
HPV veya Human Papilloma Virüs, özellikle son 30 yılda farkına vardığımız ve tehlikelerini gördüğümüz bir virüstür ve 100’e yakın çeşidi vardır. Geçmişte rahim ağzı kanserinin sık cinsel ilişkiden veya benzeri nedenlerden olduğu düşünülürken bugün artık bulaşıcı bir virüsten dolayı olduğu net olarak anlaşılmıştır. Üstelik teknolojinin de gelişmesiyle bu virüslerin hangilerinin kanser yapabildiği hangilerinin ise daha tehlikesiz olduğu anlaşılabilmektedir. Peki rahim ağzı kanseri neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümü uzmanlarından Prof. Dr. Teksen Çamlıbel anlatıyor!
Rahim ağzı kanserinin nedenleri nelerdir?
Rahim ağzı, vajinanın yaklaşık 7-8 santim içindedir ve rahmin vajinaya bakan kısmıdır. Bu kısmın normal rahimden çok daha farklı biyolojiye sahip olmasının nedeni, kendisinin vajinadaki etkenlere, sperme, mikroplara maruz kalması, esas rahmin ise steril olmasıdır.
Rahim ağzı kanseri rahmin vajinaya bakan kısmında olur. Çoğunlukla çok eş değiştiren ve cinsel hayata daha erken yaşlarda başlayanlarda sık görülür çünkü esas etken Human Papilloma Virüsü’dür (HPV). Rahim ağzı kanserine HPV’nin yol açtığı bilgisi oldukça yenidir. Çok çeşitli cinsleri olan bu virüsün sadece cinsel ilişkiyle ve bazen genital bölgedeki cilt temasıyla geçtiğini de biliyoruz.
HPV virüsü vajina yoluyla rahim ağzına ulaştığında, bazı cinsleri oradaki hücrelerin bozulmasına neden olur. Bu bozulma genellikle 4 etapta gerçekleşir:
- Birinci etap, “hafif displazi” dediğimiz hafif hücre değişiklikleridir. Bunlar bazen kendi kendine geçebilir veya tedavi edilir (CIN I).
- İkinci etap, “orta displazi”dir. Genellikle kendi kendine geçmez ve tedavi edilmelidir (CIN II).
- Üçüncü etap, “ağır displazi”dir. Bu ise kanserden önceki son adım olarak kabul edilir ama yine birinci ve ikinci etaplardaki hücre değişikleri gibi aynı sistemle tedavisi yapılır (CIN III).
- Dördüncü etaptaki “ağır displazi” çok uzun yıllar tedavi edilmeden bırakılırsa, kansere yol açabilir.
Bu bilgi bize gösteriyor ki bir kişinin yılda bir kere PAP Smear testi yaptırması ve rahim ağzındaki bu hücrelerin tahlile yollanması, rahim ağzı kanserini önleme konusunda son derece etkili bir yöntemdir. Yavaş ilerleyen bu displazi ve kansere dönüşüm, kadına yıllar öncesinden kanseri teşhis edebilecek bir pencere bırakır. Konumuz gereği her kadının yılda bir kere jinekoloğa görünmesini istiyoruz. Son zamanlarda PAP Smear testinde HPV’ye de bakıyoruz. Eğer kişide HPV vajina içinde ve rahim ağzında görülmüyorsa, bu kişilerin testleri 3 yılda bir de yapılabilir.
Rahim ağzı kanseri belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Rahim ağzı kanserinin belirtilerine gelecek olursak, en sık görünen belirti BELİRTİSİZLİKTİR. Yani rahim ağzı kanseri önce PAP Smear testi ve jinekolojik muayeneyle anlaşılır. Ne yazık ki erken bir belirtisi yoktur.
Geç belirtiler ise düzensiz adet kanamaları, şiddetli adet kanamaları, menopoz sonrası kanamalar, özellikle cinsel ilişki sonrası kanamalar ve kötü kokulu akıntılardır. Ama bu şekilde teşhis edildiğinde genellikle ileri evre kansere rastlanır. Yani yılda bir kere PAP Smear testi yaptırarak kanserden tamamen korunabilirsiniz.
Bir kişi Smear testi yaptırdığında orada hafif bir düzensizlik görülürse, daha sonra “kolposkopi” denen özel bir mikroskop yardımıyla rahim ağzının büyütülmesi ile o bölgenin daha iyi görüldüğü ve oradaki hücre değişikliğinin fark edildiği bir muayeneye tabi olur. Doktor rahim ağzındaki değişiklikleri gördüğü yerden bir biyopsi alır ve bu biyopsiye göre de hafif/orta/ağır displazi (CIN I, CIN II, CIN III) tanısı konur. Bu tanı konduğu zaman da tedavi, genellikle o bölgenin dondurulması (Kriyoterapi), LEEP denilen bir işlemle soyulup alınması ve değişik koterizasyon yöntemleriyle yapılır veya CIN III’te bazen rahim ağzının bir kısmı da konik bir şekilde çıkartılabilir. Bu tedaviler genellikle yüzde yüze yakın başarılıdır.
İleri evre rahim ağzı kanserleri ise geniş kapsamlı ameliyatlarla ve bazen daha sonra eklenen kemoterapi ve radyoterapiyle tedavi edilmektedir. Yılda bir kere PAP Smear testi önleyici tanı için önerilir. Ancak daha önce ameliyat geçirmiş kişiler PAP Smear testini daha sık aralıklarla yaptırmalıdır.
HPV aşısı rahim ağzı kanserini önler mi?
HPV’nin yaklaşık 20 yıldır bir aşısı mevcuttur ve en son çıkan HPV aşısı 9 tane cinse karşı bağışıklık oluşturmaktadır. Bu aşılar yapıldığı günden 2 ay sonra ve 6 ay sonra tekrar edilmek üzere 3 kez yapılır ve şu anki bilgimize göre de bu cinslere karşı ömür boyu koruma sağlamaktadır. Bu aşı 10 yaşından sonra 45 yaşına kadar bütün kadınlara ve erkeklere yapılabilir. Ayrıca, kadınlar HPV’yi erkeklerden aldığı için erkek çocukların da aşılanması Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmiştir.
Son söz olarak, lütfen jinekoloğunuza yılda bir kere gidin ve PAP Smear testi yaptırın. 10-45 yaş aralığında bir genç kız veya erkekseniz HPV aşısı olun.