Yoga’da nefes alıp vermek tanımı ile kullanılan Prana; yaşam enerjisi, tüm canlıların varolması için gereken güç olarak nitelendirilir, aynı zamanda tüm enerjilerin ortaya çıkış halidir. Bizler pranayı yediklerimiz, içtiklerimiz, deneyimlerimiz ve hava sayesinde kendimize yeniden ve yeniden yükleyebiliriz.
Eğer tam olarak Prana’yı anlar ve yönetebilirsek, sınırsız gücümüz ortaya çıkabilir. Yoga’yı Batı’ya getirenlerden Swami Vivekananda:
Bedeninin her bir parçasını prana, yaşam gücü ile doldurabilirsin. Bunu başarırsan tüm bedeni kontrol edebilirsin. Bedende hissedilen tüm hastalıklar ve ızdıraplar mükemmel şekilde kontrol edilebilir.
Bu sebeple yoganın orijinalinde amaç, pozlarda pranayı bedenin her bir parçasına iletebilmektir. Bu sebeple nefes, yoga pratiklerinin olmazsa olmazıdır. Diğer fiziksel aktivitelerde de nefes kullanılır, fakat yogada nefes ve hareket dinamiği, prananın tüm bedene ulaşabilmesi için uyumla gerçekleşir. Bu sayede yaşam enerjinizi aktif hale getirmiş oluruz.
Akciğerlerin hareketlerinin kontrolü olan pranayama, nefesle ilişkilendirilir. Prana, akciğerleri hareketlendirir ve onların hareketi ile hava bedenin içine çekilir. Kısacası pranayama nefes almak değil, tam olarak akciğerlerin hareketini sağlayan kas gücünü kontrol etmektir. Prana bedende kontrol edildiğinde onunla bağlantılı ne varsa onların da hareketini kontrol etmeye başlarız.
Swami Vivekananda
Bu bir anlamda bedenimizin hislerini ve hareket alanını belirli seviyede kontrol edebilme gücüne sahip olduğumuzu bize hatırlatıyor.
Batı dünyasında prana
Doğu gelenekleri belirli formlardaki yaşam enerjisi üzerine konuşmaya, araştırmaya ve bu konuda uzmanlaşmaya yönelirken, Batı dünyası büyük çoğunlukta sessiz kalmayı tercih ediyor.
Prana hakkında bilimsel araştırma yapan sayılı bilim insanlarında biri Avusturyalı Albert Szent-Gyorgyi. C vitamini üzerinde yaptığı araştırma ile Nobel ödülü kazanan Albert, moleküler seviyede nefes alıp vermenin etkilerini araştırmaya yöneldiğinde, “Hava ile yaşam nasıl enerjiye sahip oluyor?” sorusunu araştırmaya başladı. Elektronların hareketlerinin pranayı temelde açıkladığını fark etti.
Çevremizdeki ve içimizdeki her şey moleküllerden oluşuyor. Moleküllerin yapı taşı olan atom; pozitif olanı protonlardan, negatif olanı elektronlardan ve nötr olanı nötronlardan meydana geliyor. En temel seviyede her madde enerjidir. Yaşayan ve yaşamayan (cansız olandan) arasındaki fark ise yaşam olanlarda elektronların uyarılmış şekilde hareket etmesi olarak açıklanıyor. Elektronlar moleküler arası ne kadar fazla hareket ederse canlı o kadar yaşam dolu oluyor. Bu da bilimsel olarak prananın anlamını açıklıyor.
Doğu dünyasında prana
Swami Vivekananda’nın prana açıklaması ise şu şekildedir:
Hintli filozofçulara göre evren iki ayrı varlıktan olmuştur. Akasha ve Prana olarak nitelendirilen bu varlıklar en başta sonsuz Akasha okyanusunda arananın uyuması ile başlar. Başta okyanus hareketsizdir, prananın hareketi ile okyanus hareket etmeye başlar. Bu prana hareket eder, titreşir, ve bu okyanustan güneş, ay, yıldız, dünya, insan, hayvan, bitki sistemleri oluşur. Enerjinin gerçekleşmesi yani boyutlanması pranadır.
Farklı yorumlamalar olmasına rağmen; Doğu ve Batı pranayı tek bir anlam altında birleştiriyor: Enerji olarak tanımlanan pranayı kendi bedeninde kontrol edebilen kişi, yaşamda da benzer prensiple hareket edebilir.
Pranayı kontrol edebilen kendi zihnini de kontrol edebilir ve yanı şekilde diğerlerinide. Pranayı kontrol edebilen bedenini kontrol edebilir ve varolan tüm bedenleri, çünkü prana enerjinin kaynağıdır.
Swami Vivekananda
Harekete geçmek için
Kendi pranamızı anlayıp yönlendirebildiğimizde, çevremizde olanları da benzer şekilde etkilemiş oluruz.
Her insan olduğu yer neresi ise oradan hareket etmeli, kendine en yakınında olan ne varsa onları kontrol edebilmeyi öğrenmeli. Bu beden bize her şeyden daha yakın. Ve aklımız bedenimizden de yakın. Bedenimiz ve aklımız tüm dışardaki evrenden daha yakın. Prananın minik dalgasını yaratan zihinsel ve fiziksel enerjilerimizi kontrol etmeyi başardığımızda tüm pranayı yani yaşam enerjisini kontrol edebilmek için umutlanabiliriz.
Swami Vivekananda
Başkalarının zihinlerini veya davranışlarını kontrol etme odağı ile hareket etmek yerine yaşadığımız toplumun titreşimini pozitif olarak yükseltebilsek bile yeterli olmaz mı? Dikkatimizi dışarıya çevirmek yerine önce kendimizde enerji nasıl işliyor keşfedip anladığımızda, ondan sonra çevremizdekileri nasıl etkiliyoruz öğrenebilir ve uygulayabiliriz.
Yaşam enerjini şifalandırmak isterseniz bu linki tıklamanız yeterli.
İlginizi çekebilir: Pranayı Yükseltmenin ve Yüksek Tutmanın Yolları