarinin birleştiği bu müze, güzel bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. dönem dönem özel sergileri de oluyor. Girişin ücretsiz olması da büyük bir avantaj. Büyüleyici bahçesinde bulunan minik kafesi de sergi ziyareti sonrası soluklanma noktası olarak bu tarihi yapının keyfini çıkartmayı harika bir deneyime dönüştürüyor.



Lila Özkan

Lila Özkan İstanbul’da doğdu. Lise eğitimini Saint Benoît Fransız Lisesi’nde tamamladıktan sonra lisans eğitimi için Paris’te bulunan Sorbonne Üniversitesi’ne devam etti. Şu anda Biyoloji bölümünde son sınıf öğrencisi olan Lila, lisans yıllarında edindiği bilgileri gelecekte sosyal medya ve dijital pazarlama alanında kullanmayı planlamaktadır. Kendini geliştirmek için Live to Bloom'da içerik...



BLOOM SHOP