Dünya gürültülü ve stresli bir yer haline geldikçe, sessizliğin gücü kendini daha fazla hissettirmeye başladı. Tükenmişlik sendromu, beyin sisi, anksiyete ve çağımızın daha pek çok problemine çözüm olan sessizlik, bilinçli olarak kullanıldığı zaman hayat kalitemizi hissedilebilir ölçülerde arttırıyor. Uzmanlar tarafından da günlük hayatın bir parçası haline getirilmesi önerilen sessizlik pratikleri hem bireysel hem de sosyal anlamda geliştirici etkiler yaratıyor. Sessizliğin gücünü henüz keşfetmediyseniz bu yazıya göz atmanızda fayda var!

Sessizlik için zaman ayırmak

Gün içinde bilinçli olarak sessiz kalmak merkezimize dönmemize yardımcı oluyor. Günün koşuşturmasının içinde durup bir ara vermek, sabahları erken kalkıp sessizliğe zaman ayırmak veya boş bir anımızda bilinçli olarak sessiz kalmak; zihnimizi, bedenimizi ve ruhumuzu dengeye getirerek hem bireysel hem de sosyal anlamda daha dengeli, güçlü ve sağlıklı olmamızı sağlıyor. Sessiz kalarak ilgimizi yönetebiliyor ve zihnimizi yönlendirebiliyoruz, sonuç olarak da beynimiz geviş getirmeyi ve endişelenmeyi bırakıyor.

Beynimiz için bir mola!

Çevremizdeki tüm uyarıcılardan ve gürültüden uzak kalarak kendimize zaman ayırmak en başta zorlayıcı olabiliyor. Sessizlik pratiklerine başladığımız zaman beynimiz otomatik olarak endişe veren durumlara odaklanıyor ve geviş getirmeye başlıyor. Tamamen doğal olan bu olumsuz düşünce döngülerinin önüne geçmeyi başardığımız noktadaysa zihnimize yavaşlayabilmesi için bir fırsat sunulmuş oluyor.

Bu pratikleri sırasında uygulanan sessiz meditasyonlar, sessizliğin zihnimizde yarattığı etkiyi güçlendiriyor. Fakat olumsuz maymun zihnimizi susturmak her zaman çok da kolay olmadığı için rehber eşliğinde yapılan bir meditasyon da beyni ve zihni rahatlatmak konusunda etkili bir mola olabiliyor.

Başlarda pek çok kişi için zor olan ve hatta korkunç görünen sessizlik pratikleri zamanla çok daha kolay bir hal alıyor. Araba sürerken müzik açmamak, sabahları erken kalkıp sessizliğin ve durağanlığın tadını çıkarmak veya akşam yatmadan önce kendimize ekranlardan uzak bir boşluk oluşturmak güzel bir başlangıç olabiliyor. Sessiz kalarak mutlu anıları gözden geçirmek veya şükran duyduğumuz şeyleri anımsayarak mutluluk seviyenizi yükseltmek de sessizlik deneyimini etkili kullanmanın başka bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Bu molalarda gözden kaçırmamız gereken esas nokta sessizlikle beraber zihnimizi yavaşlatmak! Gürültü önleme özelliği olan bir kulaklık ve etrafınızdaki insanların desteği de bu süreçte bize destek olabiliyor.

İlginizi çekebilir: Mutluluk Hormonları Nasıl Aktive Edilir?

Sessizliğin benliğimize faydaları

Farkındalığımızı arttıran sessizlik, aslında bizi uyandıran ve hayatımıza anlam katmamızı sağlayan bir pratiktir. Vücudumuzla ve duygularımızla bağ kurmamızı destekliyor ve bizim için aslında yolunda gitmeyen şeyleri fark etmemizi sağlıyor. Sessizlik pratikleri, özel olarak zaman ayırıp uygulamanın yanı sıra, günlük hayatın içine entegre olarak da sosyal ilişkilerimizi daha dengeli bir şekilde yönetmemize ve sürdürmemize olanak sağlıyor.

Hisler ve tepkiler arasında bir boşluk yaratan sessizlik, olayların ve durumların ortasından bir adım geri çekilmemiz ve konu hakkında rasyonel bir yargı ve ardından tepki vermemiz konusunda bize destek oluyor.

Sosyal ilişkilerimizde de sessiz kalmayı tercih etmek, karşımızdaki kişileri dinlemek için daha fazla dinleme alanı yaratmamızı sağlıyor. Sonuç olarak da dengeli ilişkiler ve güven ortamı oluşuyor.

İlginizi çekebilir: Nietzsche’nin Zerdüşt’ü: Üç Adımda Üstinsan





BLOOM SHOP