Sosyal medya bağımlılığını mercek altına alıp, olay mahalline indik ve Frenchos’a sorduk!
Sabah uyanınca, yemek esnasında, yolda yürürken, arkadaş sohbetlerinde, TV karşısında, uyumadan önce… Her anımızda yanımızda olan en iyi ve bir o kadar da sinsi arkadaşımız: Sosyal medya! Bağımlısı olduğumuz malum ve yapılan son araştırmalar da sosyal medyanın psikolojimizi fena halde bozduğunu gösteriyor. Elbette çözüm elimizde; sosyal medya ile ilişkimizi seviyeli bir düzeye indirmek.
Durum böyle olunca, zamanının büyük bir bölümünü sosyal medyada geçirdiğini tahmin ettiğimiz influencer’lar açısından nasıl diye merak ettik. 2008 yılından beri blog yazan, Instagram’da 89k’lık büyük bir kitleye hitap eden ve aynı zamanda 7 romantik kitabın yazarı Frenchos’a soralım istedik.
Sosyal medyada bir hayli vakit geçirdiğinizi tahmin ediyoruz ancak son yıllarda sosyal medyanın insan psikolojisini olumsuz etkilediğini gösteren birçok araştırma yapılıyor. Sağlığınızı korumak için nasıl bir önlem alıyorsunuz?
Instagram’a baktığınızda hepimiz çok mutluyuz ve çok güzel hayatlar yaşıyoruz. Bu durum takipçilerimiz de dahil olmak üzere, aslında biz influencer’ları bile kendimizi başkalarının hayatlarıyla kıyaslamaya ve yetersiz hissettirmeye itiyor. Aslında bazen farkında olmadan birbirimizi kandırıyoruz. Böyle olunca bizim psikolojimiz de etkileniyor. Bu yüzden kendime hep hatırlattığım bir felsefem var: “Senin tek rakibin sensin! Sadece kendinle yarış, dünden daha mutlu olmaya çalış, kimseye takılma ve kimsenin hayatının hiçbir detayını düşünme.”
İşim gereği kimi zaman bende kaygıya kapılabiliyorum; böyle dönemlerde kaygılarımı yatıştırmak için uyguladığım birkaç nefes egzersizi var. Bunun yanı sıra terapiye gidiyor ve kendi başıma başa çıkamadığım bir duygum varsa üstesinden gelmek için destek almayı tercih ediyorum. Aslında insan kendini iyi tanıdığında sorunlarına nasıl yaklaşması gerektiğini de iyi biliyor. Öncelikle kendimizi tanımalıyız bence!
Sosyal medya detoksu yapmayı hiç denediniz mi?
Denemedim, açıkçası denemeyi de şu sıralar düşünmüyorum.
Sabah 9’da kalkıyorum ve hemen telefona bakıyorum. Tüm bildirimlere bakıp cevap veriyor, ardından kahvaltı yapıyorum. Sonra gün boyu sosyal medyaya girip kontrol ediyorum ama inanın bu tamamen el alışkanlığı, gerçekten merak ettiğimden değil. Her akşam da mutlaka bir post çıkmaya çalışıyorum.
Instagram’da kalabalık bir takipçi kitlesine sahip olmak sizde baskı hissi yaratıyor mu?
Takipçinle kurduğun iletişim son derece önemli, güvene dayanmalı bence. Paylaşımlarımı yaparken sorumluluk duyuyorum bu yüzden samimi bir şekilde post paylaşıyorum. Asla sevmediğim, kullanmayacağım bir şeyi önermiyorum. Kendin gibi olduğun müddetçe de bir baskı hissetmiyorsun.
Influencer olmak isteyenlere öneriniz nedir?
Önce kendinize şu soruları sormalısınız: “Hangi konuda iyiyim? İnsanlara ne önerebilirim ve onlara nasıl ilham olabilirim? Çok iyi poz mu veriyorum ya da harika mekanlar mı buluyorum?”
Gerçekten bu sorulardan birine iyi bir cevap bulabiliyorsanız, kendinizi bu duruma ikna ediyorsanız bu işe girmelisiniz. Aksi durumda birkaç paylaşım yaptıktan sonra tıkanma ihtimaliniz yüksek! Aynı zamanda bunu yapabilecek kadar gücünüz, vaktiniz ve önemlisi motivasyonunuz olmalı. Eğer bunlar varsa, o zaman devam edin.
İlginizi çekebilir!